bildirgec.org

belki hakkında tüm yazılar

ŞİRK / (K)ÖZLEME

pilasdik | 11 April 2009 11:22

büyük bir darbe bizimki
sudan çıkmış balığın aczi gözlerimizde
bu yük, bir arbede bize
fethedilen bir şehrin minarelerinde
kalbimiz de

kuşatılmış bir kalenin son n’efesi
göğsümüzde
bir kalbe en kestirme nereden girilirdi sahi
iğne deliğinden geçer mi
kanayan bir yarayken tarih öncesi
bir rahibe şirk koşarken kalben
tökezleyenleriz zâhiri

Değişim Rüzgarları Nerede Gören Varmı?

BBugraAaa | 23 September 2008 05:06

İnsalar hep belli başlı bazı şeylerin,düzenlerin,belki insalık değerlerinin,yaşam koşullarının değişimini güzelleşmesini umarak yaşamışlardır.Hep birgün birgün diyerek…En çok söylenilen hatta ağızdan düşmeyen kelimeler olmadımı bunlar.Birgün gelicekki açlık biticek birgün gelicekki herkes kardeşlik bilinciyle yaşıyacak.Birgün gelicekki…
Aslında değişim rüzgarlarının bir yerden gelip bizleri de içine alarak daha da büyümesini beklemedik mi?Peki hani nerede bu rüzgarlar.Amerikada,Çinde,Türkiyede her yerde ama beklenildiği gibi açlığı,acıyı azaltmıyorlar.Tam tersine dahada büyütüyorlar.Bir tarafta insanlar açlıktan ölürken diğer tarafta insanlar sellerde boğuluyorlar.Bir kısmı gün yüzüne hasret kalıyor o derbeder olmuş yıkık dökük binaların molozları arasında.Ve biz hala bekliyoruz.
Birgün gelicek…Ama sanırım o günü biz göremiycez.Torunlarımızda.Her geçen gün her geçen saniye rüzgar dahada çok büyüyo ama istediğimiz rüzgar bu değildi.Acı biticek dedikçe acılar arttı.Acılar bizden uzak olucak dedikçe acılar bize yaklaştı.Ve biz hala bekliyoruz.
Aslında ben size söleyeyim neyi beklediğimizi son umut parçamızında yok olmasını bekliyoruz.Son umut parçamızda kaybolduktan sonra hep beraber birleşicez ama ne için biliyormusunuz.Keşke demek için.Çünkü o son umut parçasıda gittiğinde aslında yaşanacak bir yer değil ölünecek yerler kalıcak bize.Ve keşke daha önce uyansaydık keşke gerçeği fark etseydik diyicez belkide.Belkide hala uyuycaz ve öylede ölücez.Ben keşkelerden ve beklemekten sıkıldım artık beklemek yada keşke demek istemiyorum.Belkide gerçeği gördüğüm için belkide deli olduğum içindir bilinmez ama artık beklemek için yeterli zaman kaldığından emin değilim.Gerçek ne biliyormusun aslında gerçek rüzgarın ta kendisi olmamız.Gerçek o küçük pınarlarımızın büyüyerek bir göle oradan bir denize oradanda okyanusa dönüşebileceğini görmem.Gerçek aradığımız o rüzgarın aslında içimizde saklı olduğu.Gerçek rüzgar aramamak,gerçek artık o rüzgarı oluşturmak.
İçimizdeki uyuyan devi uyandırın derler ya işte aynen öyle içimizde uyuyan o umut rüzgarlarını artık dışa vurma zamanı.Dostluk,kardeşlik, huzur ve güven.
Eğer torunlarıma güzel bir dünya bırakmıycaksam neden bende yaşıyorumki yada ne için basit bir yaşa öl kanunumu.Hayır hayır ben kabul etmiyorum bunu.Belki ben içimdeki rügarı bir kasırgaya çeviremem ama torunlarım onlara devrettiğim meltemi bir kasırgaya çevirebilir.NUh tufanında meydana gelen o büyük afet neden tekrarlanmasın tek bir farkla.Gittiği yerlere acı ve keder yerine huzur ve mutluluk götürmesin.Neden barıyerleri barajları yıkıp geçmesin.Neden?
İçimizdeki dev çok geç olmadan uynasın.Rüzgar esmeye başlasın yoksa umutsuzluk kasırgası hepimizi bir noktadan başka bir noktaya savurucak ve yanlız umutsuz olarak beklemeye devam edicez.Taki artık bitti diyene kadar.
Fazla değil aslında içimizdeki o kıpırtıyı insanlara gösterebilsek belkide o bile büyük bir tufana neden olabilicek belki.Belki.Ah ah işte gene başladı belkiler.Belkide sen bu yazıyı okuduğunda bile artık çok geç olmuştur.

