Bilmediğimiz pek çok şey var… bildiklerimizin sınırını ise bilmediklerimiz oluşturuyor.Bilmediğimiz “şey”leri bilmediğimiz için bildiklerimizin içinde çoğu zaman boğuluyoruz ve sınırlı yaratıklar olduğumuzu unutuyoruz.kapasitesi belli olan sınırlı yaratıklar olduğumuzun bilincine varabilecek ayrıcalığa sahip canlılar olmamıza rağmen bu bilinçten yoksun yaşıyor olmak çok ilginç.Bu söylediklerim birey olarak hayatlarımızda nükseden durumlar olmakla beraber, diğer yandan insanlık açısından da bittabi ifade edilebilecek gerçekler.asıl problem bildiklerimiz üzerinden hareket etmek zorunda oluşumuzda gizli. astronomi dersi alanlar bilir ki uzay hakkında “hakikaten” hiçbir şey bilmediğimiz öğretilir bu derste. O kadar güdük bilgiler ve veriler vardır ki elimizde insana sert bir tokat olarak iner bu genel bilgi.her canlı gibi biz de bildiklerimiz üzerinden hareket etmek zorunda olabiliriz fakat bilmediğimiz noktalar olduğunun bilincine varmak belki de tanrıyı oynamaktan caydırabilecek tek gerçektir.kalıcı değiliz… olamayız.sanal bir alem içerisinde yaşarken başka bir sanal alem yaratıyoruz. bu sanal alem içerisinde gerçekte içinde yaşıyor olduğumuz sanallığı sorgulayan ya da çomakla karıştıran yazılar yazıyoruz.çivi çakarken çekici elime vurunca elim acıyor.acıyı hissediyorum… yazı kalıyor.