tanışalı çok olmamıştı.yinede tanıdık şeyler vardı aralarında.ikiside yalnız başına sarhoş olmanın keyfini bilirdi mesela.istediklerinde ikiside sol ellerini ustalıkla kullanabilirdi.sonra..ikisininde televizyon seyretme alışkanlığı yoktu.canan siyah nokta sıkmaya bayılırdı.ali’nin sırtı siyah noktalarla doluydu.’siz kadınları hiç anlamam,hepiniz siyah noktaları sıkıp içinden çıkanı şaşkınlıkla seyretmeye bayılırsınız.’demişti ali yeni tanıştıkları günlerde.sarhoşlardı o gece.otobüse bindiler.ali canana kıyasla daha çok içmişti,yürümekte zorlanıyor ,ama yinede o öncülük yapıyordu.elinden tutup çekiştiriyordu cananı otobüsün arka tarafına doğru.ilerlerken durdu.’beyefendi bağcıklarınız çözülmüş,durun sizin için bağlayayım’ diyerek yapışmıştı adamın ayaklarına.adam şaşkınca ve korkuyla geriledi.garip sesler çıkardı.içip içip..,diye başlayan cümleler kurdu ikisi için hiç bir anlama gelmeyen.ali cananın kulağına fısıldadı.’beni dövmeye kalkarlarsa hiç arkana bakmadan kaç.bu bazen oluyor.canın acısın istemem.’nasıl bırakabilirim ki dedi canan içinden.birlikte sarhoş olmadık mı biz?başka bir gencin önünde durdu.’siz bayım sanırım dişlerinizi fırçalamayı unutmuşsunuz bugün,biraz sarı görünüyorlar’dedi.genç hemen ağzını kapadı.’utanıyor aptal’ dedi canan sessizce.gülümsediler birbirlerine.otobüsün en sonunda iki kişilik yer buldular,oturdular.önlerinde otuzlu yaşlarda bir kadın oturuyordu.uzun fönlü saçları önlerine kadar uzanıyordu.usulca kadının saçlarına dokunmaya başladı ali.kadın döndüğü sırada hiç bir şey olmamış gibi durmayı beceriyorlardı ikiside.’saatlerini geçirmiş kuaförde bozmayalım.’dedi ali.cananın saçlarını dağıttı.’nasılda hepsinden güzelsin’.bu cümleyi hiç unutamadı canan.dışardakilere parmak uzattılar,geçip giderken önlerinden.insanların tepkilerini izlemeyi seviyorlardı.gülebilenleri sevmişlerdi en çok.’bu parmağı sana sokucam birazdan’dedi.sevişeceklerini biliyorlardı ikiside.ilk sevişmeleri olmayacaktı bu…..şimdi balkonunda tek başına içerken,şarabın rengi ve tadında ilk aşkını anımsamıştı canan.son aşkı olmaması en büyük temennisiyken….saat gecenin dördüydü.yatmaya hazırlanıyordu canan.sabaha yetiştirmesi gereken bir ödev yüzünden uyanıktı hala.telefonu çaldı.’canan ne olur gel!.ilk cümlesi bu oldu.’nasıl gelirim ali saat sabahın dördü.’yurtta kalıyordu canan o zamanlar.o saatte çıkmasına asla izin vermezlerdi.izin verseler,otobüsler çalışmazdı.’bir yolunu bulursun sen.galip seni alırım ne olursun çık şu kahrolası yurttan.evde sıkıştım kaldım.delirmek üzereyim.telefonda oyaladıktan sonra beşte bir yolunu buldu çıktı.’teşekkür ederim geldiğin için.’dakikalarca sarıldılar.hiç bir yer açık değildi.kimsenin olmadığı,kimsenin görmediği bir ağaç altına götürdü ali cananı.çantasından şarap çıkardı ve canan için yazılmış bir yazı,okumaya başladı.hassas olduğunun,konuşurken çok seçici olması gerektiğini hissetti canan.öleki sadece sessiz kalabildi.seviştiler,cananın hayatındaki ilk sevişmesiydi.sonraları bazen tek başına bu ağacın altına gitmişti,ali bunu hiç bilmedi….üşümüştü balkonda,içeri geçti.tüm bunları hatırlamak kötü yapmıştı onu.kaç yılını alacaktı unutmak.hayır..sevgiliyi unutmak diye birşey yoktu.ilk tanıştıkları gün geldi aklına.ali cananı farkedeli birkaç gün olmuştu.kampüste otururken dikildi karşısına.’ben geldim.’dedi.sesi titriyordu.’hoş geldin”yanlış mı geldim?”otursana’ diyebildi canan.tuhaf bir insandı ali.cananın bugüne kadar tanıdıkları kimselere hiç benzemezdi.’onlardan olmayalım canan.ne olur onlar gibi olmayalım.bak etrafına ne sanıyorlar aşkı,bak sevgi diye birbirlerine yutturduklarına.bir kelimelik bir söz olmasın bizim aşkımız.lütfen anla beni.mutluluk istiyorum ikimiz adına’…..eve çıktığı zamanlarda bir sabah saat altıda kapısı çalmıştı cananın.gelen aliydi.elinde bir yığın eşya vardı.kot ceket,pantolon,çanta,ve bir gül.ilk gülü uzattı.’bunu senin için öldürdüm.’telaşla anlatıyordu.’yolda buldum bunları,önüme ne çıkarsa aldım geldim”asansörü de getirseydin.’dedi canan.’getirecektim ama hareket ediyordu tutamadım’gülüştüler.sokağa atılmış kullanılmış eşyaları olmalıydı bunlar birinin.rüzgarda dağılmış olmalıydılar.markaları gösterdi.’baksana hepside iyi şeyler,küçümseme hiç birini’diye güldüler..eskimeden kıyafetlerini değiştiren zengin züppesi hakkında tahminler yaparken uyuyakalmışlardı….’birgün yine herşeyden herkesten kaçıp sana geldim canan’diyerek geldi.beni bu hayatta iyi eden tek şey sensin…içip içip oyunlar oynadılar.birlikte enterasan oyunlar keşfetmişlerdi.arkadaşlarının yanında hiç kimseye farkettirmeden birbirlerine dokunur,ama ortamın tadını rengini hiç bozmazlardı.ali önemli birşeylerden bahsederken bunu yapmayı çok severdi canan.düşüncelerini aklında tutma aynı zamanda hazzın tadını almaya çalışırken saçmalarken ali çoğu kez.canan katıla katıla gülerdi buna..şimdi nasılda üzgündü.devam etsin mi?