teorileri var. burada yazılıp çizildimi bilmiyorum hiç. aklıma geldi sadece. bir kaç megatonluk nötron bombası okyanusa yerleştirilir, depremin ardından yada her hangi bir zamanda patlatılır (ikincisi depremin sebebi de olur zaten). çünklü tsunamiden bir iki saat kadar önce sahile yakın konumdaki amerikan askeri üssünden tüm motorlu taşıtlar hareket ettirilmiş, uçaklar havalanıp aksi istikametteki uçak gemisine konmuştur. amerikanın kıçımızdaki donu görebilmesine olanak veren uyduları tsunamiyi kıyıya gelmeden onlarca dakika önce görmüştür. lakin halka bu konuda bilgi ulaştırılmamıştır. müslüman olduğu düşünülen ülkeler yardım konusunda vatandaşlarını teşvik ederken, hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun bu dinin mensubu olduğu pek dile getirilmemektedir. ek olarak 36 isveç vatandaşı, 12 ingiliz vs. gibi bilgiler verilmektedir. neyse.
allahın görünmez eli o kadar insanı korumadı, ama camiyi korudu. ne kadar ilginç. aslında düşündümde bu adamlar neden her köşe başına cami yapıyor şimdi anlaşıldı. allah koruyorya ondaan…
Ölmesi gereken 250 bin kişiyi oraya toplamakda büyük başarıdır .Parti yaptıgınızda kaç kişiyi aynı mekanda buluşturabiliyosunuz ? 249 bin i buluyomu mesela…
daha once de soylendigi gibi, caminin yikilmasi O’ndan bir sey eksiltmeyecegi gibi ayakta kalmasi da onun kudretini artirmaz.
ölüm güney asya depreminde tanistigimiz bir olay olmadigi icin orada neden 250 bin kisi öldü sorusu havada kaliyor,nasil her gun onlarca insan cesitli sebeplerle ölüyorsa o gun de orada eceli gelenler öldü.. Dolayisiyle ilahi adalet neden coluk cocuk 250 bin kisiyi öldürdü(!) sorusu, insanlar neden ölür? sorusundan farkli degil! O’nun neden daha fazla kafiri oldurmedigi sorusu icin Rahman sifatini anlamak gerekir, Rahman (çok merhametli olan Allah), dunyadaki TUM (musluman yahudi, kafir etc..) mahlukata esit sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlaminda..
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı, Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı, Ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman, O gün (yer) haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir. O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük fırlayıp-çıkarlar. Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele 1-8)
hmm ben de bir kac gün önce kıyamet gününden bahseden ayetlerden biraz alıntı yapmıştım aslinda alıntı demek yanlış oluyo aklımda kalanları yazdım diyebilirim orada da kıyamet gününde hiç kimsenin bir başkasına en ufak bir yardımının olamayacağından bahsediyor aslında ilk söylendiğinde çok da acayip bir şey olarak anlaşılmasa da gerçekten yanı başınızdaki sevdiklerinize bile el uzatacak zamanı veya fırsatı bulamayacak bir durumu kafamda canlandırmaya çalıştığımda olay biraz olsun farklı bir boyut kazanıyor.neyse gelelim bu yıkılmayan camii olayına. arkadaşlar camiiler bir çoğunun bildiği gibi kubbelerden ve kulelerden oluşmaktadır. kesin dikkat etmişsinizdir ama etmediyseniz yakınlarda bulabileceğiniz örneklere daha iyi bakın o zaman göreceksiniz ki camiilerin mimarisi öyle dört duvar yapalım üstüne de çatıyı koduk mu tamamdır burdan bizi kimse çıkaramaz şeklinde yapılmış gecekondulardan biraz farklıdır. elbette ki islam için her biri tanrının kutsal bir evi ve veya mekanı olarak düşünülmektedir. ve lütfen izin verin de bu düşünce ile yapılan