bu akşam tüm televizyonların ana haber bültenlerinde hayvan peşinden koşan insanları, kurulan hayvan yakalama timlerini, kurban keserken bir yerlerini kesenleri seyredip mukabbet konusu yapacağız. herkese iyi bayramlar
linke bakmadım tahmin ettiğim kadarıyla bakmak da istemiyorum.bir kaç ay önce yine bir bulvar tv kanalının akşam haber bülteninde bir takım görüntüler vardı. bir sokak köpeği uyuz veya benzeri bir deri hastalığından tanınmaz hale gelmiş ve bunu gören halk da köpeği kuduz sanıp bir şekilde bir demire bağlamış ve belediyeye haber vermiş. doğu illerinden birinde yaşanan bu olayda tabiki herkesin veteriner olamaması dolayısıyla buraya kadar halkın bu durum karşısında belediyeden yardım istemesi takdir edilebilecek bir durum. ardından belediye ekipleri gelmiş. fakat gelen ekip çöpçülerden ve bir çöp kamyonundan ibaret. şaka değil gerçek hala hayatta olan ve hasta bir köpek için yapılan ihbara belediyenin yanıtı çöp kamyonu ve işçileri olarak olmuş. tamam peki son iki cümle birbirinden çok farklı değil. fakat nedense bıraksalar daha 5-10 kere tekrarlayabilirim. aynen çöp kamyonunun gelişi sırasında da kamera görüntü almaya devam ediyor. çöpçüler, zaten acıdan ve üstüne korkudan içler acısı haline gelmiş köpeği bağlı olduğu demirden çıkarıp hala boğazına takılı ipten çekerek çöp kamyonunun arkasına attılar. evet bildiğimiz çöp kamyonu hani şu bütün çöplerin arkasına atıldığı ve sonra da bütün kamyonun arkasını sıkıştırıp çöpleri ezip kapalı haznesine atanlardan. görüntüde bu zavallı köpek ne olduğunu anlayamadan çöpçü o sıkıştıran mekanizmayı çalıştıran düğmeye basıyor. hayvan bir şekilde onun altında kalmaktan kurtuluyor ama hala kamyonun arkasında ve o an ordan geçen biri halktan biri çöpçülere yardım edebilmek için kamyonun arkasına çıkıp canlı köpeğin kafasına ayakları ile bastırıyor (kimsenin ondan yardım istemediğini belirtmek istiyorum) ki köpek ikinci sıkıştırma hareketinin altında kalsın ve iş bitsin diye. bu anlattıklarım gerçek.ben arada geçen 3-4 yılı saymazsak 17 yaşından beri köpeklerle yaşayan birisiyim. neredeyse bir senedir evde 2 tane köpeğim var. daha 30 yaşına merdiven dayamış biri olarak bu tarz görüntüler gördüğüm zaman gerçekten çok kötü etkileniyorum. neredeyse yaşlı bunaklar gibi aklıma takılıyor hatta itiraf etmek gerekirse televizyon karşısında zırladığım ve hatta hatta takip eden günlerde her aklıma getirdiğimde bile eğer başka bir şeye konsantre olamazsam aynı belirtilerin tekrarladığı bile oluyor.kurban bayramı ile ne alakası var diyebilirsiniz. toplumumuz köpek yemiyor zaten bir iki istisnai toplum dışında insanoğlu köpek yemez genelde köpeklerle kurulan dostluktur amaçlanan ama acaba orada bahsi geçen eti yenen bir canlı olsaydı tepkiler nasıl olurdu merak ediyorum. kısaca alın size iki ucu da *oklu deyneklerden bir tanesi daha. kurban bayramında da yaşanılan görüntüler karşısında biraz olsun daha başarılı olsam da yine de etkilenmediğim söylenemez. et yemeyen biri değilim. benim için güzel pişmiş bir et gibisi yoktur. ama yine de eline bıçağı alan her müslüman tarafından bu işin yapılması ne kadar dinin getirdiği bir şey de olsa tahammül boyutlarını aşıyor.hiç unutmuyorum bu sene değil de geçen sene bayram sabahı çiçekçiden bir iki demet beyaz papatya aldık ve fotoğraf makinalarını alıp yolara düşmüştük. kafası kesilen bir hayvan gördüğümüzde insanlardan izin alıp akan kanın yanına çiçek demetini koyup fotoğraf çekmeyi planlıyorduk. tabiiki çok pasif bir hareket olacağı kesindi o an bizi görüp de kurban kesmek için düşündükleri değiştirme kararı alacak kimse olduğunu düşünmüyorduk ve hatta hatta ters birine rastlayıp aynen bizim de kurban bayramı zaiyatı haline gelmemiz bile mümkündü. ama nasıl olduysa baya yürüsek de yürüyüş mesafesinde kesilen bir kurbana rastlayamadık sanırım bu kurban kesimi için getirilen kuralları belediyemiz gayet sıkı bir uygulamayla yerine getirmiş olmalı ki önceden belirlenmiş yerlerin dışında etraf kan gölü haline dönüşmemişti. en azından gerçekten kötü etkilenebilecek