Lars von Trier’in yönetmenliğini yaptığı DOGVILLE, seyircinin sevip sevmemesine bakmaksızın, boğazını tutup, güç kullanıyormuşcasına dikkatini kendine vermesini sağlayan nadir filmlerdendir. Eleştiriler filmi ne çok menfur ne de çok sevimli bulduğunu söylese de, filmde geçen kamp yerindeki gibi bir görüş birliği, izleyenleri ya seversin ya da nefret edersine götürüyor.Grace (Kidman) Dogville’e, gangster babasından kaçarken gelir. Sığınmak için yere ihtiyacı olan Grace, Dogville insanlarına amaçsız dolanıyormuş, başka bir dünyadan düşmüş gibi gelmiştir.Grace, Dogville halkından kendini onlara kazandırmak için iki hafta ister. Tom, insanlara Grace‘i daha iyi tanıyabilmek için ek işlerini yaptırmalarını önerir fakat halk yaptıracak bir şey bulamaz.

Zamanla, Tom sayesinde, Grace’e çalıları kesme, yaşlı doktora bakma, çocukları yetiştirme gibi görevler verirler. Grace, içten, samimi davranışları, işine bağlılığı sayesinde halktan olumlu tepkiler alır ve Dogville’de yaşamaya başlar. Tüm insanlarla bir şekilde bağlantı kurar. Zamanla, her bir karakterin ötekinin yerini almasını izleriz. Çocuklara bakıcılık yaptığı bir gün Chuck tarafından tecavüze uğrar ama Grace bunun için feryat etmez. Hatta yaşlı diye evini temizlediği, ona kitap okuduğu doktor bile Grace‘e tacizde bulunur. Kapısız, duvarsız gözüken bir tiyatro sahnesinde, tema müziği eşliğinde Vivaldi‘nin G major Largo Concertosualtında depresyonik bir atmosfer yaratılır.

Grace en çok Tom‘a güvenir ve ona tüm sırlarını anlatır, beraber sessiz kalmaya karar verirler. İşler bundan sonra Grace adına kötüye gitmeye başlar. Halk Grace‘i reddetmeye başlar, onu ırz düşmanı ve hırsız ilan ederler. Tüm bu haksız suçlamaların bitmesi için Grace kaçmaya karar verir. Onu köyden uzaklaştırması için kamyoneti olan sürekli kasabaya elma satmaya giden bir adamla anlaşır. Kimse görmeden kamyonetin arkasına binecek ve kasabada inecektir. Ancak güvenilir gözüken kamyoncu da ondan yararlanmak ister. Hatta bu anlaşmalarından tüm köy halkı haberdardır ve kamyoncu kasaba yerine tekrar köye gelir.

Grace artık tamamen halkın nefretini kazanmıştır. Hiç dostu yoktur. Sürekli bir huzursuzluk içindedir. Kaçmaması için ayağını zincirlerler, zil bağlarlar. Sonunda babası Grace‘i bulur. Artık cezalandırma zamanıdır.
İspanya’nın ve Brezilya’nın en iyi yabancı dilde film ödülüne layık gördüğü, Lars von Trier in yazıp yönettiği Dogville, 2003’ün en iyi film, en iyi kadın oyuncu Bodil ödülüne layık görülmüş, Copenhagen International Film Festivali‘nde ve Fransa César Ödülleri’nde, yönetmen Lars von Trier‘e onur ödülü verilmiştir.