‘ Hani kurşun sıksan geçmez geceden,Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık…Ve zehir-zıkkım cigaram.Gene bir cehennem var yastığımda,Gel artık…Her şey bitti dediğim an daha yeni başlıyormuş aslında. Tek heyecanım üzerimdeki çamdan düşen kozalakken, sakin ve sessiz mezarımda huzurla uzanırken, çürüyen etim toprağa karışırken fark ettim seni. Benden filizlenen bir can. Bir yanı pembe bir yanı beyaz bir çiçek. Sonra bin çiçek. Ellerim yaprak oldu, gözlerim böcek. O koku yok muydu o koku. Beni benden alıveren burnuma değdiği an. O yoğun su buharının yüzüme çarpması, o sisin içinde kayboluşum.‘ Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,Ömrümün sebebi,Ustam,Sevgilim. ‘Benim yolum bu dediğim an fark ettim seni. Kurumuş yapraklarla kaplanmış, sonu belli olan o yolda her şeyi bilircesine kendinden emin adımlarla yürürken düştüğüm o çukurda. Patikanın etrafındaki o isyankar çimler gibi girdin hayatıma. Bastığım yerde bitemese de hemen ayağımın yanı başında ezilmekten bıkmadan, inatla yeşeren o çimler gibi. Yok saymaya çalıştım, görmezden geldim ama vazgeçmedin içime akmaktan. Kışın beni kendine çeken odun sobasının çıtırtıları ve üzerindeki mandalina kabuklarından gelen o iç gıcıklayıcı koku.
Sen. Yazmaklara, okumaklara doyamadığım. Ezber edip her daim söylediğim. Fırından yeni aldığım sıcak ekmeğin topuklarını koparıp yercesine zevk aldığım. Parkta yanımda oturan yabancıdan aldığım bir avuç çekirdek gibi hemen bitip tadı damağımda kalanım. Biraz daha istemeye çekindiğim, gözümün kaldığı. Sen. Beni ilkokulda şiir okumak için tüm okulun önünde titrediğim o ana götürenim. Beni yeniden o ürkek, heyecanlı çocuk yapanım. Karnıma giren ağrım, mideme çöreklenen yılanım, boynumdan gerdanıma süzülen tuzlu terim.‘ Körsem,Senden gayrısına yoksam,Bozuksam,Can benim, düş benim,Ellere nesi? ‘Sütü cezveye koyup başında bekleyip kabarışını izlediğin anlar vardır hani. Bir yanın taşacak kapat artık altını derken bir yanın biraz daha bekle der. O risk alma arzusu, o tehlike girdabına kapılış. Son anda yetişemezsin de ardında kahverengi bir leke bırakarak taşar hani süt. İşte o süt gibi sıcacık kabarır yüreğim seni görünce. Bilirim ki ardında bıraktığın izler geçmeyecek bir süre. Ne kadar ıslasam da, ne kadar sürtsem de kalbimi, bir yanım hep bilecek o yakıcı sıcak kabarışı.‘ İçmek,Gözlerinde içmek ay ışığını.Varmak,Gözlerinde varmak can tılsımına.Gözlerin hani? ‘Sen. Şehvetinden kış ayazında çatlar gibi kanar dudaklarım. Hasretinden yaz sıcağında kavrulur dilim damağım. Sen. Pencereme vuran yağmur damlası gibi çınlatan kulaklarımı, soğuk yatağa girmeden giydiğim çorabım, sabahımın tatlı uykusu, gecemin kapanan gözkapakları, saçlarımı sakince ören el, omuzlarımda gezen parmaklar. Sacındaki aklara baktıkça eridiğim. Sesini duydukça, anlattıklarını diledikçe başka bir aleme geçtiğim.‘ Nelere, nelere baskın gelmez kiSeni düşünmenin tadı… ‘
