Ciddi şeyler yapmak istemiyor değildim tabi. Bir kitap yazmak yada bir enstrüman çalmayı öğrenebilmek gibi mesela. Ama yapmadım. Evet yapmadım. Hiçbir zaman bunları ya da bunlardan birini yapabilecek enerjiyi kendimde bulabilmeyi başaramadım.Enstrüman çalabilmek için yada düzenli bir spor hayatı edinebilmek için hiçbir ciddi çaba harcadığımı söyleyemem tabi, ama ya yazmak, yazabilmek… İşte bunun için gecemi gündüzüme kattım. Okudum, okudum, okudum. Sürekli okudum ve bir gün kitap yazabilme birikim ve altyapısına ulaşabilmek için bekledim. Ama olmadı, başaramadım. Bir türlü o noktaya ulaşamadım. Birkaç kere denedim kitap yazmayı ama her seferinde utanç verici bir yetersizlik duygusu ve bezginlik hissiyle son verdim çabama.Evet, ciddi şeyler yapmak istedim, bunun için çaba da harcadım, ama olmadı. Ciddi şeyler yapabilmek için yeterince ciddi olamadım. Ya da kararlı demeliyim aslında. Ciddi şeyler yapabilmek için yeterince kararlı olamadım. Ve sonuç: başaramadım.Her şeyin bittiğini söylemek çok fazla aşırıya kaçmak olur, belki bundan sonra bir şeyler yapma başarısını gösteririm, ama neyi halleder ki, yapmayı çok fazla istediğim zamanda bunu yapamadım. Bundan sonra yapabilecek miyim bir kitap yazabilmeyi, bilmiyorum açıkçası ama artık benim için çok olağandışı ve heyecan verici bir şey olacağını pek de sanmıyorum açıkçası… Çünkü artık yeteneğimle değil, birikimimle yazmış olacağım ve insanın yeteneksizliğini kabul etmek zorunda kalmasından daha acı verici bir şey olabileceğini sanmıyorum. Tabi ki kimsenin acısının basit ve küçük olduğu iddiasında değilim ama dediğim gibi bana çok acı geliyor bu, yeteneksiz olmak ve daha da kötüsü, bunu yetenekli olduğuna iyice inandıktan sonra anlamak ve en kötüsü anlamak istemediği halde anlamak zorunda kalmak. Ne derseniz deyin işte, acı… Belki de bir kompleks, bilmiyorum sadece iyi bir şey değil bunu biliyorum.