bildirgec.org

stellan skarsgard hakkında tüm yazılar

Frankie and Alice (2010)

queennothing | 01 January 2011 20:43

İngiliz televizyoncu ve yönetmen Geoffrey Sax’ın yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “Frankie and Alice“in çekimleri 2010 senesinde tamamlandı. Üç senedir hiçbir filmde rol almayan 1966, Amerika doğumlu aktris Halle Berry‘nin İsveçli aktör Stellan Skarsgård ile başrollerini paylaştıkları filmde Matt Frewer, Phylicia Rashad, Adrian Holmes, Phylicia Rashad, Melanie Papalia, James Kirk, Chandra Wilson ve Vanessa Morgan gibi isimler rol alıyor. Ülkemizde 2011 Şubat’ında vizyona girmesi beklenen bu 100 dakikalık yapım, Kanada’da çekildi.
Bir gece kulübünde dansçı olarak çalışan Frankie Murdoch’un büyük bir sorunu vardır; Alice. Çift kişilikli olan Frankie, kendisinin tam aksi olan diğer kişiliği Alice ile ne yapacağını bilemediği için terapisti Dr. Oz’dan yardım istemiştir.Kendini kontrol edemeyen, dahası Frankie ile Alice arasında gidip gelen genç kadın, faşist eğilimleri olan Alice’den kurtulup, hayatına Frankie olarak devam etmeyi istemektedir.

Goya’s Ghosts (2006)

queennothing | 21 February 2010 12:06

Cezayirli yönetmen Milos Forman‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Goya’s Ghosts” (Goya’nın Hayaletleri), 2006 senesinde vizyona girdi. İspanyol ressam Francisco Goya‘nın yaşadığı baskıyı ve İspanya’nın içinde bulunduğu durumu konu alan yapımda İsrailli aktris Natalie Portman, Oscar Ödüllü İspanyol aktör Javier Bardem, İsveçli aktör Stellan Skarsgård ve Oscar adaylığı bulunan Amerikan aktör Randy Quaid rol alıyor.

1700’lü yıllarda, İspanya’nın en başarılı portre sanatçısı Francisco Goya, resimlerindeki yanlış yorumlanan ‘şeytani öğeler’ sebebiyle Engizisyon Mahkemesi’nin takibi altına alınmıştır. Goya’nın resim yapmasını yasaklatmak ve kendisini mahkum edebilmek için sağlam kanıtlara ihtiyaç duyulmaktadır ve bu durum, Engizisyon üyesi Lorenzo’yu harekete geçirir. Goya’ya poz vererek, kendi portresini çizmesini isteyen Lorenzo, ressamın evinde, soylu bir aile kızı olan Inés’in portesini görür. Goya’nın ilham kaynağı olan genç ve güzel Inés, Lorenzo’nun yeni kurbanı olacaktır ve çok geçmeden genç kadın, ‘Yahudi’ olduğu gerekçesiyle mahkeme tarafından işkenceye maruz bırakılarak, hapse atılır.

Dogville (2003)

turictanyel1 | 01 February 2009 16:09

Lars von Trier’in yönetmenliğini yaptığı DOGVILLE, seyircinin sevip sevmemesine bakmaksızın, boğazını tutup, güç kullanıyormuşcasına dikkatini kendine vermesini sağlayan nadir filmlerdendir. Eleştiriler filmi ne çok menfur ne de çok sevimli bulduğunu söylese de, filmde geçen kamp yerindeki gibi bir görüş birliği, izleyenleri ya seversin ya da nefret edersine götürüyor.

Melekler ve Şeytanlar fragmanı yayınlandı

JaAaa | 09 November 2008 11:46

Başrollerini Naomi Watts, Ewan McGregor, Tom Hanks, Stellan Skarsgård, Ayelet Zurer ve David Pasquesi paylaşan 15 Mayıs 2009’da gösterime girecek olan Melekler ve Şeytanlar filminin fragmanı yayınlandı.Fragmanı buradan izleyebilir,film hakkında bilgiye şuradan ve buradan ulaşabilirsiniz..

Mamma Mia!

menese | 17 July 2008 09:32

Bu hafta sonu vizyona girecek olan Mamma Mia!, çok sayıda ABBA şarkıları ve bu şarkıların bahsettiği mevzulardan yararlanarak yazılmış bir hikayeyle oluşturulmuş sahne müzikalidir aslında..
İlk kez 1999 yılında seyirci önüne çıkan ve bugüne kadar büyük ilgi gören bu müzikal, yönetmen Phyllida Lloyd imzasıyla şimdi de beyazperdede..

Mamma Mia‘ da anlatılan, otel işlettikleri şirin bir Yunan adasında uzun yıllardır yaşayan Amerikalı Donna ve babasız büyüyen kızı Sophie’ nin hikayesidir..
Bu hikayenin mühim bir kısmında, yirmi yıl kadar önce aklı havada bir çapkın tazeyken, üç erkekle peşpeşe ilişki yaşamış olan anne, Donna (Meryl Streep) yer almaktadır -haliyle..
Donna, eskisine nazaran durulmuş olsa da, büyük oranda Meryl Streep’ in şahane oyunculuğunun yardımıyla da görürüz ki bunca yıldan sonra formundan pek de bir şey kaybetmemiştir..

The House on Turk Street / No Good Deed

queennothing | 30 June 2008 17:50

Dashiel Hammett, 1894 yılında ABD’de (St. Mary’s County) dünyaya geldi. Polisiye tarzı kitaplar yazan Hammett’in hayatı boyunca yaptığı en verimli iş ‘dedektiflik’ oldu. Çünkü dedektiflik yaparken edindiği deneyimleri yazmasaydı ne 9 başarılı kitabı yazabilirdi; ne de her yıl başarılı bulunan polisiye yazarlarına “Hammett Ödülü” verilirdi.
2002 yılında Hammett’in “The House on Turk Street” adlı romanı New Yorklu yönetmen Bob Rafelson sayesinde sinemaya uyarlandı. Birebir uyarlamaktan ziyade Christopher Canaan ve Steve Barancik’in üzerinde yaptığı birkaç küçük değişimle ilk defa, Rusya’da her yıl düzenlenen Moscow Film Festivali’nde gösterilen film, Türkiye’de de büyük ilgi gördü. İlgi görmesinin nedenlerinden biri elbette ki filmin adı.

Türk siyasetiyle, kültürüyle; hatta Türkiye’yle uzaktan yakından alakası olmayan filmde “Türk” teriminin geçmesinin tek nedeni, ‘olayın geçtiği caddenin adı olması’.

Polis dedektifi Jack Friar, hırsızlık biriminde görev yapmaktadır. En büyük aşkı müziktir; çellosuyla müzik festivaline hazırlanmaktadır. Bir akşam, komşusunun ricası üzerine henüz reşit olmamış bir kızı aramaya koyulur ve yolu Türk Caddesi’ne düşer.