O günü, kaç cengaver tamıtamamına toplandı ben bilmem ama, ev sahibesinin yanan yerlerini soğutacak sürüsüne bereket itfaiye erinin katıldığı ortalığa ayandır.. ahan da göt burda şurda dediler. cümle alemin sikertmesi için ayanbeyan ortada..uzatmayalım, milletin, lodos yemiş balığa üşüştüğü gibi yağmaladılar umman götümüzü.gök, göte dönmüş; kül rengi, yağmur yerine osuruk akıyor üstüme. arada bir ışık pipis sırıtıyor..kapatıldığım odada yaşamak için adamın dünyaya kazık atmağa karar vermiş olması lazım gelir. ancak insan haline dönüşmüş bir sıkıntı çekebilir bu pespaye odayı..Kokularını şimdiden alıyorum. dışarda beni bekleyen binlerce yürek var. ve köşelerde pusuda gaz-plastik mermi ve su sıkmak isteyen yüzlerce zaptiye beni bekliyor..Gardiyan pispis sırıtıyor;“Uyan lan gerzek. 15 yıl oldu..ve her şey göttariine geçti, paran var mı.? yoktur. al sana para, git birani iç ve bir fahişe ile cinselliğini gider, sıkıntılarında geçer” dedi..
dedi ama, cezaevi kapısı açılırken,.hiç kimse beklememektedir. genç bir rahibe kulunuza incil uzatmaz mı?.. ne iş lan bu? diye çemkirip, sinirlenerek rahibeyi parkta kovalayıp, tecavüz etmişim..gardiyan,” iyi halden tahliye oldun neye yaptın” dedi. beylesi daha iyi dedim.yakışanı budur .. .ondan sonra geçmişe çocukluk yıllarına döndük. eski arkadaşlarımızla buluştuk..her şeybizim idrakimize terso. ayara gelemiyoruz. ama bakıyorumda dağlar hala yerinde isyan etme puşt.
Etimizi budumuzu kor ateşiynen dağlayanların, götümüzü külbastı niyetiynen kelle sayısına bölüp dağıtanların kim olduklarını, hangi sikin altına yatıp kalktıklarını bilmez miyiz?halkın önünde ibrik-peşkir abdest şov yapan orospu taifesi; ucuzlukta kıyaslama ve karaçalmalarla atbaşı gider.. eşiği düşük zihniyetler, zenefobik tutucular, inkarcı göt laleleri, bağıran cehelet, reaksiyoner fikrikıt, anadilini bilem yazmaktan aciz koftiden cenabetler. noksan sikiş mahsullerinden ikame edilen yeniyetmeler, memleketin sorunlarını iceliyor..taşşağımın sorunlarını incesinler.bu attırdığım, sittimin zinciri varya, benim düşmanlarımmış, sözüm ona.kalbin duvarlarına tutunarak yürüyen acımız, yerini; bir imleç-çarpı işareti buluşmasıyla parlak reklamlara bırakır. durmaksızın değişik ses ve görüntülere maruz kalan beyin; gelişimini tamamlayamayan araz çocuklara döner. en yakınındakin kanını emer..emdi de.normal yaşantısında tek bir heriflen bile kişisel muhabbete girmeyen dindar bayanların adres defterinde onlarca bey ve bilgisayar başında geçen onlarca saat “kendin” leştirirsin yazıyı ve imgeleri. ceheletin dizboyu böyle cazipsindir. denksindir.. ama çoğu kez mevlana bile yalan söylersin. ben sadece din adına yazıyorum, öğrenip-öğretiyorum dersin. “kardeş” dersin ama bunun gerçek hayatın kerhanesindeki, peçete uzatandan bir farkı olmadığını bilirsin..velhasıl; insan gittiği her yeri kendileştirir. sanalı da, hayali de, içindeki isyankar yanına bir rumuz takar, isyan eder sinirlendiği konu başlıklarına, içindeki saldırgan yanına bir isim takar sevmediği şahıslara saldırır. kalbine hapsettiği aşık yanına bir isim takar ve site site gezinip, kendi gibi göttenmenkul aşığını arar. bazen gününde değildir mütevazı takılır. ama asla ve asla kendi ismini kullanmaz.. kendini, mabed-i intizamın temelleri üzerinde oturduğunu zanneder.nerde ne zaman kimin hayatını sikerttiysem cümle bebeklerim bağışlasın.. bukaderin çarkını beraber sikelim emi.iki kanka armağan ettik hafife..”İnsan, onurlu bir kelimedir,” diyor Maksim Gorki nerde taksim-maksim varsa topunu sikertmek lazım.