kayboldum gene
fatos-ela
keşkelerdenkaçmaya çalışıp benliğini tekrar kazanmaya çalışan biri.yada ne farkederki
herkesin olmak istediği ama hiç olamadığı bir model yokmudur zaten.
herkes sahip olduğu benlikten mutlumudur.
biliyormusun aslınde ençok nefret ettiğim şeydir ”keşke”
pişmanlıklardan uzak yaşamak hayatımı idealim.çoğu isteklerimde gerçekleşti aslında.ama belkide yaradılıştır hep daha istemek.
belkide hala oynuyorum ve stop kelimesini duyana dek te oynayacağım bu rolu
belkide belkide belkide……..
yorumlar
evet ben severim kendimi. ve olduğum kişi olmaktan memnunun. nasıl olmam ki kim istemez benim yerimde olmayı. 🙂 ahaha
keşke mi o da ne 🙂
kaybolmak iyidir, “lost without you” yakarışı ile birlikte olmadığı sürece… öyle mi ?
“belki de” kelimesi her zaman kötüdür.
kendimi efendim.
keşkem çoktur benim.
ideallerim vardır elbet…
çok kişinin yerinde olmak isterdim ben…
ELOY olmak isterdim mesela…
Biraz yaNSIma ve belki de bir miktar indian…
biraz da cul aliim…
eywah yandı ortalık 🙂
ademoğlu olmalı yalnız bir kişi
gerçek olan yalnız kendisi
aynaya çok bak seversin belki
arama başkasında güzelliği
keşke die rüya etmesi güzel
her zaman ranadır bize el
redsta’derki hayatta tek emel
olmalı kendin gerisi gazel..
“pişmanlıklardan uzak yaşamak hayatımı idealim” cümlesiyle keşkeler arasında bağ kuramam, lütfen üstelemeyiniz, çünkü yapmadıklarım diye adlandırırım geçmişteki hareketlerimi yapamadım diye değil. bir de hepsi zamanda öylece yer etmiş yaptıklarımın ve beni bu zamana getirmiş, ilerde yaparsam keşke diye konuştuğum bir olayı geçmişte yaptığım tekrardan, hah işte o zaman en adiyim.
keşkek severim, keşkül severim, keşanlı ali destanını da seyretmiştim ama keşke şimdi bahar gelmiş olsaydı etrafa… valla pişman değilim etraftaki havadan ama keşke bahar gelse be.