Olması gerektiği gibi olan gıdaları organik etiketleri altında 3 misli fiyata aldığımız bu günlerde New York metrosunda hummalı bir restorasyon çalışmasıdır gidiyor. Yerler tek tip ama iki renk granit karolarla, duvarlar beyaz seramiklerle, kolonlar da standart koruyucu boyalarla kaplanıyor. Zaten duvar kağıdı uygulaması yapar gibi direk yüzeyleri kaplamanın bu şehirde önemli bir yeri var. işçilik pahalı oldu için iş ne kadar önce biterse o kadar kardasınız demektir. Zaten resterasyonlarıda istasyonların bakımı kolay ve masrafsız olsun diye yapıyorlar kanaatindeyim. Bize bu kolaylıkları sağlayan teknolojik gelişmeler sağolsun.Geriye kalan tek pislik, zamanında istasyonlara yön göstermek, istasyonu belirtmek adına yapılmış olan mozaikler.Ne hikmetse bunlara dokunmuyorlar. Etrafını kaplayıp geçiyorlar. Temizlemiyorlar bile! Belli ki zarar vermekten korkuyorlar. Oysa ki bu mozaiklerden nasibini almamış bazı istasyonlarda baskılı seramik parçaların aynı vazifeyi gördüğünü biliyoruz. Yani hem temiz ve hemde ekonomik bir çözümü mevcut.Ama insanlar o pis mozaikleri koruma kollama vaziyeti içersindeler. Hatta bazı istasyonlarda büyük masrafların altına girilerek yeni mozaikler yapılıyor. Her ne kadar eski istasyonlarda yapılmış olduğu gibi peronun evsizlerin barınmasına ayrılmış sonlarına kadar mozaik hizmeti götürülemese de, kendi çaplarınca iki kelimelikmozaik kadar sınırları zorlayabiliyorlar. Maddi açıdan bakarsanız günümüzde mozaikin peronun sonuna kadar yapılabileceği tek şehrin New York olması lazım. Zira dünyanın en büyük devletinin en zengin şehri. Nam-ı diğer pax americana’nın başkenti.Roma’yla kıyaslayıp ortaçağda yapılmış koskoca kiliselerden camilerden tablolardan herbirşeyden geçtim insanlık olarak bir mozaiki bir santimetre uzatamayacak hale gelmişiz.Eski mozaiklerle yeni seramikleri kıyaslamaktan ve hüzün duymaktan kendimi alamıyorum. Hele birde görüntüye “lossy compression“‘nın şimal yıldızı ipod dinleyen tipler girmiyor mu?bunların gelişim olduğuna inanmaktan başka seçenek kalmıyor.