bildirgec.org

ırk hakkında tüm yazılar

EN SOĞUKKANLI IRK…İNUİTLER!

| 09 March 2010 13:22

Yaşlanan insanları ölüme terkedecek kadar kalpleri soğuk ve yaşlandıklarında da bundan kaçmayacak kadar onurlu insanlar aslına bakarsak İnuit, Yupik, Yuit denilen bu şirin ırk…

Kendilerine Eskimo denmesinden son derece rahatsız olmalarını anlamıyorum çünkü kelime “çiğ et yiyen kişi” anlamında kullanılıyor ve bu insanlarda doğa şartlarından dolayı eti çiğ yiyorlar. (eti salamura kıvamına getirip yeselerde)

“Lafı daha fazla uzatmadan bu ırkın Tarihçesiyle başlamak istiyorum”!

  • Buzul Çağın bitimine doğru(yaklaşık 12000 yıl önce) ve Amerika ile Asya kıtaları birbirine bağlıyken Sibirya’dan Asya’ya geçen insanların torunları olarak kabul edilirler.
    Amerika Yerlilerinden mi yoksa Moğollara mı dahil oldukları bilinmemektedir.
  • Boyları 1-50; 1-60m,
    Elleri ayakları küçücük,
    Derileri sarıya yakın,açık kahverengi,
    Saçları siyah,göz renkleri ise kahverengi,
    Sakal bıyık hiç çıkmaz,
    Ya yuvarlak yüzlü ya da Moğollar gibi düz yüzlü,
    Ve Şişman değillerdir,
    Özelliklerine de bakılırsa, dünyanın en farklı ırkına sahip topluluktur.

Irk ve insanlık

admin | 01 December 2009 16:03

Bugüne dek ırklar üzerine yapılan araştırmalar üç büyük sonuç verir.

Birinci sonuç: Irklar arasında yalnız deri rengi, saç yapısı, yüz ifadeleri değil, düzinelerce fark olduğudur. Bu fark kemik biçiminden kulak kirinin kıvamına ve vücut kimyasına kadar değişir.

İkinci sonuç: İnsanın evriminde başarılı oluşunun büyük genetik farklar göstermesine bağlı olduğudur. İlk atalarımız yeni bir çevreye göç ettiklerinde içlerinden hiç olmazsa bir bölümü farklı oluşları sayesinde o çevreye uyarak sağ kalabilmiştir.

Üçüncü sonuç: Bir ırkı diğer ırklardan ayıracak kesin bulguların olmadığıdır. Örneğin deri rengi ırkları ayıramaz. Büyük Sahra’nın güneyindeki Afrikalılar ve onların dünyaya dağılmış torunları koyu kahve renklidir. Fakat Hindistan’da antropolojistlerce beyaz ırktan sayılan milyonlarca insanın rengi Amerikan zencilerinden bile daha koyudur. Diğer yandan Kuzey Afrika’da yaşayan birçok insan bir İspanyol, İtalyan veya Lübnanlıdan daha esmer değildir.

Dalgalandım da duruldum

mahirgul | 20 April 2009 11:45

Sevgili hafif takipçileri önceki yazımda bahsetmiş olduğum ekonların sosyal hayatları ile ilgili bazı detayları sizlerle paylaşmak istedim.

Ekonlar
Ekonlar

Efendim bu ekonlarsportmen yaratıklardır. Okyanus kıyısında yaşadıkları içinde en iyi yaptıkları spor sörftür. Ancak şunu bilmekte fayda var ki;
Ekonların sörf tutkusu insanlara en çok zarar veren etkinliklerindendir.

RAY….

| 11 March 2009 16:00

Yönetmen : Taylor Hackford
Senaryo : Taylor Hackford, James L. White
Oyuncular : Jamie Foxx, Kerry Washington, Regina King, Clifton Powell, Harry J. Lennix
Filmin Türü : Drama/Müzikal
Yapım Yılı : 2004
Vizyon yılı: 2005

