Bir zamanlar Birlesik Krallik artik arkaik gorunen imajini yukseltmek icin “Cool Britannia” diye bir kulturel-imaj-yapma-programi baslatmisti.Programda Rock’ci basbakan TB’den Oasis’e , Londra’nin yeni-Brit-mutfagi restoranlarindan Damien Hirst’e varan politika, bilim,sanat, moda vs her alanda modern, hip bir Britanya yaratmak icin bol miktarda para akitilmis, cok buyuk caba sarfedilmisti.Turkiye’yi de “Soguk Hindi” olmaktan kurtarip “Cool Turkiye”/”Happening Place” sekline sokmak icin cok, cok super nedenlerimiz var artik.Sertab Erener, Sureyya Ayhan, Tarkan artik dunya markasi olmus vatandaslar ve daha niceleri var.Bir de cagdas Turk sinemasinin bir genc dahisi var ki o da Istanbul dogumlu film yonetmeni Nuri Bilge Ceylan’dir .Filmlerinden Kasaba, Mayıs Sıkıntısı ve Uzak’i izledim. Ilk defa Turk insaninin bu kadar samimiyetle anlatildigini gormek, su endiseli, beklentili yuregime soguk sular serpti.Her ne kadar kendisi ilham kaynagi Tarkovsky’i her firsatta anip goz kirpsa da filmlerindeki materyalin islenis biciminden fotografiye, aktor karakterlerinden senaryoya kadar her acidan son derece yaratici bir zihnin yapitlariyla karsi karsiya oldugunuzu hissediyorsunuz.Filmlerinin yorumlarini elestirmenlere birakacagim, zira yukaridaki sitede basinda cikan tum makaleler mevcuttur. Ancak bir tanesinin izlenimlerini anlatmak istiyorum.Mayıs Sıkıntısı‘ni ozellikle tavsiye ederim. Bas aktorler yonetmenin annesi , babasi ve kuzeniolup son derece somut karakterleriyle insanin belleginde oyle bir yer ediyorlar ki, zaman zaman belli sahneleri aklinizdan geriye-sarip defalarca oynatmaktan, kendi kendinize gulup, suskunlasip, duygulanmaktan kendinizi alamiyorsunuz.Ilk defa sehirlerin maddiyatci, zorba zihniyetinin, Anadolu koylerinin dogaya sadik, saf, bozulmamis, zaman-otesi hisleriyle karsilasip, kendinden utandigini hissettiren bir film.Insan ne zaman susup mutevazi bir ruh haline gelip doganin seslerini dinlemeye baslarsa o zaman hayati gormeye, hissetmeye baslar. Duygulari doganin kendi kurallarina gore akittigi zaman irmaginda akip giderken, agac yapraklarinin, kozalaklarinin fisiltilarinda her insanin ancak kendinin anlayabilecegi cok onemli isaretleri farketmeye baslar.Evet, bu filmi herkese tavsiye ediyorum, gorun, DVD’sini alin, arkadaslarinizla, ailenizle izleyin. Agaclarin fisiltilarini, bugday tarlalarinin dalgalarini, yagmurun huzunlu bulutlarini icinizde hissetmeye davet ediyorum.Lutfen, Nuri Bilge Ceylan’in devlet sanatcisi olarak maas baglanmasi ve filmlerine Turkiye’den resmi fon saglanmasi icin kampanya acalim.Cannes’de odul alan Turk dahiler agacta yetismiyor cunku.
yorumlar
Turkiye’den hic ses yok?Yurt disinda boy boy reklam vermisler, gurur duymamiz gerek, ovunmemiz gerek.Turkiye’de bir anti-basari sendromu mu var? Olaganustu basari elde etmis bu nadide Turk’leri medya ve halk nicin gormezden geliyor? Sureyya Ayhan’a yaptiklari gibi?Offf…
Aktorun olumu.
Turk Dalgic Dalkilic dunya rekoru kirdi.
Elvan dunya rekoru kirdi!Kadin atletlerimiz dunya rekorlari kiriyor artik!!!
“Hayati tehlike ” var diye tanimamislar!Turkiye’nin anti-basari zihniyeti yine is basinda!
Bravo! Bravo! Bravo!Sureyya’lar, Elvan’lar cok yasayin!
Bir katastrof tüccarı olarak murat bey‘i kınıyorum. Yukarda sersem sepet şeyler yazan ve coolturk diye yırtınan hekate’yi de öperim. N’oluyoruz ulan?Sertab Erener gibi bet sesli bir mahlukla övünecek kadar düşmüş bir insanın, ciddi problemleri var demektir.Yukardaki isimler arasında bir tek Elvan önemlidir. Kendisini düne kadar, kamyonla anrenmana getirip götüren, kıza yamyam falan diyen biz değil miydik? (Laf aramızda kızın vahşi bir hali de yok değil. Ne o dişler öyle?)Kürtçe yayın kepazeliklerini ve Zanagillerin şovlarını da gülerek izliyorum. Bakalım daha neler göreceğiz. Sanki ihtiyacımız olan şey demokrasiymiş gibi…Hem cool hem türk; daha berbat bir kombinasyon düşünemiyorum.’Give me back the Berlin Wall,Stalin and Saint-Paul’ diyesim var.Not: Zaten Süreyya da antrenörünü baştan çıkarmıştı. Ayrıca tabiri pek caiz değilse de g..ten bacak olduğu için yaramaz.Diğer not: Ters bişey yazanı oyarım, ona göre. Think twice!
