Fuhuş herkese değişik şeyler çağrıştırır. Burda meslek olarak fuhuştan bahsediyorum, evli kadınların yaptığı zinalardan, okul kızlarımızın erkek arkadaşlarıyla beraber yaşadıklarından, yada kafalarına göre zengin heriflerin koynuna giren kızlardan değil… Bu işi meslek edinen bu yolla resmi olarak para kazananlardan. Kimine göre çok kötü bir şey kimine göre çok gerekli, hayat kadınları olmasa millet sokakta ki karıya kıza rahat mı verir diyenler çoktur. İstanbul için seks haritası bile çıkartılmıştır.Kadın Gözüyle Batı Avrupa’da Fahişeliğin Tarihi isimli kitabında fahişelikten uzun uzun bahseder yazar Jess Wells. Burda da antik Yunan çagında fahişelikle alakalı o kitaptan da alınmış bir yazı var.Ülkemizde fuhuş denilince akla hemen Karaköy Zürafa yokuşu, İzmir tepecik ve Matild Manukyan gelir genellikle.Manukyanı ufaklı büyüklü herkes isimce duymuştur bilenler onun ne iş yaptıgını bilir bilmeyenler sadece vergi rekortmeni oldugunu bilirler.Aristokrat bir aileden gelip Notre Dame de Sion’u bitirip sonradan genelev patroniçesi olan Manukyan.

Medyada sevimli, devletine baglı vergisini pek çok sanatçı ve iş adamından daha düzgün ödeyen biri olarak tanınan manukyan öldükten sonra yapılan çeşitli ithamlarla konu oldu bu kez medyaya.Kimisine göre Osmanlı kızlarını satmak için bu işe girmiş, kimine göre acımasız bir cani burda onun aleyhine dava açan bir kadının röportajını okuyacaksınız. 24 yıl boyunca hiç sigortası yapılmadıgı için mahkemeye başvuran ve ölümle tehdit edilen bir kadının agzından manukyan hakkında çarpıcı açıklamalar var.Öldükten sonra yaklaşık 3000 evi miras kalan (digerlerini saymıyorum bile ) manukyan’ın, tek varisi Kerope Çilingir’in tek oglu Mark Çilingir’i bu yaz oyuncu Naz Elmas’ la uzun vadedir yaşanan ilişkisinin ortaya çıkmasıyla tanıdık.Soyadının aslında Manokyan oldugunu ama hep yanlış yazıldıgını her zaman söyleyen Manukyan hayatının en güzel anısının Atatürk’le tanışması oldugunu anlatmıştır.Bazı İşadamlarınca çinde heykeli yapılan manukyan bu heykeli evinin bahçesine diktirmiştir.Hayatını anlatan filmde onu canlandırmak için bile pek çok kişi birbirine girmiştir .(Gerçi onun vasiyeti Nurseli İdiz olsundu)Vergi benim namusundur diyen Manukyan’ın oğlu o öldükten sonra da pek huzurlu görünmüyor. Haberlere göre para pek huzur vermemiş.