Tüm sinema tarihinin en iyi biyografik filmlerinden biri, RAY; 1932 yılında doğan ve 2003’te ölen zenci sanatçı Ray Charles’ın yaşam öyküsü. Zenci oyuncuların yeni kralı Jamie Foxx, tıpatıp Ray Charles olmuştu. Filmde, Ray’in Georgia’daki yoksulluk içinde geçen çocukluğu, altı yaşında iken kör oluşu, kardeşinin gözlerinin önünde ölüşü, ailesinin onun eğitimi için gösterdikleri çabalar ve Ahmet Ertegün ile ilk karşılaşması, ardından yükselişi. Irkçılığın had safhada olan dönemin Amerika’sında, sanat için yaşanan mücadeleler. Irk ayrımının uygulandığı Georgia’nın, yıllar sonrasında, onun “Georgia on my mind” adlı şarkısının eyaletin resmi şarkısı olması. Kör bir sanatçının unutulmaz parçalara imza atması, devamlı çabalar, olaylar ve isyanlar ile yüklü dolu dolu yaşam öyküsü.

Ekonlar

admin | 06 March 2009 09:43

Ekon
Ekon

Sevgili pilli network takipçileri; Sizlere yeni bir keşfimi açıklamaktan gurur duyuyorum. İşte karşınızda dünya üzerinde hiçkimsenin bilmediği yeni bir kavim: Ekonlar.

Ekonlar Muz Cumhuriyeti semalarında yaşayan (evet evet semada yani gökyüzünde) günümüze kadar keşfedilememiş bir kavim.
Efendim bu kavimin varlığından şüphelenmeye bundan 7 bilemedin 8 sene önce başladım. Ortalarda dolaşmayan insan içine karışmayı sevmeyen yani kısacası ayakları yere basmayan bir topluluk olarakta tanımlayabiliriz. Muz Cumhuriyetinin yerini soracak olursanız sizlere kesin bir şey söyleyemem ama Afrika’da olabilir herhalde oralarda muz bizde olduğunda daha fazladır diyebilirim.

Muz Cumhuriyeti
Muz Cumhuriyeti

Kafamda dönen tilkiler

admin | 05 March 2009 13:05

İnsanlara karşı yaşadığım güvensizlikten, hayatım üzerine yaptığım kurgulardan, kurduğum senaryolardan sıkıldım .Yok yere tantana yaratıp can sıkmak, ufacık bir şeyi günlerce sürdürmekten bıktım.Rahat, sakin ,huzur dolu bir şekilde kafamı yastığa koymak istiyorum artık.Bu bir hastalık mı, takıntı mı , geçmişte yaşadığım kötü olayların şimdiye yansıması mı bilmiyorum.Tek bildiğim artık dayanılmaz olduğu bu işkencenin.Her neyse bana nasıl bulaştıysa düşsün artık yakamdan.Mutsuzum, huzursuzum, kırıcıyım , öfkeliyim hayata ve insanlara… Güvenmek istiyorum sormadan sorgulamadan.Her cümlenin altında açık aramak, her hareketin bir yanıltmaca olduğunu düşünmek istemiyorum.Hiç bir şeye olumlu tarafından bakamamaya başladım.Hayat hep negatif.Bu şizofren hallerim ilişkimde patlak verdi günler önce.İlişkimi sorgulamaya başladım.Erkek arkadaşım” bugün mesaiye kalıyorum dediğinde” inanmalımıydım? . Oysa bildiğim bir gerçekti bu.Her zaman yaptığı gibi mesai çıkışı servisteyken arardı beni.Kendi kendime sürekli yazmaya başladım.Oysa onu o kadar iyi tanıyordum ki ve o kadar bağlıydı ki bana bunları bile bile nasıl onu yargılardım böyle saçma sapan senaryolarla.Üstelik iki seneyi aşkın güzel giden bir birlikteliğin içindeyken.Benim için bütün hayatını değiştiren ,benimle ağlayan benimle gülen biriyken söz konusu olan.Ne onu ne de başkalarını kırmaya hiç hakkım yok biliyorum ama beynimi yiyip bitiren bu kuşkulardan bir türlü kurtulamıyorum.Daraldım, bunaldım…

Farklı Kültürlerle Ticaret

admin | 03 March 2009 16:22

Irkların farklılıkları ve benzerlikleri konusu her zaman dikkatimi çekmiştir, mesela tarihten öğrendiğim en önemli şey savaşan ırkların kardeşçe yaşayanlardan daha çabuk ve etkili bir şekilde birbirlerinden beslendikleri oldu…

Neyse gelelim tarihten değilde ticaretten öğrendiklerime, hem babamın işi hem de kendi işim dolayısıyla yıllardır bir sürü milletten insanlarla iş birliği yaptım, bir sürü insan tanıdım.Bunları paylaşmak istedim.

