hep merak ediyordum,ne kadar süre sonra başıma gelicek,bekliyordum çünkü yaşamaya dair sorumluluklarımı yerine getirmiyordum..olacağı apaçık belliydi..
ama hani dank ederya bişeyler…ediyomuş…
hiçbişeyi ama hiçkimseyi kendimden daha değerli tutmamam gerektiğini yaşayarak anlamak istemezdim ama öyle oldu…
sonra kendi gerçeğimi yaratıyorum derken yerimde saymak bana dört derse mal oldu…yurtta problemler çıktı…annemle aram bozuldu..iyice sayabilirim…sanırım onca aksilik çıkar..
ama ışığı görmek zor değil…karanlık bi kuyuda değilim çünkü,artık…
kim olduğumu daha iyi biliyorum…onca şeyi yaşamam gerekiyomuş belkide…
tatile ihtiyacım var…
yorumlar
bende gittim gördüm.
evet, derinmiş…
acıdı…
acıyo biraz ama geciyor sonra.
bisküvi gibi çaya batırınca dağılıyor…
Gerekecek de… Erken gormek, gec gormekten hep daha iyidir. Redx’in de dedigi gibi, bazen caya, bazen de saraba batirdiginda dagiliyor.
(Isa bizim icin cekmis acilari biliosun, sarap da onun kani ya(!))
Her sey oldugunu dusununce, ya da herseyi olusturan butunun, herseyi iceren bir parcasi oldugunu dusunursen (bir nevi fraktal gibi), dip noktanin da bir anlami kalmiyor. Hayat yuksek oranda rolativite icerir. Kafani bozma yine sen…
İnsanoğlu kuş misali,..
çok kötü şeyler yaşadım ama tam olarak dibe vurmadım gibi geliyor…
ama başka gibi gelen birşey daha varki yaşadığım o kötü şeyleri başka insanlar yaşasaydı kendilerini dibe vurmuş sayabilirlerdi (sanırım)…
ya da insan kendi dertlerini gözünde daha çok büyütüyor, bilemiyorum.
yılbaşında yazdığın günlük daha kötüydü. Ümidin gelmiş yerine. Hayata biraz daha farklı bakar olmuşsun. Ne güzel…