Sanatın farklı dallarında cinsiyet ayrımcılığının ve ırkçılığın boyutlarını ortaya çıkarmak için, 1985’te New York’ta bir grup kadın kalemi eline aldı. Başta müzelerin çevrelerine, sanat okullarına astıkları posterler ve stickerlarla, feminizmin f’sini eğlenceli bir dille yeniden tanımlıyorlardı. Guerrilla Girls’in en bilinen yanı, katıldıkları konuşmalarda kafalarına goril maskesi takarak yüzlerini saklamaları, gerçek isimleri yerine, ölmüş kadın sanatçıların isimlerini kullanmaları.Geçtiğimiz hafta 2. filmmor kadın filmleri festivali’nde Amy Harrison’ın 1992 yapımlı, “Guerrillas is our minds” adlı belgesel-filmiyle karşımıza çıkan bu anonim grup, en son iki yıl önce, Alice Locas adlı grup ile, Oscar heykelciğinin “anatomik yapısının bozukluğu”nu ve Oscar ödüllerinin yüzde 90’ından fazlasının neden erkeklere gittiğini soran bir eylem yapmıştı.Kendilerini belli bir feminizm tanımı içine koymayan, ancak feminizmi eğlenceli bir şekilde anlatmak istediklerini söyleyen gerilla kızların, halihazırda The Guerrilla Girls’ Bedside Companion to the History of Western Art ve Bitches, Bimbos and Ballbreakers adlı iki yayımlanmış kitapları var. Ancak, sadece kitap ve text yayınlayan bir grup olarak kalmak istemediklerini, poster ve sticker gibi eylem şekilleriyle ve maskeleriyle kendilerini dahi iyi anlattıklarını hep vurguluyorlar.Guerrilla Girls, 1985’te New York Modern Sanatlar Müzesi’nde açılan uluslararası resim ve heykel sergisinde işleri yen alan sanatçıların 169’undan sadece 13’ünün kadın olduğunu görmeleri, çoğu sanat galerisinin kadınların ve siyahların işlerine hemen hemen hiç yer vermediklerini fark etmeleri sonrası işe başlıyor. En bilinen posterlerinden birinde, bu müzede yer alan sanatçıların yüzde 5’i kadın, sanat eserlerinin yüzde 95’inde ise çıplak kadınlar var diyerek, kadınlar sadece çıplak olduklarında mı müzelere alınacak diye soruyorlar.Yeteri kadar kadın sanatçı olmaması, kadın ya da siyah sanatçıların işlerinin müzelere ya da sergilere alınacak kadar “yeterli-iyi” olmayışı gibi sözlere, bu sanatçıların en başından işlerine bakılmadığını söyleyerek karşı çıkarken, önerileri pozitif ayrımcılıktan öte, toplumsal cinsiyet ve ırk ayrımına yönelik kalıpların kırılması ve daha adil bir değerlendirme anlayışı.Guerrilla Girls, müzayedelerdeki rekor satışlar, müzelerin özel kişilere de danışmanlık yapan kuratörleri gibi sanat dünyasının tröstleşen yapısına karşı, kuratörlerin maaşlarının arttırılarak bu işi yapmalarının engellenmesi, sanat eserlerinin ileride daha çok para edecek bir nesne olmasından çok, herkese ulaşabileceği bir ortamda değerlendirilmesini savunuyor.Hollywood’dan, müzik endüstrisine, savaş karşıtlığına ve eyalet seçimlerine kadar, söyleyecek sözleri olan ve bugüne kadar 100’ün üzerinde poster yapan Guerrilla Girls, anonim kalmaya- kızların bir başkanları, yönetim kurulları, sürekli bir kadroları yok-, yüzlerini ve isimlerini gizlemeye ve konuşmalara ellerinde muzlarla çıkmaya, en önemlisi, mizah anlayışlarını yitirmeden, toplumsal cinsiyete dayalı önyargıları ve kalıplaşmış cinsiyet temsillerini ve her türlü ayrımcılığı gözlerimize sokmaya devam edecek gibi görünüyor.www.guerrillagirls.com sitesi kızların resmi sitesi olarak geçiyor. İnternette Guerrilla Girls adlı ve benzer düşünceleri savunan grupların sitelerinin olmasına ve Guerrilla Girls’in farklı ülkelerden üyeleri bulunmasına karşın, bu kadınlar yalnızca ABD’de aktifler ve diğer grupların kendileriyle bir ilişkisi olmadığını söylüyorlar.