Ve işte bir kaç satır daha dökülüyor klavyenin tuşları arasından ekrana uzanan digital yolda parmaklarımdan.Okunup okunmaması umurumda değil artık ya da yazdıklarımdan dolayı bana yapılan ithamlar..Aşk üzerinde yazmak istedim bir kez daha , sevmek üzerine , sevilmek üzerine ve hatta kimbilir belki de yaşanan bahar günlerinin hatırına yeni aşklara yelken açmak üzerine bir şeyler karalamak istedim.Ama olmadı işte yine olmadı ne yazık ki !…Neden mi ?Klavyenin başına geçer gecmez önceki gün Ankara ziyaretim sırasında rastladığım tahminen lisenin ilk yıllarında olan iki genç geldi gözümün önüne…Ne alaka diyenler var sanırım içiniz de …Dinleyin o zaman ;Bu iki gencimiz normal karşıladığımız ya da başka bir değişle artık en azından yadırgmadığımız tarzda giyinmişler o yüzden ilk etap da herhangi bir şekilde dikkatimi yoğunlaştırmadım. Ancak bir sessilik anında nerden başlayacakları ile bir muhabet ettiklerini fark ettiğimde kulak kabarttım konusmalarına ve tavırlarına.Normal bir kot ve tshırt giymiş sağ kulağında küpe olan asker traşı sacları olan genc uzun boylu ve tedirgin gözlerle sürekli etrafı süzerek bakınıyordu.Tahminen akranı olan diğer delikanlı ise biraz daha radikal giyinmiş ve her iki kulağına küpe takmış saçı omuzlarında bir delikanlıydı. Ama o daha soğukkanlı ve ne yapacağını bilir bir eda ile rahat hareket ediyordu.Ulus a yaklaşmıştı otobüs dışkapıda ineriz ordan ulusa çıkarız diye muhabbet ediyorlardı.Gençleri incelemeye başlayınca ellerinde tuttukları takriben 5-6 sayfalar halinde birbirine zımbalanmış 50–60 takım bilgisayar çıktısı kağıt dikkatimi çekti.Ürkütmeden kağıda bakmaya çalıştığımda başlık orda kopma ma neden oldu zaten….SİYONİZMÖnce iyimser olarak yaklaşmak istedim ve onların kişisel haklarına tecavüz ederek ellerin deki kağıttan bir kaç satır okumaya çalıştım.Ne yazık ki iyimserliğim bir kaç sn den fazla sürmedi. Direk siyonizmi öven satırlardı bunlar. Bu arada otobüs ulus da ki durak da durmuş kapıları açmıştı.Gençlerden gayet kibar bir şekilde yazıya bakmak istediğimi ve hatta dağıtacaklarsa bir tane alabileceğimi söyledim.Ancak yaşlarına uygun bir çeviklikle kağıları kapanmak üzere olan otobüsden atlayarak iş hanının aralarından kayıplara karıştılar.Hadi buyrun gelin şimdi aşkdan meşkden söz edin.Daha gencecik hayatının baharına yeni girmiş delikanlılarımız , okuması gereken başka sevgilere yelken açması gereken delikanlılarımız daha şimdiden ne emeller için uğraşır gelmişler.Belkide gençler bizim gençlerimiz değil di !!Ama ne fark eder sonucda onlarda genc ve aykrı bir şeye hizmet ediyorlar ve benim gençlerimi zehirlemeye çalışıyorlar.Şİmdi bana ırkçı diyenler , bana milliyetçi diyenler , bana kafa tası avcısı diyenler ,Artık ne dediğiniz inanın umrumda değil;Çünkü ben hiç bir ırkın kafatasının ölçüsünün peşinde değilim ya da herhangi mevcut bir ulusu ayrıştırma yok etme çalışması içinde değilim.Ben yalnız ve yalnız benim ülkemde olduğu gibi daha bir çok ulusda da ( ki buna dünyanın jandarması da dahil) ayrıştırma ve öğütme faaliyetlerini en sinsi şekilde yürüten ve kendisine karşı durma cüretini gösteren her kişi ve topluma türlü belaları ve yakıştırmaları musallat etmekden bu esnada harcanan gençleri çocukları hiç hesaba katmayan şerefsizlerin peşindeyim.Bu yolda olduğum için yapılacak yakıştırmaların hiç birisinide umursamıyorum.Bu durum için çok uygun bir hikaye vardır sağır kurbanın masalı bir çoklarınız nette gezen maillerden biliyorsunuzdur.Artık bende sağır bir kurbayım bu yolda dur diyecekler için
GELDE AŞKDAN SÖZ ET
Gelde Aşkdan söz et
sbaskentli | 02 June 2006 08:29