o kubbelerin mimarisi öyle etrafta kolayca rastlanabilecek binaların mimarisinden kat kat daha kompleks ve tabiiki de sağlamdır. tabi eksik malzeme zart zurt gibi olaya başka bir boyut katmaktan uzak durularak düşünülüp yapıldıklarından biraz daha sağlam olmaları kaçınılmazdır zaten bildiğim kadarıyla o kubbe şeklindeki mimari de camiilerin daha güçlü ve sağlam olabilmesi için düşünülmüştür.bir de bir şey daha eklemek istiyorum. ilahi adalet konusunda ileri geri sorular ve varsayımlar ve hatta sorgulamalarla karşılaştığım zaman aklıma gelen şey yine -ilahi adalet- tamlamasıdır. bir şeyi anlamak için neden bu kadar zorluk çıkartıyorsunuz ben de bunu anlamıyorum. ilahi adaletin ne demek olduğunu insanoğlu kendi mantığınca çözebilseydi ona kısaca –adalet– denir ve ilahi kelimesine gerek kalmazdı. bu demek oluyor ki; öyle küçüçük beyinlerce hangi dinden daha çok insan ölmüş, kimin ölmesi gerekiyormuş, gibi sorgulamalar dört duvar arasında uçurtma uçurmaya benzer bence kıçınızı da yırtsanız o uçurtma uçmaz. ayrıca tanrının eli olduğunu düşünmek de gayet komik ve trajiktir. neden bir ele ihtiyacı olsun ki 😉
iki damla fotoşop bilgim ile, onu ben de yaparım. neden kimse düşünmedi bunu?çok güzel tabii, senaryo uygun. binlerce kişi öldü ve insanlar mucizevi bir olaya aç şu an. ne verseniz, ne gömseniz alırlar.allahın eli konusuna hiç girmiyorum ki, konu daha çok amerika üzerine kaysın.bilmiyorum; birincisi, amerika’nın gerçekten kendisini savunmaya aldığını ispatlayan olmuş mu? ikincisi, ben bu bush’tan beklerim böyle hamleler. saman değil ama su altından su yürütüp, iyi bir katliyam yaptılar.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
tanrı’nın görünmez eli çoğu çocuk 250.000 kişiyi öldürürken, kul yapısı beton camiileri korumuş, allah iyiliğini versin, ilahi! adalet.
birde istatistik yapsınlar bakalım kaç müslüman öldü kaç diğer dinlerden insan öldü allah kimleri daha çok korumuş bilelim
imageshack‘den benim niye haberim yok? bak ne–ler yapmışım zamanında bunun yüzünden ;o)
teorileri var. burada yazılıp çizildimi bilmiyorum hiç. aklıma geldi sadece. bir kaç megatonluk nötron bombası okyanusa yerleştirilir, depremin ardından yada her hangi bir zamanda patlatılır (ikincisi depremin sebebi de olur zaten). çünklü tsunamiden bir iki saat kadar önce sahile yakın konumdaki amerikan askeri üssünden tüm motorlu taşıtlar hareket ettirilmiş, uçaklar havalanıp aksi istikametteki uçak gemisine konmuştur. amerikanın kıçımızdaki donu görebilmesine olanak veren uyduları tsunamiyi kıyıya gelmeden onlarca dakika önce görmüştür. lakin halka bu konuda bilgi ulaştırılmamıştır. müslüman olduğu düşünülen ülkeler yardım konusunda vatandaşlarını teşvik ederken, hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun bu dinin mensubu olduğu pek dile getirilmemektedir. ek olarak 36 isveç vatandaşı, 12 ingiliz vs. gibi bilgiler verilmektedir. neyse.
allahın görünmez eli o kadar insanı korumadı, ama camiyi korudu. ne kadar ilginç. aslında düşündümde bu adamlar neden her köşe başına cami yapıyor şimdi anlaşıldı. allah koruyorya ondaan…
Ölmesi gereken 250 bin kişiyi oraya toplamakda büyük başarıdır .Parti yaptıgınızda kaç kişiyi aynı mekanda buluşturabiliyosunuz ? 249 bin i buluyomu mesela…
daha once de soylendigi gibi, caminin yikilmasi O’ndan bir sey eksiltmeyecegi gibi ayakta kalmasi da onun kudretini artirmaz.
