Hükümet, IMF ile anlaşamıyor, anlaşmamalı diyordum enteresan gelişmeler oldu. IMF 1. Başkan Yardımcısı Limpsky, Babacan ile görüşmeye geldi. Ve bu gün İMKB 2. seansın sonlarına doğru ” Hükümet IMF ile anlaşmaya vardı, 16 milyar Dolarlık kredi geliyor” fısıldamasıyla bir anda hızlı bir yükselişe geçti. Vadeli İşlemler Borsasında hareket daha sert gerçekleşti. İMKB 30 endeksine dayalı vadeli işlem sözleşmesi teorik fiyatının %1 üstünde kapandı. Dolar/TL paritesinde de bir miktar gerileme yaşandı (kapanış değerini göremedim)…İyi, güzel de Limpsky neden geldi ve neden bunca zamandır sonuçlanamayan görüşmeler bir günde nihayete erdi? Bu soruya kendimce cevaplar vereceğim ama bu sefer kaynak göstermeye de çalışacağım.Bence birinci ve en önemli sebep BRIC toplantısı. Toplantıda, Doların rezerv para birimi olarak güvenirliğinin yitip gittiği ve alternatifler üzerine konuşulacaktı. Dolara karşı Euro tek alternatif değildi, Rusların (belki şimdilik ütopik) uluslar üstü bir para birimi fikride görüşüldü. Nasıl G7 ülkeleri toplanıp bir sonuca varamadan ortak bir açıklama yapıyorsa, BRIC ülkeleride başarılı bir toplantı yapamadı. Ama bu ülkelerin bir araya gelmesi dahi batılı gelişmiş ülkelerin canını sıkmıştır. Bu ülkeler ellerinde tuttukları Doları satarsa Doların hali nice olur? Doların değer kaybının önüne geçmenin bir yolu Dolara olan talebi canlı tutmaktır. Bunun için şimdi ve gelecekte Dolara ihtiyaç duyacak ülkelere ihtiyaç vardır. Şimdi Türkiyenin Dolara ihtiyacı varsa faiziyle geri ödemek için ilerde daha fazlasına gerek duyacaktır. Tabi sadece Türkiye değil IMF’den kredi alan diğer ülkeler içinde durum aynıdır.İkinci bir sebep ise biraz daha enteresan. IMF gelişmekte olan ülkelere kredi verebilmek için tahvil ihraç eder. Bu tahvillerin alıcıları gelişmiş ülkeler ve çok uluslu şirketlerdir. İlk kez bu ekonomik kriz döneminde BRIC ülkeleri IMF’nin tahvillerine talip olmuşlardır. Bunun sebebi Dolara endeksli ABD tahvillerinin artık daha riskli olmasıdır. Öte taraftan IMF’ye rakip olamayız ama bizimkilerinde bir takım girişimleri yok değil. IMF’ninki tahvilde bizimki değil mi? Çinin Türkiyeden bu denli büyük meblağ için isteyeceği faiz oranını tahmin etmeme olanak yok ama IMF’nin vereceği kredinin faizinden düşük olsa gerek diye düşünüyorum. Keza IMF’den yardım alan bir ülkenin ihraç edeceği tahvilin faizi ile IMF’den yardım almamış bir ülkenin tahvil faizi aynı olabilir mi?