Ve işte bir kaç satır daha dökülüyor klavyenin tuşları arasından ekrana uzanan digital yolda parmaklarımdan.Okunup okunmaması umurumda değil artık ya da yazdıklarımdan dolayı bana yapılan ithamlar..Aşk üzerinde yazmak istedim bir kez daha , sevmek üzerine , sevilmek üzerine ve hatta kimbilir belki de yaşanan bahar günlerinin hatırına yeni aşklara yelken açmak üzerine bir şeyler karalamak istedim.Ama olmadı işte yine olmadı ne yazık ki !…Neden mi ?Klavyenin başına geçer gecmez önceki gün Ankara ziyaretim sırasında rastladığım tahminen lisenin ilk yıllarında olan iki genç geldi gözümün önüne…Ne alaka diyenler var sanırım içiniz de …Dinleyin o zaman ;Bu iki gencimiz normal karşıladığımız ya da başka bir değişle artık en azından yadırgmadığımız tarzda giyinmişler o yüzden ilk etap da herhangi bir şekilde dikkatimi yoğunlaştırmadım. Ancak bir sessilik anında nerden başlayacakları ile bir muhabet ettiklerini fark ettiğimde kulak kabarttım konusmalarına ve tavırlarına.Normal bir kot ve tshırt giymiş sağ kulağında küpe olan asker traşı sacları olan genc uzun boylu ve tedirgin gözlerle sürekli etrafı süzerek bakınıyordu.Tahminen akranı olan diğer delikanlı ise biraz daha radikal giyinmiş ve her iki kulağına küpe takmış saçı omuzlarında bir delikanlıydı. Ama o daha soğukkanlı ve ne yapacağını bilir bir eda ile rahat hareket ediyordu.Ulus a yaklaşmıştı otobüs dışkapıda ineriz ordan ulusa çıkarız diye muhabbet ediyorlardı.Gençleri incelemeye başlayınca ellerinde tuttukları takriben 5-6 sayfalar halinde birbirine zımbalanmış 50–60 takım bilgisayar çıktısı kağıt dikkatimi çekti.Ürkütmeden kağıda bakmaya çalıştığımda başlık orda kopma ma neden oldu zaten….SİYONİZMÖnce iyimser olarak yaklaşmak istedim ve onların kişisel haklarına tecavüz ederek ellerin deki kağıttan bir kaç satır okumaya çalıştım.Ne yazık ki iyimserliğim bir kaç sn den fazla sürmedi. Direk siyonizmi öven satırlardı bunlar. Bu arada otobüs ulus da ki durak da durmuş kapıları açmıştı.Gençlerden gayet kibar bir şekilde yazıya bakmak istediğimi ve hatta dağıtacaklarsa bir tane alabileceğimi söyledim.Ancak yaşlarına uygun bir çeviklikle kağıları kapanmak üzere olan otobüsden atlayarak iş hanının aralarından kayıplara karıştılar.Hadi buyrun gelin şimdi aşkdan meşkden söz edin.Daha gencecik hayatının baharına yeni girmiş delikanlılarımız , okuması gereken başka sevgilere yelken açması gereken delikanlılarımız daha şimdiden ne emeller için uğraşır gelmişler.Belkide gençler bizim gençlerimiz değil di !!Ama ne fark eder sonucda onlarda genc ve aykrı bir şeye hizmet ediyorlar ve benim gençlerimi zehirlemeye çalışıyorlar.Şİmdi bana ırkçı diyenler , bana milliyetçi diyenler , bana kafa tası avcısı diyenler ,Artık ne dediğiniz inanın umrumda değil;Çünkü ben hiç bir ırkın kafatasının ölçüsünün peşinde değilim ya da herhangi mevcut bir ulusu ayrıştırma yok etme çalışması içinde değilim.Ben yalnız ve yalnız benim ülkemde olduğu gibi daha bir çok ulusda da ( ki buna dünyanın jandarması da dahil) ayrıştırma ve öğütme faaliyetlerini en sinsi şekilde yürüten ve kendisine karşı durma cüretini gösteren her kişi ve topluma türlü belaları ve yakıştırmaları musallat etmekden bu esnada harcanan gençleri çocukları hiç hesaba katmayan şerefsizlerin peşindeyim.Bu yolda olduğum için yapılacak yakıştırmaların hiç birisinide umursamıyorum.Bu durum için çok uygun bir hikaye vardır sağır kurbanın masalı bir çoklarınız nette gezen maillerden biliyorsunuzdur.Artık bende sağır bir kurbayım bu yolda dur diyecekler için
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.