12.01.1934… Osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşması’nı imzalayan Yunanistan’ın eski başbakanı Elefterios Venizelos, Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.Belki bir çok insanın bildiği bir bilgiye hayatımın şu yılında ulaşmaktan hicap duyacak kadar bile gereksiz bir duraksama yaşamadım.Şu an beni çevreleyen tarifsiz bir mutluluk… Kalan ömrümde bu bilgiyi ne kadar çok insanla paylaşırsam o kadar iyi hissedeceğimi bilmenin mutluluğu…Kışlalı’ nın dediği gibi; Bu sadece Atatürk’ü değil, aynı zamanda Yunan Başbakanı’nı da yücelten bir durum…Yunan Başbakanının Norveç Nobel Ödülü Komitesi Başkanlığı’na gönderdiği satırlar özetle şöyle;”Bir ulusun yaşamında, bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişme çok ender olarak gerçekleşmiştir (…) Barışı güçlendirme hareketi, yeni ve seçkin Türk Devleti’ne bugünkü görüntüsünü veren tüm iç reform hareketleriyle birlikte yürümüştür. Türkiye yabancı öğelerin yerleşmiş olduğu illerini terk etmekte duraksamamış ve kendi ulusal sınırları ile içtenlikle yetinerek Yakındoğu’da barışın gerçek bir savunucusu olmuştur (…) Barışın borçlu olduğu değerli katkının sahibi olan kişi, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dır (…) Yakındoğu’da barışa doğru yeni bir dönem başlarken Mustafa Kemal paşa’yı, Yüksek Nobel Barış Ödülü için aday göstermekten onur duyarım.”Sene 2006… Orhan Pamuk Nobel ödülünü aldı.Konuşma metnini Türkçe yaptığı için müthiş beğenildi…Ama söz konusu konuşma metninde Nobel için ilk aday gösterilen Türk, Atatürk yer almadı…Atatürk’ ün nobelle ilişkisinin varlığının belirtilmemesinin yanı sıra; ülkesinin kurucusu olarak belirtilmesine de hiç bir cümlede rastlanmadı…Neyse…Canım Atatürk’ üm;seni sonsuzluğa uğurlamadık biz, hep yanımızdasın ve ve mihmandarımızsın……Asıl Atatürk’ ümüz için Allahtan rahmet dileyelim, gani gani, defalarca… Gerçek vatanperverden…!