İnsalar hep belli başlı bazı şeylerin,düzenlerin,belki insalık değerlerinin,yaşam koşullarının değişimini güzelleşmesini umarak yaşamışlardır.Hep birgün birgün diyerek…En çok söylenilen hatta ağızdan düşmeyen kelimeler olmadımı bunlar.Birgün gelicekki açlık biticek birgün gelicekki herkes kardeşlik bilinciyle yaşıyacak.Birgün gelicekki…Aslında değişim rüzgarlarının bir yerden gelip bizleri de içine alarak daha da büyümesini beklemedik mi?Peki hani nerede bu rüzgarlar.Amerikada,Çinde,Türkiyede her yerde ama beklenildiği gibi açlığı,acıyı azaltmıyorlar.Tam tersine dahada büyütüyorlar.Bir tarafta insanlar açlıktan ölürken diğer tarafta insanlar sellerde boğuluyorlar.Bir kısmı gün yüzüne hasret kalıyor o derbeder olmuş yıkık dökük binaların molozları arasında.Ve biz hala bekliyoruz.Birgün gelicek…Ama sanırım o günü biz göremiycez.Torunlarımızda.Her geçen gün her geçen saniye rüzgar dahada çok büyüyo ama istediğimiz rüzgar bu değildi.Acı biticek dedikçe acılar arttı.Acılar bizden uzak olucak dedikçe acılar bize yaklaştı.Ve biz hala bekliyoruz.Aslında ben size söleyeyim neyi beklediğimizi son umut parçamızında yok olmasını bekliyoruz.Son umut parçamızda kaybolduktan sonra hep beraber birleşicez ama ne için biliyormusunuz.Keşke demek için.Çünkü o son umut parçasıda gittiğinde aslında yaşanacak bir yer değil ölünecek yerler kalıcak bize.Ve keşke daha önce uyansaydık keşke gerçeği fark etseydik diyicez belkide.Belkide hala uyuycaz ve öylede ölücez.Ben keşkelerden ve beklemekten sıkıldım artık beklemek yada keşke demek istemiyorum.Belkide gerçeği gördüğüm için belkide deli olduğum içindir bilinmez ama artık beklemek için yeterli zaman kaldığından emin değilim.Gerçek ne biliyormusun aslında gerçek rüzgarın ta kendisi olmamız.Gerçek o küçük pınarlarımızın büyüyerek bir göle oradan bir denize oradanda okyanusa dönüşebileceğini görmem.Gerçek aradığımız o rüzgarın aslında içimizde saklı olduğu.Gerçek rüzgar aramamak,gerçek artık o rüzgarı oluşturmak.İçimizdeki uyuyan devi uyandırın derler ya işte aynen öyle içimizde uyuyan o umut rüzgarlarını artık dışa vurma zamanı.Dostluk,kardeşlik, huzur ve güven.Eğer torunlarıma güzel bir dünya bırakmıycaksam neden bende yaşıyorumki yada ne için basit bir yaşa öl kanunumu.Hayır hayır ben kabul etmiyorum bunu.Belki ben içimdeki rügarı bir kasırgaya çeviremem ama torunlarım onlara devrettiğim meltemi bir kasırgaya çevirebilir.NUh tufanında meydana gelen o büyük afet neden tekrarlanmasın tek bir farkla.Gittiği yerlere acı ve keder yerine huzur ve mutluluk götürmesin.Neden barıyerleri barajları yıkıp geçmesin.Neden?İçimizdeki dev çok geç olmadan uynasın.Rüzgar esmeye başlasın yoksa umutsuzluk kasırgası hepimizi bir noktadan başka bir noktaya savurucak ve yanlız umutsuz olarak beklemeye devam edicez.Taki artık bitti diyene kadar.Fazla değil aslında içimizdeki o kıpırtıyı insanlara gösterebilsek belkide o bile büyük bir tufana neden olabilicek belki.Belki.Ah ah işte gene başladı belkiler.Belkide sen bu yazıyı okuduğunda bile artık çok geç olmuştur.