ölüm güney asya depreminde tanistigimiz bir olay olmadigi icin orada neden 250 bin kisi öldü sorusu havada kaliyor,nasil her gun onlarca insan cesitli sebeplerle ölüyorsa o gun de orada eceli gelenler öldü.. Dolayisiyle ilahi adalet neden coluk cocuk 250 bin kisiyi öldürdü(!) sorusu, insanlar neden ölür? sorusundan farkli degil!
O’nun neden daha fazla kafiri oldurmedigi sorusu icin Rahman sifatini anlamak gerekir, Rahman (çok merhametli olan Allah), dunyadaki TUM (musluman yahudi, kafir etc..) mahlukata esit sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlaminda..
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı,
Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,
Ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman,
O gün (yer) haberlerini anlatacaktır.
Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir.
O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük fırlayıp-çıkarlar.
Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele 1-8)
hmm ben de bir kac gün önce kıyamet gününden bahseden ayetlerden biraz alıntı yapmıştım aslinda alıntı demek yanlış oluyo aklımda kalanları yazdım diyebilirim orada da kıyamet gününde hiç kimsenin bir başkasına en ufak bir yardımının olamayacağından bahsediyor aslında ilk söylendiğinde çok da acayip bir şey olarak anlaşılmasa da gerçekten yanı başınızdaki sevdiklerinize bile el uzatacak zamanı veya fırsatı bulamayacak bir durumu kafamda canlandırmaya çalıştığımda olay biraz olsun farklı bir boyut kazanıyor.neyse gelelim bu yıkılmayan camii olayına. arkadaşlar camiiler bir çoğunun bildiği gibi kubbelerden ve kulelerden oluşmaktadır. kesin dikkat etmişsinizdir ama etmediyseniz yakınlarda bulabileceğiniz örneklere daha iyi bakın o zaman göreceksiniz ki camiilerin mimarisi öyle dört duvar yapalım üstüne de çatıyı koduk mu tamamdır burdan bizi kimse çıkaramaz şeklinde yapılmış gecekondulardan biraz farklıdır. elbette ki islam için her biri tanrının kutsal bir evi ve veya mekanı olarak düşünülmektedir. ve lütfen izin verin de bu düşünce ile yapılan o kubbelerin mimarisi öyle etrafta kolayca rastlanabilecek binaların mimarisinden kat kat daha kompleks ve tabiiki de sağlamdır. tabi eksik malzeme zart zurt gibi olaya başka bir boyut katmaktan uzak durularak düşünülüp yapıldıklarından biraz daha sağlam olmaları kaçınılmazdır zaten bildiğim kadarıyla o kubbe şeklindeki mimari de camiilerin daha güçlü ve sağlam olabilmesi için düşünülmüştür.bir de bir şey daha eklemek istiyorum. ilahi adalet konusunda ileri geri sorular ve varsayımlar ve hatta sorgulamalarla karşılaştığım zaman aklıma gelen şey yine -ilahi adalet- tamlamasıdır. bir şeyi anlamak için neden bu kadar zorluk çıkartıyorsunuz ben de bunu anlamıyorum. ilahi adaletin ne demek olduğunu insanoğlu kendi mantığınca çözebilseydi ona kısaca –adalet– denir ve ilahi kelimesine gerek kalmazdı. bu demek oluyor ki; öyle küçüçük beyinlerce hangi dinden daha çok insan ölmüş, kimin ölmesi gerekiyormuş, gibi sorgulamalar dört duvar arasında uçurtma uçurmaya benzer bence kıçınızı da yırtsanız o uçurtma uçmaz. ayrıca tanrının eli olduğunu düşünmek de gayet komik ve trajiktir. neden bir ele ihtiyacı olsun ki 😉
iki damla fotoşop bilgim ile, onu ben de yaparım. neden kimse düşünmedi bunu?çok güzel tabii, senaryo uygun. binlerce kişi öldü ve insanlar mucizevi bir olaya aç şu an. ne verseniz, ne gömseniz alırlar.allahın eli konusuna hiç girmiyorum ki, konu daha çok amerika üzerine kaysın.bilmiyorum; birincisi, amerika’nın gerçekten kendisini savunmaya aldığını ispatlayan olmuş mu? ikincisi, ben bu bush’tan beklerim böyle hamleler. saman değil ama su altından su yürütüp, iyi bir katliyam yaptılar.