gecenin bir yarısı ezan okununca birden şimşek çaktı kafamda. neydi ? hayatın anlamı evet neydi bu ?
biraz düşündüm, sonra “madem internet var neden faydalanmıyorum” deyiverdim. google dan arattım ve hayatın anlamını buldum.
şöyle salak bir şey çıktı karşıma, biraz gülüp şunu okudum sonra. baktım olacak gibi, istatistiklere baktım ve istatistiklere göre hepimizin öleceğini öğrendim. şu sitenin güzel ama göz yoran yapısına biraz bakıp, buraya yöneldim, dini açıdan yaklaşmış arkadaş, iyiki ahkam kesilmiyor buna dedim.
Görüldüğü gibi yazının sonuna geldiğimiz halde, daha önce de belirtildiği gibi, herkesin aklının, gönlünün yattığı bir açıklamaya ulaşamadık. Bu hakikaten neden böyledir diye sorulacak olursa, cevap sakın şöyle bir şey olmasın: Belki de yaşamın anlamının gizliliği, erişilmezliği, evrenin şifreli bir kasa olmasında, ve şifrenin de, kasanın içinde kilitli tutulmasındadır!… Ne dersiniz? şeklinde bitirmiş “î” harflerini ihmal etmeyen yazısını. sonrasında, hayatın, anlamının, diğerlerinin, databaselerden bulunamayacağını anlayıp, rahatsız uykuma yönelmeye karar verdim.
başlık hatalı yani, bulamadım ben…
yorumlar
bulamadıysan bizi niye heyecanlandırıyosun kardeşim
S gibi sıyrılıp O‘nun içinde kayb’olmak
Çünkü hayatın bir anlamı yok. Bu, şu an yaşadığımz hayatın olabiletsi en yüksek anlamı şu andır. Yani hayatın olabilecek anlamı anı yaşamaktır. Bu bencesi tabii. Esasense hayatın anlamı görecelidir, kişiye göre değişir. Eğer dini bütün bir insansan(umarım bu cümle sonucu burası ahkam yığınına dönmez) senin için hayatın anlamı bu dünyayı başarıyla bitirip diğer dünya da rahata ermektir. Eğer dine çok önem vermiyorsan o anı yaşamak ve o ana özel bir tat katmaktır. Ya da buna benzer bir şeyler. Yani bireyin hayatının anlamının ne olduğunu onun karakteri, inançları, ve önem verdiği şeyler ve hatta o an neyle ilgilendiği belirler. Eğer senin kastığın şekilde ben şu an kasıyor olsaydım benim için hayatın anlamı rahat bir çalışma ortamı olurdu. Çünkü bu ortamı rahatsız ve sıkıcı buluyorum. Dolayısıyla hayatıma anlam katacak, onu güzelleştirecek olan olaysa daha rahat çalışmaktır. Yani hayatın esas anlamı(yine bence) o hayatı güzel ve yaşanabilir kılmaktır. Bunun sonucu olarakta görecelidir. Falan fıstık işte.
Çok bocalayan ama ciddiye yakın bir çerçevede ki bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler. Ama dağıttım yine konuyu. Bu bende bir eksiklik.
hayatın bi anlamı olsa bu kadar çok adam olmazdı hayatta… demek ki hakkatten çok anlamı var… aynı anlamın peşinden bu kadar adam koçmaz ki canım… nası felsefik ama değil mi…
Hayat; biz hayal kurarken başımızdan geçenlerdir!
demiş amcanın biri…
18 yaşımı hep merak ediyordum, “nasıl olacak” diye.. hala merak ediyorum; ama bu defa “nasıldı acaba” diye 🙂
ben anlayamadan yıllar üstüne bir 8 daha ekleyivermişler. ölcez gitcez işte, sevinclerinde unutuluyor, üzüntülerinde..
yok anlamı falan yok!
bir ipimiz eksik diye düşünüyorum bazen! birtek ip! hatta belkide o ip vardır ama biz (siz) görmüyoruzdur onu! ve
birgün sahne kapanacak ipi elinde tutan o ipi bırakacak. kalıvereceğiz öylece, olduğumuz yerde… bakışlarımız anlamsız kalakalcaz.
o zaman başkaları diyecek ki; “oyun bitti.. ama o bu hayat sandı dicekler. hayatın anlamı yokmuş anladım diyecekler! ama bizim için çok geç olacak :)) yok işte yok.. yaşa gitsin! haa iyi yaşa ama :Pp
hayatın bir anlamı olmadığına inanıyorsak, iyi yaşamak için niçin çaba sarfedelim ki?
anlamsızlığın içinde anlamlı davranmaya çalışmak ne kadar olası…
ya konuyla ne derece alakalı ama böyle bir kitap şu anda noterde kilitli bir yerde muhafaza ediliyormuşşş;içeriği,kimin yazdığı ve ne zaman açığa çıkacağı muammaymış…bir aydır bununla alakalı araştırma yapıyorum ‘sanırım bu bir nevi delilik’bütün bulduğum bu:)
istediğin anlamı yükleyebilirsin hayata, anlamsız demek saçma. ama bireysel bakarak kendimiz için oluşturduğumuz anlamcıklar, bir başkasını dinlediğinde altüst olabilir. o nedenle sanırım biraz daha evrensel yaklaşmak ve birazda içe kapanmak, tezatların tezatlar doğurduğu anlamlandırma arayışında, anlamsızlığa sığınmamak gerekli gibi geliyor bana.