Ellerimden tutup, kendi etrafında dönmeye başladığında,gördüm, gerçekten gördüm Dünyanın döndüğünü…Çocuk masalları anlatmasaydı eğer, kim inandırabilirdi ki Dünyanın döndüğünü bir çocuğa…Denizlerin üzerinde yürüyen devasa insan sürüleri, tek gözlü korsanlar bir denizi kaçırırken karadan, kim bir oyun olduğunu anlatabilirdi ki masal olmasaydı…Her masal bir şakanın gerçekliğini barındırmıyor mudur içinde…Sadece minimize edilmiş birçok yaşanmışlık…Eli yüzü düzgün insanların tek gözlü gönül gözleriyle etrafı kana buladığı savaş alanını andıran yüz ifadeleri…Hadi bana masal anlat.Kimsenin kimseyi vurmadığı, herkesin ellerinin kendi ceplerinde olduğu bir masal…Dev aynalarından kendilerine bakmayan insanlarla dolu bir masal…Kurt masallarını unutturan, kırmızı entarisiyle ortalıkta dolanan köylü kızlarının masum olduğu bir masal…Her zaman dinlemek için can attığımız, bin bir gece masallarından biraz uzak, çocuksu bir masal…Filistinli bir çocuğun gözünde ev kavramını göremezsiniz… Bir evi, uzanıp yatacağı bir yatağı, masal dinleyecek bir uykusu yoktur… Her yer yerle bir olmuşken, masal şarkıları yerine uçak sesleri duyuluyorsa, yıldırımlar gibi bombalar düşüyorsa şehrin üzerine;Çocuk masalı anlatır gibi anlatabilir misin yaşananları?Hadi unutalım tüm masalları adına yarın güzel bir gün olacak sözüyle başlayan bir tekerleme diyelim ve geceye bir varmış bir yokmuş tan yoksun bir giriş yapalım…Korkmayın artık çocuklar, korkutmayın çocukları… İnanıyorum her uykuya dalışımda dünyayı gerçekten bir gün masal kahramanları istila edecek, inanın siz de!Çocukları inandıralım…Hepimiz bir anlatıcıyız, anlatmak zorundayız değil mi dünyayı bir masal gibi…Maltoferfol…