Bir sürü farklı yolu vardı delirmenin… farkına varmak hoş değildi ama…Biraz sığ biriyim.. kalın kafalı , anlayışsız , umursamaz , sorunlu(herkes sorunlu ama sorumsuz sorunluyum ben) sorumsuz , sorumsuz sorunlu… Görmüyormusun dedim kendime..! herkes yaşıyor bi şekilde.. kimsenin yaşamına dahil olma.. öl geber yada git iç dört duvarının içinde ama insanlara bulaşma… uzak dur onlardan.. Çok fazlalar asla yenemezsin.. Dünyanın sorunu buydu zaten her yerde insan var.. Neden anamızın .mında bir dünyaya giriş sınavı yok? Varmıydı? Ben geçmiş olamam… Öl be adam diyorlar bana… Yok yaaa diyorum. Yok yaa … hayır umursancağımı bilsem olabilir aslında ama çok kolay olur bu… Herkes ölebilir ve ölüyorlar da zaten. Bana göre değil… Yaşamak öyle mi? Taşak ister yaşamak.. Aslında bu da bana göre değil…Ve aşk ve sevgi..?Yazabilriim belki yada istiyorum bunu belki istemiyorumda gerekli olan bu.. bir bok yazdığımda söylenemez bazen.. bazen oluyor ama… asla anlayamayacaklar.. Karınca büyüklüğünde beyinlere karıncanın taşıyabileceği her boyuttaki anlamları yüklememeli.. Neyse seviyorum yazmayı.. Yazdıkça uzaklaşıyor ve kendime yakınlaşıyorum.. Varolan aklım iyice karışıyor.. Olmayan kısmı çengelde asılı… Seni sevmişti diyorlar,iyok yaa diyorum.. Sevmek hakkında ya onların yada benim hiçbir fikrim yok… Zeynep biliyordu bunu. Sanıyorum.. Ne aşkı ya bir kızın diğerinden farkı sadece zamanlaması.. Ama diorum.. belki diorum… Kerizsin diyorlar doğumundan ölümüne dek kerizlemişler seni…Bir kitap yazıyordum sayılır neredeyse.. Hem de mutluluk dolu.. ben ve mutluluk… mutluluk ve ben.. kedi ile fare hehehe… Mutlu olmamıstım ama bu bir önlemdi.. Mutsuz insanların üzüntüsü daha az üzüntülüdür.. Seksen sayfa aşk yazdım ben ya.. şimdi beni terk edenlere bir bir hak verdiğinizi duyuyorum… sorun yok kırılmadım. Bende onlara hak veriyorum.. Beni bulan herkes hastaydı ve ilk iyileşme belirtisi beni bırakmaktı.. Öte yandan şiir pek beceremiorum ama onlarıda seviyorum.. Yazdıklarım okuduklarıma karşı Picasso hayal edip cin ali çizmeye benziyor.. Yinede bir gün becerebilceğimi biliyorum.. İnanıyorum buna… geleceğimde bir beklenti arayanlar alın size sırım gibi beklenti… Ben büyüyünce yazar olacağım…Ama onun dışında yine bir şey yok.. Hiçbir zaman bir güneş olamayacağım.. Yıldızım ben.. Işıksız.. O da bir şey ama.. O kadar çok parlak yıldız var ki etrafımda beni fark edecek kimse olamayacak… bunun önemi yok demeyin.. Yaz geldi ve bunun önemi var.. En çaresiz olduğum noktada bu.. gidenlerin neden gittiğini bilemiorum ama gelmeyenlerin neden gelmediğinin farkındayım..Saklanmıcam ama bundan sonra biraz da onlar düşünsünler değil mi? Seko bu işte içki içip küfreder sana , yüreği derinlerde uzanabilmek için cesaret lazım.. Ama uzansanda bir şey değişmeyecek.. gelme bu senin seçimin.. Seko yakışıklıdır ama bu ara biraz zayıf.. Her an herkese asılma potansiyeli taşır.. Pek fazla istediğini yapmaz… Nasılsa sende onun istediğini yapmazsın…Seko bu! 1.82 boyunda 54 kilo… gözleri güzeldi değil mi? Biraz zayıf hafif yakışıklı ağır duygusal.. Seko bu cebinde tek 20 liği var.. ciğerlerinde sorun , kulakları duymaz.. Seko bu tam bir bitmiş 2020 nin en çok satan yazarı.. Tüm sokak çocukları ve sokak kadınları ona tapıyor…Lanetliyim..! Ayın 13 nde doğdum ve Lille… Bütün maçlarım gelmiş 1.300 ytl ye 15 dakika kadar yakınım ve Lille.. evinde sadece 3 maç kaybetmiş 7 gol yemiş… buna karşı 7 maç kazanmış 32 gol atmış Lille.. Lyon un arkasından 2. olup şampiyonlar ligine katılacak olan Lille… karşısında ligin en çok yenilen takımı 1.45 oran … ve yatırdı. .rospu çocuğu son 5 dakikada 2 gol yedi… Ama onların suçu yok biliyorum benim yüzümden ben lanetliyim… Şimdi kimbilir neredeydim.. Yinede hayat bazen yaşamaya değer… Lethe’ye misafir olmadan ölmeye niyetim yok.. Belki dalabiliriz.. Ve şnitzel beni buz patenine götür :=( … Bir de sörf var…Bunları düşünürken bazen delirmemişim gibi olabiliyor.. Nisan ayındayız sanırım evsiz kalmama 20 gun var.. Asker kaçağıyım.. Cebimde tek 20 lik.. Yalnızlığı sevdiğim halde yalnızlığın hiç bu kadar yalnızlık olduğunu fark etmemiştim.. Hava sıcak ellerim üşüyor.. Parmağımda gümüş bir yüzük..Gerisi yok.. Ama yazarım ben… Aklımı koruyabildiğim zamanlarda… Bir sürü farklı yolu vardı delirmenin… yazmakta bunlardan biriydi.. Ski biliordu bunu Chinaski veya Bukowski…