Dadaizmden bahsetmeden önce kendime göre bir sanat tanımlaması yapmak istiyorum; elbette hiç bir tanımlama, tanımlanan şeyi tam anlamıyla tanımlayamayacaktır demeden de geçemeyeceğim.Sanatı; yaratıcı insan aktivitelerinin maddelere şekil vererek veya seçilmiş bir fikri, duyguyu, ilginç bir yaşam formunu bir şekilde ifade ederek yaptığı üretim olarak tanımlayabiliriz. Dadaya gelince fransızcada oyuncak at anlamına gelmekte. Ama fransız bir (kendisi bayandır, böylece kafanızda güvenilebilirliğini ölçebilirsiniz) arkadaşım dadanın bir bebeğin anlamsız söylediği sözler olarak kullanıldığı için bu akıma dada denildiğini söylemişti. Neyse bu akım 1913’te Marcel Duchamp’ ın yapmış olduğu garip heykelle başlıyor.

Bisiklet hırsızları(bu başlık resimle anlamlı değildir)
Bisiklet hırsızları(bu başlık resimle anlamlı değildir)

.Ondan sonra 1916’da dada ismi kabul görüyor ve akım başlamış oluyor. Dadayı şöyle tanımlayabiliriz belli bir kültüre gönderme içeren o kültürün çelişkilerine vurgu yapan, önceden tasarlanmış absürd performans, şiir ve görsel sanatlar. Ayrıca içerisinde ironi, akıldışı öğeler barındırır. I.Dünya savaşının akıldışılığınada gönderme yapar. Ki zürihte kurulan voltaire kabaresi bunun en güzel örneğidir. Voltaire kaberesinden yazının ilerisinde kısaca bahsedeceğim. Dadalar genelde ahlaki yargıları reddeder ve nihilist olarak bilinirler. Ama buna karşın ölümün gerçekliğini ilginç bir şekilde sadıktırlar. Yani savaşlar ve insan ölümleri önemlidir onlar için.1913′ ten sonra Fransız duchamp ve Francis Picabra, 1915’te Newyork city gidip bir çok yaratıcı resim ve heykel ürettiler.Bu çalışmalarında amerikalıların sevilen yazarlarından daha doğrusu sevimli bulunan Man Ray’ de yardımcı olur.
!922′ ye gelindiğinde ise dada düşüş göstermeye başlar; bunun nedenide dadacıların herşeye karşı kavgacı ve eleştirici tutumlarıdır. Bunun sonucu olarakta toplumdan itilen dadacılar Paris’ te birleşerek; Andre Breton, Lois Aragon, Paul Eluard ve Philphe Soupalt gibi dadacılar eşliğinde yeni bir akım olan sürrealizmi oluştururlar. Dada sürrealizmden pop art a taki kavramsal sanat a kadar bir çok akımın çıkış noktası olmuştur. Pek tabi günümüzde bile tartışılan sanat kavramına sokulmayabilir dadaizm, sürrealizm, pop art ve kavramsal sanat ama ben dadayı bir sanat akımı olarak sizlerle paylaşmayı uygun gördüm. Elbette bu adamlar hiç bir birikimleri olmadan uydurmasyon şeyler yapmamaktadırlar her birinin kültürel ve sanatsal anlamda perspektif ve renk bilgileri mevcuttur.Voltaire kaberesi ise 1916′ da Alman şair ve müzisyen Hugo Ball ve oyuncu olan karısı Emmy Hennings tarafından Zürich’te açıldı. Zürich savaş karşıtlarının bir kulesi durumundaydı. Ve kabarenin açılması dünyadan bir çok entellektüelin bu Kabarede toplanmasına neden oldu. Ve bu Kabare dada görüşü altında birleşti.Jean Arp, Richard Hülsenbeck, Tristan Tzara, Marcel Janco ve Emmy Hennings bu kabarede oyunlar oynamaya başladırlar. Bu oyunlar pandomim şeklinde oynanıyor; oyuncular sessiz bir şekilde oyunlarını oynuyorlar, piyanist; olmayan bir piyano çalıyor, kemancı; olmayan bir piyano çalıyordu…Vikipedidende daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz…