Nerden başlamalı,nasıl anlatmalı? Bütün samimiyetimi alıp dilim döndüğünce anlatmalı.Sanal veya gerçek. İnsan her yerde bence aynı. Yok kötü bir giriş oldu. Bir anı ile başlamalı.Bir doktor arkadaşım bir gün bana geldi. Suratından düşen bin parça. Belli işte her zamanki Mehmet değil. Tanımadığım bir yönünü yeni görüyordum yıllardır dost dediğim arkadaşımın. Eşi ile kavga ettiği anları bilirim. Sinek küçük ama mide bulandırır olaylarladaki tepkilerini de… Bir şey olmuş ama ne? Bir müddet öylece oturdu. Sormaya bile cesaret edemiyordum. Ne olabilirdi bu kadar kötü olan? Üç dört tane felaket senaryom vardı. Hiçbiri değildi başına gelen. Görevde iken beş yaşlarında tecavüze uğramış bir erkek çocuğu getirmişlerdi. Mutlak bir yerlerden duyduğu okuduğu bir olay karşısına gelmişti. Okuduğuna benzemediği apaçık ortadaydı. Olay polise intikal ediyor ve yapan kişi bulunuyor. Yirmi yaşlarında hani delikanlı diyoruz ya öyle biri. Gençliğimizden, geleceğimizden biri! Mehmet bu kişi ile karşılaştığında sinirlerine hakim olamayarak adamın burnunu kırmış. Sonra da benim yanıma gelmiş.Tüylerim diken diken olmuş,midemde bir ağrı ile arkadaşıma keşke beni de çağırsaydın da öldürseydik dedim. Sanki birden kederi arttı. Senin bunu yapmaya hakkın vardı ama ben çok kötü bir doktorum dedi. Yine anlama yeteneğimi kaybetmiştim. Ne diyordu? Devam etti;bunu yapabilen bir insan normal değil,o bir hasta ve ben doktorum dedi. Ne diyordu bu adam? Kimdi bu? O gün yaşadığı her saniyeye üzülüyordu sanki. Beş yaşındaki çocuğa, o anne babaya , polislerin kurşun olmuş bakışlarına, hastasına, doktorluğuna, her ne varsa ona…haklıydı da!Bir hastaya attığı yumruk Mehmet’i rahat bırakmadı. Ve olayın üzerine gitti. Uzun uğraşların ardından yirmi yaşındaki kişinin kendi öz babasından çok küçük yaşta tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Artık yaptığının yanlış olduğunu biliyor. Yenilerde idrak etti bunu. Ya o çocuk nasıl anlayacaktı bunu? Annesine ve babasına kim anlatacaktı? Kim asacaktı suçluyu? Nasıl davranmamız gerekiyordu? Doğru olan neydi???Hikaye uzun oldu. Özet geçip bambaşka bir boyuttan bakacaktım aslında. Olmadı.kısmet değilmiş. Başka yerlerde kaldı kelimelerim,benliğim. Çağırıyorum çağırıyorum gelmiyorlar. Darmadağınık işte. Başka sefere dostlar, başka sefere.