‘ Hani kurşun sıksan geçmez geceden,

Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık…

Ve zehir-zıkkım cigaram.

Gene bir cehennem var yastığımda,

Gel artık…

Her şey bitti dediğim an daha yeni başlıyormuş aslında. Tek heyecanım üzerimdeki çamdan düşen kozalakken, sakin ve sessiz mezarımda huzurla uzanırken, çürüyen etim toprağa karışırken fark ettim seni. Benden filizlenen bir can. Bir yanı pembe bir yanı beyaz bir çiçek. Sonra bin çiçek. Ellerim yaprak oldu, gözlerim böcek. O koku yok muydu o koku. Beni benden alıveren burnuma değdiği an. O yoğun su buharının yüzüme çarpması, o sisin içinde kayboluşum.