Belki…

sekoci | 29 March 2008 15:26

Belki diyorum…
Geleceğim altın oluyor
Harikalar diyarı bir çift iplik olup düğümleniyor
sonra diyorum
Belki geliyor
insanlar doğar , iyi olan ölür
mavi ye siyah bulaşır
güneş açar , gökyüzü yaşanır
kelebekler uçuşur gökkuşağı düşer
falan filan…
belki yunuslar kanatlanır
okyanusların dibi aydınlanır
– şişe nin dibi hep aynı
Belki bir şiir – canı cehenneme
Belki aşk – iki kere canı cehenneme
hayatı yerine getirir.
Güneş parlar yeniden
kelebekler ölmek üzereyken
Motorlar susar , silahlar susar , orospular ve öğretmenler ve imamlar ve gardiyanlar…
belki ben susarım…
Hayat ayrıldığı kabuğuna girer
Rapunzel susar
Temizlenir dünya
hayat yaşanır… belki

EYTİŞİMSEL LİBİDO

| 08 November 2007 10:02

onu nasıl mı tanıdım?
o, buldu beni. webcam marifetiyle millet bilumum organlarını göstererek sanal seksin âlâsını ifa ederken el yordamıyla, bizim zamanımızda bıyıkları yeni terleyenler ile âdet döneminin kanlı patikalarında ürkek adımlarla gezen kızlara yönelik “gençlik” dergileri vardı.
tabii, bunların olmazsa olmazı olan “mektup arkadaşı” köşesi…

kompozisyon dersinde on üzerinden en yüksek not olan beşi alan biri olduğum için de mektup yazarken zorlanmazdım.
severdim yazmayı. “toplumcu” çizgide şiirler yazmaya çalışırdım. engels, marks okuyor, clara zetkin’in ateşli nutukları içimi kavuruyordu. bir de rosa lüksemburg…

Belki

plakton | 17 October 2007 19:58

Tüm duvarlara rağmen.....
Tüm duvarlara rağmen…..

Akşamsefasının vakti çoktan geçti. Bir sonbahar akşamına puslu bir ikindi zamanı kaldı… Ağaçlar eski zamanlardan kalma anılarını döküyor üzgünce… Koyu bulutlardan yere düşmeye hazırlanan yağmur damlalarının kokusunu duyuyorum… Farkına bile varmadan bir nefes hızında ezgiler dökülüyor dudaklarımdan. Yalnızca biraz… Biraz üşüyorum.

Çarşının başından sonuna tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor bugün. İçim… İçim acıyor her nefesimde. Bulutlardan bana bakan damlalara inat parka oturuyorum. Çoğunu tanıyorum. Gözlerinden doğanlara çok benzeyenleri de. Birazdan inmeye başlarlar bulutlardan. Kokuları korkularımı bastırıyorken… Birazdan.
Bugünlerde gecelerin daha uzun olduğunu öğrendim. Bitmek bilmiyor artık karanlık. Bir de boş odalara daha çok üşündüğünü. Her şeyim aynıydı aslında. Sana anlatacaklarımı biriktiriyorum sadece içimde… Düz ve eğik ama hep sevdalı harflerle… Yazmakla bitiremediğim sessizliklerimi döküyordum kelimelere… Sensizken işte…

belki de…

| 02 October 2007 12:04

belki de, hayata; ederinden çok anlam yüklüyoruz.
belki de, bir oyundan ibaret tüm yaşantılar.
belki de, belki demek bile gereksiz bu hayata.
belki de…

bil abi müslüman olsa

yahmucan | 02 August 2007 13:51

Bazen düşünürüm
Koyu bir hristiyan olduğunu zannettiğim bill Gates’in aynı cat stevens(Yusuf İslam),mike tyson(malik Abdülaziz),yada doğrudur belki Michael Jackson gibi Müslüman olduğunu bir düşünsenize dünyanın en zengin adamı Müslüman olmuş nasıl olurdu ilk tepkiler

Acaba nasıl bir Müslüman olurdu
Kaç kişi onun gerçek Müslüman olduğuna inanırdı
Yakınları acaba delirdi derler miydi
Borsalar fırlar mıydı
Dolar yükselir miydi
Yada onun Müslüman olmasının İslam dünyasına kazandırdığı moralin etki katsayısının düşük olması için dünya medyası ne yapardı
Malına mülküne el mi koyarlardı
Kafamdaki sorular belkilerle şekilleniyo acaba durumundan ya olursa kalıbında bekliyor işte
Bir ümit
ha sahi Müslüman olsa ne olur diyen arkadaşta olabilir, benim bu işten bi karım yok vallah billah ….
Bu düşüncem bazı saftirik arkadaşların yüzünden kötülenen dinimizin tekrar bir ivme kazanacağı varsayımıdır