Çinlilerle iş yapmanın gerçekten zor olduğunu herkes biliyor. Onlarla hem anlaşmak zor , hem de aksanları çok kötü ilk başta ne dediklerini bile anlayamıyorsunuz , zamanla kötü aksanları yüzünden sizin de dilinizde kaymalar, bildiğinizi unutma durumları bile oluyor. Ayrıca her işi tam olarak bilmediklerinden sürekli sorunla karşı karşıya kalıyorsunuz, çözüm için danıştığınızda ya da sorunun iç yüzünü öğrenmeye çalıştığınızda olaya sizin gümrükçüleriniz işlerini biliyorlardır ne de olsa, sizin gibi firmaya zorluk çıkaracaklarını sanmıyorum şeklinde yaklaşıyorlar. Çok büyük firmalar bile yükleme esnasında bakkal mantığı ile çalışıyorlar. Size küçük ayrıntılar için bilgi vermeye yeterli zamanları yok, konteynırlar dolusu sipariş verseniz dahi. Yedek parça stoklarını tutamayan , hangi firmaya hangi yedek parçadan kaç adet gönderdiğini bilmeyen büyük firmalar gördüm…

Karamsarım…

admin | 22 February 2009 09:26

Uzun zamandır hayatımda, bana çok değer veren biri var.Ben ona ne kadar değer veriyorum o tartışılır.Değer konusu bir köşede duruversin çünkü kafamı yormam gereken daha önemli cümlelerim var benim. Ben çerkes kızıyım.Babama sorarsan onun damadı egenin havasını solumuş bir efe olmalı.Ona sorarsan evliliklerde din, dil, mezhep önemlidir. ” İlerde içinden çıkılmayacak sorunlara neden olabilir ” ona göre.Farklı kültürlerde yetişmiş iki insan hayatını birleştirmeden önce bol bol düşünmeli yani… Erkek arkadaşım alevi..Her ne kadar ” ben o kültürle yetişmedim, örfünü adetini bilmem” dese de bizim örf ve adetlerimizide yadırgayan biri.Ufak tefek tartışmalar yaşıyoruz.Bütün ilişkilerde olabileceği gibi.Üstünü kapatıp geçiyoruz.Geçiyoruz da acaba hataların çoğunu yanımızda mı sürüklüyoruz.Sevgi, güven, özveri yeterli değil mi bir hayat paylaşmak için….Kendi doğrularım onun doğrularıyla örtüşmezse bunun ortası ne olur?Orta yolu bulmadan bir hayatı paylaşmak mümkünmüdür?O hayatın meyvesi çocuklar hangi kültürde büyür?Sorular, sorular, sorular….Daha ne kadar kulaklarımı kapatıp duymamazlıktan gelebilirimki..Peki böylesine içten bir sevgiyi bütün bu söylenenler için daha ne kadar erteleyebilirim ki..Din ,dil, ırk gözetmeksizin eşit değilmiyiz hepimiz.Kendi içimizde yarattığımız bu ayrımcılık niye..Neden bu kadar katı kurallarımız var…Bende yıkamıyorum tabularımı.Sırf bu yüzden hayatı hep erteliyorum.Ama şimdi çok büyük bir çıkmazdayım.Geleceğe dair korkularım, endişelerim var ve bunları içimden çıkarıp atamyorum.Ya tamam ya da herşeye rağmen devam…Kararsızım….

mezarlarınıza tüküreceğim

neceff | 16 February 2009 15:38

bütün kadınlar kahpe! siz adale yapmak, yakışıklı bir delikanlı olmak, eli yüzü düzgün görünmek, leş gibi kokan bir ağza sahip olmamak, dik yürümek, ayaklarınızla komşularınızı rahatsız etmemek, sağlıklı ve sağlam yapılı olmak için kıçınızı yırtıyorsunuz…. ve onlar, karşılarına çıkan ilk yamuğun üzerine atlıyor ve üstelik dişlerinin takma ve ciğerlerinin süzgeç gibi olduğunu bile görmeden tecavüz ediyorlar ona. iğrenç bir şey bu. kurallara aykırı. hiç adil değil. hak edilmemiş ve kabul edilemez bir şey..

mezarlarınıza tüküreceğim, bütün ölülerin derileri aynıdır, çıtırlar farkında değil, ve bütün çirkinler öldürülecek.