Kışın ortasında kendimi şaşırıp kırmızı meyveye dönüşümüm. Kuru yaprakların arasından kendime yol buluşum. Her şey sendin aslında ve yokluğunda boşluktu dünya. Tüm dünyanın yok oluşu ve karanlığın içinde sadece senin var oluşun. Sol kulağımda atan kalp, midemin ağzıma geldiği an. Çay içtiğin bardak olsam deyişim, sonra içtiğin çay olmak isteyişim. Kuşların cıvıldadığı bir dere kenarında yanına uzanışım. Çimen kokuşumuz. Ütüyle yaktığım parmağımı ağzıma soktuğumda hissettiğim serinlik.‘ Açardın,YalnızlığımdaMavi ve yeşil,Açardın. ‘Sen. Sevinçle arkadaşıma gösterirken mazgala düşürdüğüm ilk bayram harçlığım, ilk öpüşmenin verdiği yanak kızarıklığım, ilk kalp ağrım. Karda sucuk ekmek yerken başında ısındığım kömür ateşim. Sen. Hem benim olan ölesiye, hem dokunamadığım ölsem bile. İçimdeki tatlı sızı, çakırkeyif kahkaham, balığımın yanındaki rokam. Sevdiğim ve sevmediğim her şey. Radyoda aniden çalan sevilen bir şarkı, kapının önündeki yavru kedi. Çarpık gülümsememi dondurup dudaklarımın kıyısından ağzıma akan gözyaşım.
‘ Ve dışarıda delikanlı bir bahar,Seviyorum seni,Çıldırasıya! ‘Aklımı başımdan alan o kadife gülüş, yüzme bilmeden atladığım dalgalı deniz ve sonunda çırpınışım olurdu evine dönüşün. Baharlar bana sırt döndüğünde dalıma veda edip ağacın dibindeki su birikintisinde çürümeye yüz tutmuşluğum.Başka biriyle benim hayallerimi yaşamaklara gidişin. Her şey için çok geçmiş derken, pişmanlık duyamayacak kadar bitkin duruşum.‘ Yokluğun cehennemin öbür adıdırÜşüyorumKapama gözlerini! ‘*** Alıntıların tamamı Ahmet Arif’in Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiir kitabından seçilmiş şiirlere aittir.*** Resimler yazar tarafından çekilip düzenlendiğinden kaynak belirtilmemiştir.Kendi sesinden bir şiiriYazarın notu;Bana yazmayı ve okumayı sevdiren tüm dünyayı birkaç kelime ile özetleyen o mükemmel şaire, Ahmet Arif’ e saygıyla ithaf edilmiştir.Kendisine bir şiir kitabı ile şair olunur mu diye soran gazeteciye bir kitapla peygamber olunuyor da şair neden olunmasın diye yanıt vermiştir.
yorumlar
Muhammed isa askinayattigin ranza askina….Yazı güzel ama Ahmet Arif katilinca daha da güzel olmuş.Tebrikler.
teşekkürler fitil.ne güzel Ahmed Arif şiiri sesi…Nur içinde yatsın şairlerin şairi.
hoş olmuş, hem de çok
<blockquote>Terketmedi sevdan beni,Aç kaldım, susuz kaldım,Hayın, karanlıktı gece,Can garip, can suskun,Can paramparça…Ve ellerim, kelepçede,Tütünsüz, uykusuz kaldım,Terketmedi sevdan beni…</blockquote>
ne de güzel bir gün aslında, Fitil yazı yazmış
şimdi yazıyı daha sonra inceden ele alacağım ama çok vurucu cümleler var. çok çok.
mansonilized DİYOR Kİ,<strong> çok vurucu cümleler var</strong>kesinlikle öyle.tebrikler
<blockquote>Şehvetinden kış ayazında çatlar gibi kanar dudaklarım.</blockquote><blockquote>Hem benim olan ölesiye, hem dokunamadığım ölsem bile.</blockquote>şu iki cümle çok pis özetlemiş yazıyı.
