felix guattari’nin “üç ekoloji” adlı makalesinin ingilizce çevirisini bulamayınca mecburen türkçe çevirisini aldım. mecburen diyorum, evet, türk çevirmenleri yüzünden anadilimde kitap okuma hakkımdan mahrum kalıyorum. ali akay isimli zat-ı muhteremin çevirisi var elimde. (hil yayın, 1990) ya da çeviremeyişi diyelim. amcam fransızca biliyor mu emin değilim ama türkçe bilmediğinden eminim. guattari gibi kendine özgü kavramları olan bir yazarı, felsefi kavramlar sözlüğü oturmamış bir dile çevirmek zor, ama, imkansız değil. türkçe özürlü kişiler, hemen türkçe’nin yetersizliği mazeretine sarılırlar. guattari’nin ingilizceye çevrilmiş başka makaleleri var elimde, ali akay’ın türkçesinden daha anlaşılır olduğu kesin.söz konusu “türkçe” çeviride “flağrasyon” gibi (hem de yumuşak g ile) masmedya, “totalizan kısırlık” gibi akla hayale gelmeyecek ölçüde abuk sabuk kelimeler ve tamlamalar, köksap (rhizome karşılığıymış – botanikteki karşılığı bu olabilir ama guattari botanikçi değil.), tezgensel (katalitik demekmiş), erkekyandaşlığı (machismo mu, ataerkillik mi hangisinin karşılığı olduğu meçhul), yersizyurtsuzlaşma gibi sözde öztürkçeleştirmeler… bu “öztürkçecilik” de bir başka kanayan yaramızdır. dil bir insan topluluğunun iletişim aracıdır, her aklına esenin masa başında uyduracağı bir sesler dizisi değil. yersizyurtsuzlaşma kelimesini ele alalım: “deterritorialization” karşılığıymış- saçma, bir bölge veya ülkeye ait olmaktan çıkmak, basitçe yaygınlaşmak demek dururken, kel alaka bir anlam çağrıştıran (zorunlu göç gibi) bir kelime uydurmak niye? ey ali akay şahsında türkçe bilmeyen tüm çeviremeyenler, yersizyurtsuz kalın inşaallah!
yorumlar
Ank. üniv.de var böyle bir türkçeingilizce özürlü Doç.dr…Berbat çevirisi yüzünden kimi zaman literatür eksikliğinden kimi zamanda çeviren öğrencilerin beceriksizliğinden yakınırdı… İşin garibi öğrencilere çevirttiği kitabın altına kendi adını-imzasını atması.Bir kere oku bari kitap basılmadan… Herhangi bir çeviri en azından TDK tarafından incelenip onaylansa böyle sorunlar yaşanmaz kanımca…
istanbuldayken alkın kitap evine bir kitabı başka bir sebebten geri vermiştim. Eleman gene bu sol yayınları geri geldi dimi dedi… sol yayınları hakkında bir fikri olan paylaşırsa sevinirim.