Son yıllarda ülkemizde yaşanan şiddet olgusu toplum tarafından normalleştirilen, olağan bir davranış olarak görülmeye başlandı. Gazetelerde, televizyon programlarında kısacası yazılı ve görsel basında sık sık şiddet içeren olaylarla karşılaşmaktayız. 3. Sayfa Haberleri adıyla popüler olan şiddet haberleri kanımızı donduracak cinsten. Bu haberleri sizlerle paylaşıp kendime ve size eziyet etmek istemiyorum. Ancak aklımızı, mantığımızı, vicdanımızı ve empatik düşünme yeteneğimizi kullanıp şiddete başvuran ve şiddete meyilli olan bu insanların ruh hallerini, iç dünyalarını, bu tür davranışları sergileme nedenlerini, bu kişilerin gözünden, kendimizi onların yerine koyup, durup bir düşünelim ve bu olayları bu şekilde değerlendirelim. Şiddeti yaşamın bir parçası olarak benimseyenler ve bu yaptıkları davranışın haklılığını savunanlar, şiddet olgusunun altında yatan nedenleri bilerek veya bilmeden yaşamlarına devam etmektedirler.Burada üzerinde durmak istediğim nokta; sözlü, fiziksel ve buna benzer şiddet eğilimi içeren tutum ve davranışlarda bulunan kişilerin psikolojik ve sosyal psikolojik açıdan bu tür davranışlara iten sebeplerin neler olduğunu ve neler olabileceği üzerinde düşünmek ve bu tür davranışların ve tutumların altında yatan nedenleri, şiddetin görünmeyen yüzünü görebilmek.İlki, bu kişiler herhangi bir durumda, olayda veya konumda karşısındaki kişiye karşı kontrolü kaybedeceği düşüncesiyle şiddete başvurmaktadırlar. Kişi otoritesini kaybedeceği korkusuyla şiddet içeren davranışa yönelerek karşısındakini kontrol edeceğini düşünür.İkincisi, özgüven-özsaygı eksikliğinden dolayı kişi güçlü görünme ihtiyacı hisseder. Özgüven eksikliği yaşayan kişiler -duygularını kontrol edemeyen bireyler; güçlü olduğunu, kontrolü elinde tuttuğunu göstermek amacıyla şiddet içeren davranışta bulunabilmektedirler.Üçüncüsü, kişiler egolarını tatmin etmek, ego doyumuna ulaşmak için şiddete yönelirler. Bireyler, kendilerini iyi hissetmek, geçici olarak rahatlatmak ve keyif almak adına şiddete başvururlar. Araştırmalar göstermiştir ki öfke duygusunun yaşandığı sırada vücut endorfin salınımı yapmaktadır. Endorfin de içsel bir morfin maddesidir. Bu, kişiye kısa süreli keyif ve haz vermektedir.Sonuç olarak, şiddete başvuran insanlar içsel dürtülerinin onları harekete geçirmesiyle birlikte duygusal ve zihinsel düşünme yetilerini, karar verme noktasında kullanamayacak duruma gelmeleri bu durumun ortaya çıkmasına yol açmaktadır.