KOÇ (21 Mart – 19 Nisan) : Bu sabah uyandığınızda kendinizi Kafka’nın böceği gibi hissedeceksiniz. Bu durum sizi memnun etse de fazla uzun sürmeyecek; öğleden sonra bir arkadaşınızın daveti üzerine katıldığınız tiyatro provalarında yanlış hayvanı seçtiğinizi anlayıp üzüleceksiniz. Akşam katıldığınız bir davette ise durumunuz daha da kötüleşecek. Viski ve votkayı karıştırdığınız yetmiyormuş gibi bir de Vonnegut ve Tolstoy üzerine karşılaştırmalı edebiyat tartışmasına katılacaksınız. Gece bir sinir kriziyle noktalanacak. Krize viski ve votkayı karıştırmanız mı yoksa Vonnegut ve Tolstoy’u karşılaştırmanız mı sebep olacak bilemiyoruz.

BOĞA (20 Nisan – 20 Mayıs) : Ya harcamalarınıza dikkat edin ya da arkadaşlarınızı solcu çevrelerden seçmeyin. Her geçen gün daha da göze batıyorsunuz. Arkadaşlarınız, sizin proloterya kavramınızın ne kadar geniş olduğunu anlamayabilirler. Son olarak Emek Platformuna babanızın BMW’siyle katılmanız size karşı duyulan tepkiyi doruğa çıkardı. Hiç değilse arkadaşlarınızın yanında “Babam da eski solculardandı” gibisinden laflar etmeyin. Böyle giderse onlar tarafından dışlanmanız işten bile değil. Bize sorarsan, önümüzdeki hafta katılacağın bütün toplantıları iptal et. Sonra babanın iflas ettiğine dair haberler yay etrafa.

İKİZLER (21 Mayıs – 21 Haziran) : Venüs’ün Mars’la ters açı oluşturması seni tedirgin etmeyebilirdi. Çünkü bu satırları okuyana dek bundan haberin yoktu. Ama artık tedirgin olabilirsin. Zaten bunun için bahane arıyorsun. Sen, paranoyalarını entelektüel kaygılarına bağlasan da biz bu haline burcuna özgü şizofreninin sebep olduğunu biliyoruz. Festivalde Tarkovsky’nin Solaris’ini izledikten sonra eve dönüp Van-Damme filmi izleyebilmeni de ancak bu şekilde yorumlayabiliriz. Bugün arkadaşların, Saddam’ın Türkiye’ye nükleer bomba atabileceği geyiğiyle seni tedirgin etseler de yine aynı arkadaşların sana Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatarak rahatlamanı sağlayacaklardır.



YENGEÇ (22 Haziran – 22 Temmuz) :
Son günlerde Dîvan Edebiyatından biraz uzak durmanızda fayda var. Dışınızdan sinirlenip “Çattık belaya!” diye bağırırken bile içinizden “Bu Mefaülatündü galiba” diye geçirir oldunuz. Yakın arkadaşlarınız dahi ne konuştuğunuzu anlamıyor. Bu sosyal hayatınızda afazik bir hal yaratıyor. Aileniz bu akşam sizi Fundamentalist olmakla suçlayabilir. Bu durumda yapacağınız en sağlıklı hareket, babanızın doğum gününüzde hediye ettiği ve sizin bu güne dek kapağını bile açmaya tenezzül etmediğiniz Orhan Veli Antolojisi’ni salona geçip yüksek sesle okumanız olacaktır.

ASLAN (23 Temmuz – 22 Ağustos) : Kamu vicdanının aldığı yanlış kararlardan kendinizi sorumlu tutmanız haksızlık. Sonuçta sizin de sadece bir rey hakkınız var. Bu durum demokrasiye olan inancınızı derinden sarsabilir. Gün içinde, gazeteden Ünsal Oskay’ın köşe yazısını okurken aynı anda televizyondan İlber Ortaylı’yı dinlemeniz kafanızı karıştırıp, çeşitli kavram kargaşalarına yol açacak. Bu durum akşam televizyonda katılacağınız canlı yayında zırvalamanıza neden olabilir. Özellikle Meşrutiyet’in Türk televizyonculuğuna etkilerinden bahsederken dua edin de telefon bağlantısı alınmasın.

BAŞAK (23 Ağustos – 22 Eylül) : Uranüs’ün Plüton’un arkasına geçmesi ve bu sırada Merkür’ün Plüton’la etkileşmek istemesi uzun zamandır uyuyan libidonuzu harekete geçirecek. Ama dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü gecenin en keyifli saatlerinde, karınızla Freud tartışmanız zaten firijit olan kadının sizden iyice soğumasına neden olabilir. Bir de durumu kurtarmak için Marquise De Sade’dan bahis açmanız gecenin içine edebilir. Karınız “Artık lezbiyen olup, köyden dört karı almak istiyorum” diyerek evden kaçarsa bunu anlayışla karşılayın. Nasılsa medeni kanun buna izin vermeyecektir.

TERAZİ (23 Eylül – 22 Ekim) : Pedagojik formasyon derslerini hırsla takip etmenizin YÖK’ü desteklediğiniz anlamına gelmediğini eşinize münasip bir dille anlatın. Buna rağmen anlamamakta ısrar ederse, mutfakta yemek pişirirken eşinizin duyabileceği bir tonda Pink Floyd’dan Another Brick In The Wall’ı mırıldanın. Bu da işe yaramazsa öğretim görevlisi olmaktan vazgeçmelisiniz. Bu yaştan sonra şartları zorlayıp dul kalmanın manası yok. Bu arada bonal esprilerinizden de vazgeçmelisiniz. Son olarak mezuniyet töreninde “Doktora vereceğim sonra da hastabakıcıya” espriniz salonda buz gibi bir hava estirdi.

AKREP (23 Ekim – 21 Kasım) :Birkaç gecedir arka arkaya rüyanızda Nietzsche’nin Tanrıyı öldürdüğünüzü görmeniz pek hayra yorulacak gibi değil. Bazı kavramların mecaz olduğunu artık anlamanız gerekiyor. Düşünsenize mecazlar olmasaydı hayat ne kadar tatsız olurdu. “Sakla samanı gelir zamanı” demek yerine, “mal varlığının bir kısmını gelecek günler için tasarruf etmelisin” deseydik sözümüzün etkisi azalmaz mıydı? Tatilde C-NBCE yayını almayan bir bölgeye gitmen canının sıkılmasına yol açacak. Ama paniğe gerek yok. Nasıl olsa geri dönünce gece yarısı tekrarlarını izleyebilirsin.

YAY (22 Kasım – 21 Aralık) :Her işini mümkün olan en kısa sürede tamamlamaya çalışma alışkanlığın bugün başına dert olabilir. Çok Hızlı Okuma Kursu’na yetişmeye çalışırken trafik sıkışlığına kurban gideceksin. Sen derse yetişene kadar kurs arkadaşların Rus Klasikleri’ni okuyup bitirmiş olacak. Çok fazla şey kaçırdığın söylenemez ama bir daha ki sefere toplu taşıma araçlarını tercih etmesen iyi olur. Ayrıca sık sık gittiğin kitapçını değiştirmelisin. Raftan aldığın kitapları hızla okuyup geri koyduğun bazı tezgahtarlarca fark edildi. Bir daha ki sefere senden hepsinin parasını talep edebilirler.