Şeytanla inatlaşmayan bir Tanrı düşündüğümde kesildi başım.Tanrı ile inatlaşmayan bir şeytan dilerdim, son dileği sorulmayan bendim.Belki de fazla yaklaştım kıyılara. Sığ sular boğar insanı. Açıklar yüzdürür.Kesik başlar kimbilir kimleri güldürür ??Gelme buralara sevgilim..!ruhun, dut ağacında deli bir yaprak olması da hoş değil. Yaşamın kuralları çıkarılmadıkça bu dünyada, ha yaprak olmuşsun ha insan. İster deli olmuşsun ister dahi.Bir görüntüdür kalan..et, kan, damar ya da yeşil bir ten olan.Şimdi mevsimlerdir yankılanan. Mevsimleri say say dört..en fazla beş.ayak dirediğim rüzgar ve benden bıkan bir dal.Hepimizden bıkmış bir dut ağacı..hepsi bu..
yorumlar
sayın morfık yazınız çocukluğuma götürdü beni:( nasıl mı:”bir dut ağacıyla konuşurdum bir zamanlar…bir gün bir yerlerde dilsiz bir kaleme dönüşeceğiaklıma gelmezdi.Anneannemin bahçesindeki dut da bu yüzden mi bıkmıştı artık benden… anlamsız bir inada bürümüştü yapraklarını. kaç mevsim hüküm sürerse sürsün üzerinde çocukluğuma kalem kırmıştı dut ağacım…”benim de bir dilek hakkım daha olsaydı eğer çocukluğumun sırdaşının benimle konuşmasını dilerdim.Dar ağacına götürülmesi çocukluğum dut ağacından yapılan bir sehpada asılmazdım.tebrikler!
🙂 teşekkürler thıngcim. Morfık sağ olsun alıp götürdü beni yazısıyla!
Herkes dillendi…Kalem değil Kelam sevdecim:)Ahkamın gerçekte güzel olmuş ama…Güzel şiir yazamadığın için üzülmüştün ama güzel yazı yazıyorsun.Dilsiz kelamının dillenmesi dileğiyle.Dilsiz hali buysa dillisini düşünemiyorum.
:)kelam olduğunun farkındayım maltoferfolcüm kaçar mı ayol benim gözümden…
bilmem bir anda çıkıverdi ağzımdan:)
Buldum “ayol : bir anda çıkan kelime:)”
aaaa sevdalım, rakıya buz atıp orjinini mi bozacaan
Morfik, rahmetli Münevver den mi etkilendin, canım..
proksima, varolunuz.gök çatırdıyor / sızıyor karanlıklar / aradından, düşüyor Tanrısal yalnızlıklar.acıların dili yok çığlıkları var en fazla.ve son olarak suskuya dönüşecek her ince saç telleri rüzgarda..sayın sevde, dileğinizin gerçekleşmesi son olmasa da öncelikli dileğimdir.malteferfol, gülümsetti izleminiz.shadowy, ben olayım, geri kalan ne olursa olsun. sağlıcakla..mucizemsin.. bilmediği bir kentte, arayan gözlerin, tanıdık bir dost simasıyla karşılaşması gibi varlığınız..
pbk, Münevver abla dün gece rüyamda idi..sevdalım, bu dut ağacı o dut ağacı değil..thing, cezmi ersöz mü!! kötü bir espri olması umudunu taşıyorum hala..filler ağlıyor, her bir damla ton ağırlığında, ağır ağır başa bela..tavsiyedir: kalma yağmurda..
dut iyi durmuş yazıda… insanın hayatına girmek yerine dut, insanın kendisine yanaşmasını bekleyen bir ağaçtır. meyvesi pazara düştü müydü hemen pörsür, tadı ekşir, adeta küser dut. bu yüzden dut bekler olduğu yerde. en güzeli dalından almaktır onun sevgili meyvesini. böylelikle kelamını, ruhunu hissetmektir. fakat bu da bir tür emek ister. bu emeği ortaya koyabilen insan kazanır zaten…iki kere düşünülerek yazılmış not: yukarıdaki bu yorumun satırları sanırsam, her birimizin içinde birer dut ağacı var olduğu düşünüldüğünde daha bir anlam bulur.
pilli pati, ahh dut ağacının deli yapraklarının herhangi birisi için, umut dolu iki söz eklenebilseydi..
dilsiz olmasaydı kelam..
sayın morfık son olmasa da öncelikli dileğim derken? gerçekleşmesini istemiyor musunuz yani:)