şu da yazının kalan kısmı:Efendim, Sidran gelmiş de, Kokteyllere katılmamış da, otelinden çıkmamış da, Kültür Bakanı’nı ziyaret etmemiş de, bu ne biçim jüri üyesiymiş de, böyle kabalık olur muşmuş da…Bilir misiniz; koskoca Napoleon Bonapart, bütün Prusya’yı ve Alman dünyasını acımasızca yerle bir edip Weimar’a yerleştikten sonra, muzaffer ordusunun karargâhından o akşam, 14 Ekim 1808 akşamı maiyetiyle birlikte çıkıp nereye gitmişti? Goethe’nin evine, alık herifler! Kara ve uzun dilleri bürokratik hiyerarşinin yalaklarında gezinen çaresiz yazar taslakları, Goethe’nin evine!Çünkü İtalya ve Mısır seferlerinin büyük zaferleri bile, Josephine’inden gelmeyen mektupları yüzünden onun kişisel kâbusu olmuştu. Çünkü en büyük gerçek kalbin içindedir. Çünkü en büyük yenilgi de oradadır. Çünkü en büyük insan yenilgilerini bile üslûplaştıran ve onları bir parça çekilir hale getirebilenler onlardır. Belediye Başkanı değil, Kültür Bakanı değil, Napoleon Bonapart değil. Goethe ve Sidran’dır!
nemenja kusturica içi dışı 1, özü sözü doğru biriymiş. bizim kemalist embesiller gibi “türkler kılıç zoruyla müslüman oldu” diye ağlayıp ağlayıp münafıklık yapmamış, çıkmış müslümanlıktan, ortodoks olmuş, adınıda değiştirmiş. asıl milletlerininde sırplık olduğunu açıklamış. üstünede öldürülen, tecavüz edilen 200-300 bin boşnağın hiç ehemmiyeti olmadığını söylemiş. aferim diyorum. kimin ne mal olduğu çıksın ortaya, bilelim.adam eskiden yugoslavya zamanında kominismiş, belki o yüzden sırp ırkçılığına savrulması daha kolay olmuştur. belkide sırplıktan aldığı tadı başka bişide bulamıyordur. büyük muamma.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
şu da yazının kalan kısmı:Efendim, Sidran gelmiş de, Kokteyllere katılmamış da, otelinden çıkmamış da, Kültür Bakanı’nı ziyaret etmemiş de, bu ne biçim jüri üyesiymiş de, böyle kabalık olur muşmuş da…Bilir misiniz; koskoca Napoleon Bonapart, bütün Prusya’yı ve Alman dünyasını acımasızca yerle bir edip Weimar’a yerleştikten sonra, muzaffer ordusunun karargâhından o akşam, 14 Ekim 1808 akşamı maiyetiyle birlikte çıkıp nereye gitmişti? Goethe’nin evine, alık herifler! Kara ve uzun dilleri bürokratik hiyerarşinin yalaklarında gezinen çaresiz yazar taslakları, Goethe’nin evine!Çünkü İtalya ve Mısır seferlerinin büyük zaferleri bile, Josephine’inden gelmeyen mektupları yüzünden onun kişisel kâbusu olmuştu. Çünkü en büyük gerçek kalbin içindedir. Çünkü en büyük yenilgi de oradadır. Çünkü en büyük insan yenilgilerini bile üslûplaştıran ve onları bir parça çekilir hale getirebilenler onlardır. Belediye Başkanı değil, Kültür Bakanı değil, Napoleon Bonapart değil. Goethe ve Sidran’dır!
nemenja kusturica içi dışı 1, özü sözü doğru biriymiş. bizim kemalist embesiller gibi “türkler kılıç zoruyla müslüman oldu” diye ağlayıp ağlayıp münafıklık yapmamış, çıkmış müslümanlıktan, ortodoks olmuş, adınıda değiştirmiş. asıl milletlerininde sırplık olduğunu açıklamış. üstünede öldürülen, tecavüz edilen 200-300 bin boşnağın hiç ehemmiyeti olmadığını söylemiş. aferim diyorum. kimin ne mal olduğu çıksın ortaya, bilelim.adam eskiden yugoslavya zamanında kominismiş, belki o yüzden sırp ırkçılığına savrulması daha kolay olmuştur. belkide sırplıktan aldığı tadı başka bişide bulamıyordur. büyük muamma.