Bu film, başarılı bir romandan sinemaya uyarlanmış bir dram, büyük bir romandır; Andre Dubus III‘ün çok sayıda insanı küçük hikâye çerçevesine sokmaya çalıştığı ve hiçbiri hakkında fazla bilgi vermediği.Vadim Perelman bu hikâyede kendilerinden bahsettiği bir aile veya merkezî şahıs arasında organik bir münasebet kurmamıştır. Onları birleştiren, aynı evde tesadüfen bir araya gelmiş olmalarıdır. Asıl birleştirici faktör, senaristin kendisi, onlara karşı duyduğu ilgi, sevgi ve acıma hissidir. Hikâyeci duygu, düşünce veya fiilî hareketleriyle hikâyesinde bahsettiği bütün insanların hayatına karışır.Sinema sanatı bir “zaman sanatı”dır. Onda her şey bir oluş, akış, sona eriş ve yeniden başlayıştır. Bu aynı zamanda bir “bakış tarzı”dır.Hayatta olduğu gibi filmde de hiçbir şey statik değildir. Her şey geçen zamanın içinde yer alır. Andre Dubus III da hikâyesinde insanları geçen zaman içinde ele alıyor. “Geçen zaman” bir bakıma “kader” demektir.Zaman, bu insanların hayatında “değişiklikler” yapıyor, zamanın akışı ve insanların hayatında vukua gelen değişiklikler. İnsanların başlarından geçenler; hüzün, sevinç veya acıma duygusudur.Yönetmen filmde bize bazı insanları tanıtmakla kalmıyor; onlar vasıtasıyla acıma, sevme, sempati gibi duygular da telkin ediyor. Hikâyede önemli olan hususlardan biri “şahıslar arası münasebet”tir. Duyguların hemen hepsi bu münasebetten doğuyor. İnsanların kaderlerini de bu münasebetler tayin ediyor.

Kathy (Jennifer Connelly) kocası tarafından terk edilmiş yalnız yaşayan bir kadındır. Çocuk özlemi kocasının evden kaçmasına neden olur. İşte bir aile faciası. Lester (Ron Eldard) mutsuz bir evliliğin içinde savaş vermektedir. Behrani ailesinin paramparça olmaması için mücadele veren en büyük savaşçıdır ve bu uğurda en iyi sonuca ulaşmak için acımasız biri olur.Şahısların hikâyeleri değişik duygu tonlarına göre sıralanmıştır. Yıkılış ile birleşme, birleşme ile ayrılma, aşk ile iyilik ve facia, birbirini takip eder. Hikâyede her insanın kaderi veya davranışı, değişik bir duygu doğurur. Yönetmen bu suretle bize hayatın karmaşıklık, gerçekliğini, küçük, manalı, somut, seçme ayrıntılar duygusunu duyurur. Her şahsın kendine has özellikleri vardır. Şahıslar birbirlerinden bu özellikleriyle ayrılırlar.Bu yapıt kendi içinde yapılan başka başka haksızlıkları gösterir, hikaye iç burkucudur ve kahramanların acı yaşamını, ezilişini ve sömürülüşünü ele almıştır.