Herseyden once, bu thread’i ciddiye alip ilk ahkam kesen oldugun icin cok tesekkur ederim!Ayrica bilmeni isterim ki ben ne Tarkan ne de Sertab muzigi dinlerim. Anlatmak istedigim, bu karakterlerin yaptigi sey “eglence endustrisi” urunleri olarak birtakim vokal seslerle Turkiye’nin ismini gundeme getirdikleri oldugudur.Atletlerin ozel hayatini takip etmiyorum, benim icin kosup kosamadiklari, rekor kirip kirmadiklari gibi seyler onemli.Cool yerine Hot Turk diyemeyecegim baby700, yanlis anlasilir cunku; hip Turk ya da Trendy Turk diyesim de gelmiyor. Tabii ki bu konu tartismaya aciktir, su markalama isi icin az mi insan binlerce dolari basip emerika’da MBA yapiyor… Onlar dusunsun.Bu arada, St. Paul icin uzulme, cok konustugu icin onu dolaba kilitledim, devamli sarap ve ekmek istiyor. 2000 yildir ayni vaazi soyledigi icin her yerden kovmuslar, garibin hafizasini sildirecek bir islem icin para topluyorum. Acik cekinizi su adrese … yada hesap no 666 666 Hellbank’e direkt debit yapabilirsiniz.”Sanki ihtiyacımız olan şey demokrasiymiş gibi…”Plato ne demis? Demokrasiler tiranliga yol acar demis. Akli basinda monarsi herseyi dengede tutar demis, Roma’li bir askerin golgesinde kalemini sivriltirken.Not: Iki kere dusundum, baby. Ters nasil yazilir diye. Aklima bir fikir geldi, bir aynayi ekranin yanina alip ona bakarak yazmaya calistim, ne kadar ters yazarsam yazayim sitede nedense dogru cikiyor.:-(Not arkasi not: Damien Hirst’un formaldehyde’a yatirilmis koyunu Cool Britannia’nin en buyuk markalarindan biriydi. Biz de unlu bir karakteri mumyalayabiliriz. Teklifler lutfen?…Zappa’dan:”I like you. I want to kiss you always.”(Syborg)
mayıs sıkıntısı kadar, ismiyle müsemma bişey olamaz. sıkıntıdan patladım, mayıs olmamasına rağmen aylardan…beybi için not: mıdzay etşi kacalo’n
Size iki kere düşünün demiştim. Şimdi de yazınızın ikinci paragrafının ikinci cümlesini bir defa daha okuyun bakalım.Neymiş? Espri s..madan önce, yazdıklarımıza dikkat ediyormuşuz.Evet. Ayrıca ne demek ‘Türkiye’nin isminin gündeme gelmesi’? Gönüllü turizm ve tanıtma elçisi misiniz evladım? Yoksa ‘did yu layk törki’ ekibinden misiniz?Ceylan’ın filmiyle ilgili yurtdışında bıdıbıdıymış, burada dıbıdıbıymış. Bu da ayrı bir hastalık. Maçlardan sonra, yok ispanyol basını ne dedi, ingiliz basını hakkımızda ne yazdı hastalığı. Sadece bize mahsus bir özel kompleks.Ülkede deprem olur, patlama-çatlama olur; açarsın tv’yi gazeteyi; haber yok, ayrıntı yok ama ‘ingiliz basını nasıl verdi, almanlar neler dedi’…Umarım karşılaşmayız hekate bey/hanım. Yoksa ertesi gün dünya basınında fotoğrafınız çıkar, türk medyası da alıntı yapar.
seni eglendirdigine sevindim, baby700. Ozellikle espri anlayisim olmadigini biliyorum.Benim icin endislenmene gerek yok, komplekslerimle iyi gecinirim. Bir vatandasin ulkesinin iyi tanitildigini gormesi sandigin kadar buyuk bir felaket degil. Patlama-catlama-kotu olaylar iyi haberlerden daha once ve cabuk yer aliyor ulke disindaki gazetelerde. Sen takip ediyorsundur websitelerini.Karsilasmak istemedigine uzuldum, ama ne yapalim, herkesi memnun etmek mumkun degil.
ama intiharlar en cok Mayis ayinda tirmandigindan boyle bir film yapilmis olabilir.
bay/bayan mevzusuna bir açıklık getirsen iyi olacak zira sözlük böyle diyor hekate bey/hanım.
senin sozluk eksik.