Son zamanlarda , abd ile ilgili kesilen, haklı olarak da öfke saçanahkam, günlük ve mimlerle bir sonuca ulaşabiliyor muyuz?belki burada, bir sitede, koskoca abd’ye karşı bir zafer kazanamayızama en azından kendi tepkimizi ortaya koyacak fikirleri hayatageçirebiliriz.belki bu yazıya ahkam girecek 5-10 kişi ile de, sömürceci abd ordusunakarşı da duramayız ama bir güç denemesi yapmış oluruz.toplayalım artık kendimizi, bırakalım artık şu amerikan hayranlığını…Amerikan hayranı olmayanlar da amerikan mallarını kullanıyor, belki ne malıolduğunu umursamadan tüketiyor.amerikan filmlerini zevkle izliyor, sıcak bastığında “soğuk içiniz”tavsiyeli yankee-cola ları afiyetle götürüyor, ayağında ise “engineered”pantolonlarıyla dolaşıyorlar.Dünyaya “amerikan kültürüne uymayan, ilkeldir, geri kalmıştır” düşüncesinidayatıyorlar resmen. hollywood aracılığıyla ahlaksızlığı, günlük şeylerolarak gösteriyorlar. Kendi yozluklarını, bir virüs gibi sağa solasaçıyorlar.Yine üs, yine liman istiyorlar, üs kurulacak şehir sizin kaldığınız şehirolsa, abd işgal askeri konvoyları sizin evinizin önünden geçse nelerhissedersiniz?Kendi ülkemizin malını tüketelim, paramız ülkemizde, cebimizde kalsın,hiçbirşey kaybetmeyiz ama çok şey kazanacağız…
yorumlar
harekete geçme zamanı, güzel yazmışsın. mesela şu anda benim üzerimde levi’s kot ve t-shirt’ü var ama bu benim abd hayranı olduğumu göstermez, bi koşu gidip giysilerimi ve evimdeki envai çeşit amerika çıkışlı malları çöpe de atamam, zaten alalı bayağı zaman oluyor. ha bundan sonra ne yaparım, artık amerikan mallarına yatırım yapmam giderim mavi’den giyinirim, diğer ihtiyaçlarımı da yerli mallardan seçerim.Ama bunları sadece benim veya benim gibi düşünen insanların yapması yeterli midir? bence yeterli değil, tamam en azından tepkimizi ortaya bu yolla pek de güzel şekilde ortaya koyuyoruz ama sesimizi duyan olacak mı ya da var mı?Ben yine de yaptığın bu çağrıya uyuyorum, sesimiz duyulsa da duyulmasa da tepkimi koruyacağım çünkü zaten abd’den tiksinti geldi..iğrenç herifler, ah pardon içinde bayan da vardı onların, iğrenç yaratıklar.
bu tür toplu protestolar yapacak kadar toplumumuz olgunlaşmadı maalesef…fakat şu da bir gerçek ki bazı abd lisanslı ürünler markalaştı ve alternatifleri olmuyor.klasik ve basit bir örnek vermek gerekirse ; cocacola-kaldı ki yahudilere gidiyor diyen bile çıktı- içmeyip kristal kola içmek isteyen bir insan tanımıyorum.”colaturca” gene bir nebze iyi.bu verdiğim örnek basit kaçmış gibi gözükse de,önce kaliteye kavuşmamız gerekir,kendi içimizde güçlenmemiz gerekir,işte o zaman cocacolalara,mcdonalslara,levislara…vs.. ihtiyaç duymayız.toplu protesto yapmak için de çok erken bizler için.eğitim farkı.insanlar zeki,bir ülkeye neyi nasıl empoze edeceklerini çok iyi biliyorlar.çoğu şeyin farkında olmayan ülkeler ise boğun eğiyorlar…
cola turka paraları nereye gidiyor bi araştırmak lazım belki de amerikadan daha tehlikeli bi yere gidiyodur mesela ülker gibi, mesela …kristal kola mı ööghhh
cunkı hayat cayırdamööööarastırmadıgın bı seye arastırmak lazım dıosunsen usa sın galıba destek dırek coca colayada pepsıbunları arastırdınmı nerelere gıdıo para ha bı ornek yuzde 75den cok ısraelnıyekı?adam sana dıokıusa yı protesto edeksen kola turka nereye gıdıo dıosunsanırım bı rahatsızlıgın varısınılgıc yanı kola turka nın uzerınde dana kadar ulker yazıyor yane sen demesen yada arastırmasan bız bılmeyecegızhehheeafrıkada kotu oten bı kusangut(angıt)ne isesen devam et arastırmaya
anlamış değilim.bir devlet nasıl bu kadar cani ve aptal(?) olabiliyor.neden bu kadar sömürgeciler.bu hırsları neden.bir insan nasıl başkısının malını mülkünü gasp eder.veya israilin yaptığı zulum neden.geçenlerde adamın biri osmanlının viyanaya ne için gittiyse amerikada onun için ırakta dedi.sahi osmanlının ne işi vardı viyanada.nefsi müdafa hakkını mı kullanıyordu.yetiş merzifonlu??
