Gitmekti tek niyetim… Hep hayal ettiğim, filmlerde gördüğüm gibi. Birine kızıp ya da kimsem kalmadığında o büyük kırmızı bavuluma hızlı hızlı elime geçen ilk kıyafetlerimi koyup gitmek…Bir yandan da birilerine bağırmak, belki artık hiç dönmeyeceğimi söylemek. Her zaman düşündüğüm o bırakıp gittiğim insanları şimdi hiç düşünmemek. Nasıl olsa yine dönüp gelecek diyen insanlara sadece gülümseyerek çekip gitmek.Niye gitmek diye soranlara bilmiyorum desem bile içten içe her şeyin yoluna gireceğini ümit ederek gitmek. Sadece gitmek istemek ne olacağını düşünmek istemeden…Aldım bir gün kırmızı bavulumu bağıra çağıra birilerine, doldurdum rastgele. Çarptım kapıyı çıktım, telefonumu attım bir yere, bindim ilk trene nereye gittiğini bilmeden. İstediğim gibiydi her şey, ama sanki ters giden birşeyler vardı.Beynimdeki o her zamanki düşünceler hala vardı. Gözlerimi kapadım başka şeyler düşünmek için. Giderken kapının ardında onlarıda bıraktığımı sandım. Tren daralmaya başladı sanki o anda. Hızla camı açtım avazım çıktığı kadar bağırdım kimseye aldırmadan.Düşüncelermiş asıl uzaklaşmak istediklerim ama en çokta onları yanıma almışım. Kırmızı bavuluma yasladım başımı, o an sadece uyumak istedim, belki de düş görmek istedim yeniden, arkamda bıraktığım düşlerden…