<a href=”http://www.youtube.com/watch?v=84kPn1rHCf0&feature=related”>http://www.youtube.com/watch?v=84kPn1rHCf0&feature=related</a>
<strong>Kışın ortasında kendimi şaşırıp kırmızı meyveye dönüşümüm.</strong>Bu cümle yazıyı bozmuş..Gerisi süper.
yazı etkileyici, ayrıca ben fotoğraflara takıldım bir de.
Fotoşok mu yapmışlar ne..
he ya, yazar belli ki pek bi uğraşmış fotolarla bile.
Lakin acemilik var sanki fotoşok konusunda. Bilemedim.
ben de tırnaklar neden boyuna ters açılmış onu çözemedim, lakin yazarın vardır bir bildiği herhalde.
Sanatsal bi hava katmak istemiş olabiliritesi yüksek.
katılıyorum
Ama yazıyı beyendim ben. Buna(da) katılan var mı peki?
katılmakla kalmayıp, parası neyse ödeyip satın almak istiyorum bu yazıyı.
Paranın satın alamadığı şeyler vardır..
isteyenin bi yüzü..
Kredi kartına 10 taksit yapsın madem.
fotoğraflar hakkında yazara destek olabilirim dilerse tabi hem de yazılarını çok sevdiğim için kendisine özel. ücretsiz. bunu da kimseye yapmam.
ben o ilk fotografı sevdim şahsen. ayrıca puelin isteiği üzerine yazara ulaştım yazıyı ve tüm haklarını satın aldım. noel hediyemdir puele.
o zaman puella bundan sonra noella olsun demiş..
ekmek kırıntılarını da kuşlar mı yemiş.
ekmek üzerine sarelle yazısını hatırlatiim de iki kuruş da cebime girsin demiş..
hatırlatınca para mı alıon ki
demiş mi düşünmüş mü ?ayrıca çok hatırşinas bir insansınız..
ben ilk fotoğrafı değil de ikincisini beğendim. böyle renk ayarı biraz düzgün olsa tam benlik.yazar bi’ cevap verse de ona fotoğraf hakkında biraz ders versem.nasıl cevap vermeden dayanıyor, hayret.
bir ses beklediğim, soluk istediğim… ruhumun aydınlığa yürümelerindeki eşsiz büyü, sabahları uyandığımda kısık bakışlarımdaki tebessümüm… sonrası hep hüzünlü senin. martılara çığlık, umutlara bilet, tınılara eşsiz senfoni. sesini her duyduğumda yangınlarımı bayram şölenlerine eviren nazlı çiçeğim. sen… salına salına imrahordan aşağı yürürken attığım adımlarım ve salacakta seyrine daldığım. varlığını mütemadiyen duyumsadığım sen. duvar yazılarına ismini kazıyarak küçüldüğüm; sonra büyüyerek bunları marifet saydığım. sen yağmurlarımdaki toprak kokusu, alışkanlığım…
ben hortlatacaktım bu yazıyı bu sabah, kısmet değilmiş.pelitas’ın ara ara yaptığı yorumlarda yazı olarak okunası türden.
bak şimdi bir kez daha okudum. bir kez daha sevdim yazıyı.
ben de. gece aklıma geldi bu yazı, sabah kalkınca hortlatıcam dedim. bazı cümleler içime işlemiş sanki.
