İstanbul’da kaldığı 1 sene boyunca komşum, arkadaşım ve kardeşim olan alman asıllı kanadalı Markus Schmeit, yüksek lisans çalışmaları için şimdi Benin‘de. Afrika’da çocuk sosyolojisi ile ilgili araştırmalar yapıyor. Kısıtlı imkanlarına rağmen, fırsat buldukça arkadaş grubuna e-mail gönderip oradaki hayatı paylaşıyor.

Ben de sizinle paylaşmak istedim…







Sevgili arkadaşlar, kardeşlerim,



Güneybatı Benin’de Christmas yaklaşırken hayat oldukça ilginç şekilde devam ediyor. Şehirlere, Togo’ya ve Nijerya’ya göçmüş binlerce genç insan, aileleriyle vakit geçirmek için köylerine geri dönüyor.Her gün Cotonou, Lagos ve Lome’den gelen düzinelerce taksi, kırmızı toz bulutları arasında köye giriyor. İki odalı kulübemin tabanında biriken tozlarla birlikte Kuru Mevsim kendini iyice hissettiriyor. Çeşmeler kurudu, hepimiz alerji olduk. Şu sıralar temiz su bulmak, herkes için günün en önemli işi.



Geçen iki hafta boyunca köylerde gözlem çalışmaları yaptık. Her ailedeki çocuklar sayıldı ve çocukların hikayeleri dinlendi. Sanıldığından daha zorlu bir iş olduğunu söyleyebilirim. Birgün tüm öğleden sonrası boyunca; 70 yaşında, 8 karılı bir adamın 48 çocuğu ile ilgilendik. Bu ailelerle çalışmak gerçekten zevkli. Başka bir adam bize cömertliğinin işareti olarak para verdi.



Yaşam kalitem gaz ocağı satın aldıktan sonra daha düzeldi diyebilirim. Şimdi bir mutfağım bile var.Pazardan alacak pek bir şey yok, pişirdiğim yemeklerin tadı, köylülerin yaptıklarından pek farklı değil. Şehre indikçe bulabildiğim kadar lahana, patlıcan ve patates alıyorum.



Dün yerel seçimler yapıldı. Oy vermek mecburi. Oy verenlerin tırnaklarına mor boya sürdüler. Seçmenlerin önünde iki parti vardı ama sadece iktidardaki “Gelecekteki Benin için Birlik Partisi.”nin propagandası yapılıyordu. Politikacılar; gençler ve çocuklardan oluşan, elektrikli gitar ve davul çalan grupları kiralayıp pikap kamyonetlerle etrafta dolaştırdılar ve trafiği tıkadılar.(Tabii eğer bir trafik varsa)



Umarım dünyanın kuzey tarafında, kar ve buzla ve sıcak elma çayıyla kış soğuk ve güzel geçiyordur. Berlin kanallarında kızakla kayanları hatırladım şimdi, hepimize sıla hasreti yaşatmışlardı. Kendiniz, nerelerdeyseniz, hepinize sağlık ve mutluluk dilerim.



Buralardan selam