İçerenköy halinin önünden 07 plakalı bir kamyona –ki bu ilk denememizdi- otostop çekmekle başladı yolculuk. Şoför abinin güzergahı Alanya olunca tek araçla Antalya’ya inebilecek olmak kafadan keyiflendirdi bizi. Yola çıktıktan 25 – 30 kilometre sonra, abinin, ‘sigara içer misin’ sorumuzu ‘esrar bile içerim’ şeklinde cevaplamasıyla yolculuk daha bir keyifli hal aldı. Afyon’a kadar sürekli çalışma halinde geçti. Afyon’da rutin kontrol şeklinde görev yapan bir ekibe, şoför abinin ruhsat içinde 5 milyon uzatmasıyla 45 dakikalık bir gerginlik yaşandıysa da 15 milyon daha takviye edilince yolumuza devam edebildik. Şoför abi, 5 milyonu beğenmeyen memurun yüzüne karşı ‘içinden’ çok küfür etti ama sonuç değişmedi tabii…Olympos bizi hayal kırıklığına uğrattı. Kadir’in yerinde geçirdiğimiz 3 geceden sonra Çıralı şekli yapmaya karar verdik ve en azından adam gibi yemek yeme şansına sahip olabileceğimiz Off Road’da konakladık. Olympos ve Çıralı’ya talep henüz başlamamış. Yani in-cin top oynuyor desem yeridir. Müdavimler henüz düşmemiş.Şu sıralar tek mekan olarak Öküz var açık olan. Öküz’de bira 3 milyona çözülebiliyor. Haşerat her zamankinden daha fazlaymış gibi geldi bana, sinkov vs. gibi böcük savarları almadan sakın yola çıkmayın. En önemlisi de Antalya ve çevresindeki kolluk kuvvetleri bölgeyi epey sıkmışlar. Bu yüzden ‘bir şey çözmek’ neredeyse imkansız. Gelmeden önce yüklü alış-veriş yapmak şart. Yoksa “Olympos’ta tren gibi gezerim” diye yola çıkıp, Evin şarabına talim etmek de var işin içinde…
yorumlar
ben de tatile gitmek istiyorum. nefret ediyorum sıcak havadan, insan yaz ayında deniz kenarı bi yerlerde olmalı, ankarada değil
ankarada olmanın ne berbat bişey olduğunu çok iyi biliyorum, resmen deniz kokusunu özlüyor insan..haftasonları en azından biyerlere at kendilerini…
6 aylık askeri dönemime evsahipliği yaptığı için biraz daha antipatik.. şimdi deniz olcak , kokucak..
nereye atsın kendini??Allah’ım hey Allah’ım.Hem de kendilerini,.. kendi `hepini` bir defada at bir yere !Sabır diliyorum.
doğma büyüme ankaralıyım ama deniz kokusunu hiç o kadar özlemem ama tatil olayını severim bak.Benim istediğim yalnız deniz,kum,güneş klasik şeyler değil kafa dinlemek, tenha yerler falan filan..Ne farkı var buradan yaz mevsiminde antalya vb. çok bilinen piyasa yerlerin?! tıklım tıkış her yer,yapış yapış ortamlar,kumsallar pislik dolu,deniz kirli falan.Özellikle akdeniz benden uzak kalsın çünkü yapış yapış iğrenç bir nem var.Bir günde 3 t-shirt değiştirdiğimi hatırlıyorum.Ege’nin gözünü seveyim.Şöyle kuşadası kalesinde falan olacaksın püfür püfür, rakını da açacaksın yakamoza karşı ooohhhh.Değmesinler keyfime.Balıkçı kayıklarının tıkır tıkır ufka doğru gidişini seyrederken batan güneşe bakıp satacaksın anasını dünyanın.Ne güzel bee.
yanlış anlaşılmasın, ben ankarada doğdum büyüdüm, çok da severim burayı, insanlar (ankara dışındaki), ankara denince çok sıkıcı bi yer falan derler ya kızarım o zaman. ankara çok güzeldir, özellikle de sonbaharda. ama yaz mevsimi + sıcak hava + çalışmak zorunda olmak insanı kasıyo. biraz tatil fena mı olurdu..tatil denince de insanın aklına deniz geliyo, en azından benim aklıma.