gördüm ki fitilin yazısı hortlamış bu yazıyı çok sevmiş biri olarak bu da benden ;<a href=”http://www.youtube.com/watch?v=5RcjCYhwODQ&feature=related”>http://www.youtube.com/watch?v=5RcjCYhwODQ&feature=related</a><em>git de gebereyim</em>
<em>YA EVDE YOKSANAşkınla ne garip hallere düştüm.Her şeyim tamam da bir sendin noksan,Yağmur taş demeden yollara düştüm.İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Elbisem gündelik,pabucum delik,Haberin olsa da sobayı yaksan.Yağmur iliğime geçti üstelik,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Sarhoşsan kapıyı çaldığım anda,Fahişeler gibi açık saçıksan,Bir de ufak rakı varsa masan da,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,Durumu anlardın,takvime baksan,Allah vere misafirin olmasa,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Kıvırcık marulun vardır inşallah,Bir salata yapsan,bol limon sıksan,Senin de iştahın iyi maşallah,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Sabahlara kadar içsek,sevişsek,Ne ben işe gitsem,ne sen ayıksan,Derin bir uykunu içine düşsek,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Ne kadar üşüdüm,nasıl acıktım,İlk önce sıcacık banyoya soksan,Sanırsın şu anda denizden çıktım,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Yanlış mı aklım da kaldı acaba?Muhabbet sokağı numara doksan,Boşa mı gidecek ,bu kadar çaba,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .Ya yolu kaybettim,ya ben kayboldum,Ne olur bir yerden karşıma çıksan,Tepeden tırnağa sırılsıklamım,İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .CEMAL SAFİ</em>
oha en sevdiğim şiir restini görüom bekle bebek sana yanıt verecem işim var
git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,günahıma girmeden, katilim olmadan git!git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlarmadem ki benli hayat sana kafes kadar dar,uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.hadi git, benden sana dilediğince izin,öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.kahrımın nedenini söylesem irkilirler;çünkü herkes beni kays, seni leyla bilirler.sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.her darbene tehammül edecektir bedenim,gururum mani olur perişanıma benim.yari ferhat olanın ellerle ülfeti ne?şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,sana gül bahçesini kim açar benden başka!hercai arılara meyhanedir çiçekler,kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,git de allah aşkına bir selama muhtaç et!güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,günahıma girmeden, katilim olmadan git!
<a href=”http://www.youtube.com/watch?v=_u1SnuJIox4″>…</a>
Tek HeceVar mı beni içinizde tanıyan?Yaşanmadan çözülmeyen sır benim!Kalmasa da şöhretimi duymayan,Kimliğimi tarif etmek zor benim.Kimsesizim hısmım da yok hasmım da…Görünmezim cismim de yok resmim de..Dil üzmezim tek hece var ismimde,Barınağım gönül denen yer benim.Bülbül benim lisanımla ötüştü,Bir gül için can evinden tutuştu,Yüreğine toroslardan çığ düştü,Yangınımı söndürmedi kar benim.Niceler sultandı, kraldı, şahtı;Benimle değişti talihi bahtı;Yerle bir eyledim tâc ile tahtı;Akıl almaz hünerlerim var benim.Kamil iken cahil ettim alimi,Vahşi iken yahşi ettim zalimi,Yavuz iken zebun ettim Selim’i,Her oyunu bozan gizli zor benim.İlahimle Mevlana’yı döndürdüm,Yunusumla öfkeleri dindirdim,Günahımla çok ocaklar söndürdüm,Mevla’danım; hayır benim, şer benim.Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di;Hatrım için yüce dağlar delindi;Bilek gücüm Ferhat ile bilindi;Kuvvet benim, kudret benim, şer benim,Yeryüzünde ben ürettim veremi;Lokman hekim bulamadı çaremi;Aslı için kül eyledim Keremi;İbrahimin atıldığı kor benim.Benim adım AŞK!*** cemal safi sen ne güzel yazmışsın, sen ne güsel anlatmışsınpehh
durun yapmayın, etmeyin; benim bu odun gönlüm dahi alt üst olacak sonra.
yalnız yeni yazı gelmiyor hiç fitil’den, gelsin de gönlümüz şenlensin.
valla bu yazının üzerine yazmasın bence. hafif tarihinin en tatlı yazısıdır gönlümde belki de. ahmet arifle harmanlamış bi de. tadından yenmiyor.
bence yazsın, hafifte iyi yazılara yer verilmiş olur. sidik yarışlarına, artık bir yandan bizi yoran, bir yandan hadi çekirdek çitleyerek izleyelim diyeceğimiz saçma tartışmalara değil.bir de bazı cümleler içimi dağlıyor, yeniden söylemek istedim.neyse fitil’e buradan saygılarımı iletip, huzurlarından çekiliyorum.