Tüketmek dediğimiz şeyin ta kendisi abd zaten. Fikri yaşatan, uygulayan, yayan abd. Bütün temel yabancılaşma problemlerinin kaynağı tüket(tir)im döngüsü. Abd karsiti hareketin yörüngesini de “Kendi ülkemizin malını tüketelim”den geçiriyorsun ki açıkçası bence bu ölü doğan bir çocuk. Mesele nerenin neyini tükettiğin değil, tüketip tüketmediğin. Keza, evet belki kot pantolonu maviciinsten alıyor olacaksın ama onu satın alma gerekliliğini yine abd(ya da her hangi bir modern medeniyetten)den almis durumdasin. Bana göre hiç farkları yok…
Bence farkları çok büyük.
Doğru, jean (kot değil, kot Türkiye’de ilk jean pantolonu satan adamın soyadı,malesef türkçesi yok) pantolonu ilk defa abd’de Levi Strauss, maden işçilerinedayanıklı pantolon üretmek için kalın çuvallardan dikti, yani icat etti.
Daha sonra tüm dünyaya yayılan bi giyim akımı haline geldi, geçici bir moda değil.
Televizyon gibi, televizyonu da biz bulmadık, vestel-beko üretiyor, niye abdüretimini alayım ki? mecbur bi tane almiycak mıyız?
Bu mal illa ki alınacaksa, Türk yapımını alırım tabii ki, malın ilk nereden çıktığıbeni ilgilendirmez.
Interneti de abd savunma bakanlığı buldu, geliştirdi. Dünya savaşı sırasında,gemilerini, Alman denizaltılarından korumak gereksinimiyle ortaya çıktı.
Gördüğün gibi, Türklerin icat etmediği şeyleri kullanmayacak olsaydık, 100 yıl öncekibüyük dedelerimizin hayatını yaşıyor olacaktık.
Bu çikolata yenecekse, “mars” yemem “albeni” yerim, bu pantolon giyilecekse “levi’s”giymem “mavi” giyerim.
Mesele yerellik meslesi değil, en azından anlatmak istediğim bu değil(di). Hani televizyon için “mecbur bi tane almiycak mıyız? ” diyorsun ya, evet “mecbur değiliz” diyorum ben de. Yani aslında tüketmek zorunda değiliz. Ya da olmamalıyız diyelim. Elbette herkes tüketir, tüketime karşı olan da olmayan da. Tamam anlaşılır bir tavır senin önerdiğin. Sonuçta “madem” şartıyla başlayıp “öyleyse” ile sonlanan, zorunluluk olarak öngördüğün tüketme halinde, en azından kendi malımızı tüketelim de elin amerikalısına para kazandırmayalım diyorsun. Ben de diyorum ki elin amerikalısını kazandırmıyorsun(emin olma!) tamam ama, o nefret ettiğin zihtniyetin yansıması olan bir takım adamlara sırf ülkedaşın oldukları için para kazandıracak olman da saçma değil mi. Bana saçma ve farksız geliyor. Son-uçta minimal bir karşı çıkış ve hedefi de muğlak görünüyor. Amaan devrim yapıcaz yahu, gideyim bi kot alayım kendime de rahatlayayım bari. :)not: “Kot”, “cotton(pamuk)”tan geliyor diye bilirdim ben.
“kot” un Türkiye’de çıkan ilk jean markası olduğunu biliyorum. “selpak” gibi, marka isme dönüşmüş.
Giydigim en iyi blucin, ekstra uzun bedenleri var !!!Su anda ustumde!