insanların olayın dışında kalıp o görüntülerle karşılaşmamasını sağlamak açısından hiç yoktan iyidir.bu konuda kendimi tartışmaya girecek kadar bilgili görmesem de yine islam dininin bir iki özelliği veya kuralının günümüze değil de insan nüfüsunun binlerce kat daha az olduğu dönemler için konulduğunu düşünüyorum. ne yani tanrı bunu düşünememiş midir? diyecek olursanız da dediğim gibi üstünde fazlasıyla durulabilecek bir cevabım var diyemem. evet gerçekten illa da bir dine inanmak istiyorsanız hepsini biraz olsun incelediğinizde en uygununun islam dini olduğu ortaya çıkıyor. tabiiki bu benim nacizane fikrimdir kesinlikle propaganda amacı taşımaz ve burada tartışmanın da bir getirisi olacağını düşünmüyorum.biraz daha düşündüğümde kurban kesilen yerler konusunda getirilen kurallara ek olarak gerçekten veterinerlerce de belirlenen bir yolun izlendiği ve gerçekten bilgili insanlarca yapılmasından yanayım. önce de dediğim gibi her kurban alacak parası olup bir şekilde parasını verdiği için canlı bir hayvanı katletmek konusunda negatif bir fikri olmayan herkesce bu yapilmamali. kurbanını alan çeşitli uygulamalarla belirlenmiş yer ve zamanda yetkilendirilmiş insanlara teslim edip kurbanını kesilmiş olarak geri alabilir. böylece kontrolsüz hayvan kesiminden ve tabiki et tüketiminden doğan bir çok olumsuzluğun da önüne geçilmiş olunur. aslına bakarsanız yukarıda anlattığım köpeğin başına gelenlerin yaşandığı günümüz toplumunda sanırım bizler gereğinden fazla düşünüp boşuna çene çalıp ve kafa yoranlar katagorisine giriyoruz.olabildiğince şartları zorlayıp hayatınızı en az bir kedi veya köpek ile paylaşmanızı gayet içten bir şekilde tavsiye ederim. tabiki kedi ve köpek aslında çok farklı özelliklere sahip hayvanlar ama bence mutlaka herkes bu duyguyu yaşamalı.ve kurban bayramınızı kutlar esenlikler dilerim.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ne alakadırki ntvnin boğa haberiyle bizlerin bayramını kutlamak istersin? mahalledeki arkadaşlarına da link versene hadi:) eheh..
bu akşam tüm televizyonların ana haber bültenlerinde hayvan peşinden koşan insanları, kurulan hayvan yakalama timlerini, kurban keserken bir yerlerini kesenleri seyredip mukabbet konusu yapacağız. herkese iyi bayramlar
vejetaryen hayata davet…
Arkadaslar boyle mim olmaz, olmamali. Lutfen.Karsilikli saygi, karsiliksiz sevgi ortami olan hafifi tahrip etmeyelim. Soz sahsima aittir, Kayahan’in degildir.
linke bakmadım tahmin ettiğim kadarıyla bakmak da istemiyorum.bir kaç ay önce yine bir bulvar tv kanalının akşam haber bülteninde bir takım görüntüler vardı. bir sokak köpeği uyuz veya benzeri bir deri hastalığından tanınmaz hale gelmiş ve bunu gören halk da köpeği kuduz sanıp bir şekilde bir demire bağlamış ve belediyeye haber vermiş. doğu illerinden birinde yaşanan bu olayda tabiki herkesin veteriner olamaması dolayısıyla buraya kadar halkın bu durum karşısında belediyeden yardım istemesi takdir edilebilecek bir durum. ardından belediye ekipleri gelmiş. fakat gelen ekip çöpçülerden ve bir çöp kamyonundan ibaret. şaka değil gerçek hala hayatta olan ve hasta bir köpek için yapılan ihbara belediyenin yanıtı çöp kamyonu ve işçileri olarak olmuş. tamam peki son iki cümle birbirinden çok farklı değil. fakat nedense bıraksalar daha 5-10 kere tekrarlayabilirim. aynen çöp kamyonunun gelişi sırasında da kamera görüntü almaya devam ediyor. çöpçüler, zaten acıdan ve üstüne korkudan içler acısı haline gelmiş köpeği bağlı olduğu demirden çıkarıp hala boğazına takılı ipten çekerek çöp kamyonunun arkasına attılar. evet bildiğimiz çöp kamyonu hani şu bütün çöplerin arkasına atıldığı ve sonra da bütün kamyonun arkasını sıkıştırıp çöpleri ezip kapalı haznesine atanlardan. görüntüde bu zavallı köpek ne olduğunu anlayamadan çöpçü o sıkıştıran mekanizmayı çalıştıran düğmeye basıyor. hayvan bir şekilde onun altında kalmaktan kurtuluyor ama hala kamyonun arkasında ve o an ordan geçen biri halktan biri çöpçülere yardım edebilmek için kamyonun arkasına çıkıp canlı köpeğin kafasına ayakları ile bastırıyor (kimsenin ondan yardım istemediğini belirtmek istiyorum) ki köpek ikinci sıkıştırma hareketinin altında kalsın ve iş bitsin diye. bu anlattıklarım gerçek.ben arada geçen 3-4 yılı saymazsak 17 yaşından beri köpeklerle yaşayan birisiyim. neredeyse bir senedir evde 2 tane köpeğim var. daha 30 yaşına merdiven dayamış biri olarak bu tarz görüntüler gördüğüm zaman gerçekten çok kötü etkileniyorum. neredeyse yaşlı bunaklar gibi aklıma takılıyor hatta itiraf etmek gerekirse televizyon karşısında zırladığım ve hatta hatta takip eden günlerde her aklıma getirdiğimde bile eğer başka bir şeye konsantre olamazsam aynı belirtilerin tekrarladığı bile oluyor.kurban bayramı ile ne alakası var diyebilirsiniz. toplumumuz köpek yemiyor zaten bir iki istisnai toplum dışında insanoğlu köpek yemez genelde köpeklerle kurulan dostluktur amaçlanan ama acaba orada bahsi geçen eti yenen bir canlı olsaydı tepkiler nasıl olurdu merak ediyorum. kısaca alın size iki ucu da *oklu deyneklerden bir tanesi daha. kurban bayramında da yaşanılan görüntüler karşısında biraz olsun daha başarılı olsam da yine de etkilenmediğim söylenemez. et yemeyen biri değilim. benim için güzel pişmiş bir et gibisi yoktur. ama yine de eline bıçağı alan her müslüman tarafından bu işin yapılması ne kadar dinin getirdiği bir şey de olsa tahammül boyutlarını aşıyor.hiç unutmuyorum bu sene değil de geçen sene bayram sabahı çiçekçiden bir iki demet beyaz papatya aldık ve fotoğraf makinalarını alıp yolara düşmüştük. kafası kesilen bir hayvan gördüğümüzde insanlardan izin alıp akan kanın yanına çiçek demetini koyup fotoğraf çekmeyi planlıyorduk. tabiiki çok pasif bir hareket olacağı kesindi o an bizi görüp de kurban kesmek için düşündükleri değiştirme kararı alacak kimse olduğunu düşünmüyorduk ve hatta hatta ters birine rastlayıp aynen bizim de kurban bayramı zaiyatı haline gelmemiz bile mümkündü. ama nasıl olduysa baya yürüsek de yürüyüş mesafesinde kesilen bir kurbana rastlayamadık sanırım bu kurban kesimi için getirilen kuralları belediyemiz gayet sıkı bir uygulamayla yerine getirmiş olmalı ki önceden belirlenmiş yerlerin dışında etraf kan gölü haline dönüşmemişti. en azından gerçekten kötü etkilenebilecek insanların olayın dışında kalıp o görüntülerle karşılaşmamasını sağlamak açısından hiç yoktan iyidir.bu konuda kendimi tartışmaya girecek kadar bilgili görmesem de yine islam dininin bir iki özelliği veya kuralının günümüze değil de insan nüfüsunun binlerce kat daha az olduğu dönemler için konulduğunu düşünüyorum. ne yani tanrı bunu düşünememiş midir? diyecek olursanız da dediğim gibi üstünde fazlasıyla durulabilecek bir cevabım var diyemem. evet gerçekten illa da bir dine inanmak istiyorsanız hepsini biraz olsun incelediğinizde en uygununun islam dini olduğu ortaya çıkıyor. tabiiki bu benim nacizane fikrimdir kesinlikle propaganda amacı taşımaz ve burada tartışmanın da bir getirisi olacağını düşünmüyorum.biraz daha düşündüğümde kurban kesilen yerler konusunda getirilen kurallara ek olarak gerçekten veterinerlerce de belirlenen bir yolun izlendiği ve gerçekten bilgili insanlarca yapılmasından yanayım. önce de dediğim gibi her kurban alacak parası olup bir şekilde parasını verdiği için canlı bir hayvanı katletmek konusunda negatif bir fikri olmayan herkesce bu yapilmamali. kurbanını alan çeşitli uygulamalarla belirlenmiş yer ve zamanda yetkilendirilmiş insanlara teslim edip kurbanını kesilmiş olarak geri alabilir. böylece kontrolsüz hayvan kesiminden ve tabiki et tüketiminden doğan bir çok olumsuzluğun da önüne geçilmiş olunur. aslına bakarsanız yukarıda anlattığım köpeğin başına gelenlerin yaşandığı günümüz toplumunda sanırım bizler gereğinden fazla düşünüp boşuna çene çalıp ve kafa yoranlar katagorisine giriyoruz.olabildiğince şartları zorlayıp hayatınızı en az bir kedi veya köpek ile paylaşmanızı gayet içten bir şekilde tavsiye ederim. tabiki kedi ve köpek aslında çok farklı özelliklere sahip hayvanlar ama bence mutlaka herkes bu duyguyu yaşamalı.ve kurban bayramınızı kutlar esenlikler dilerim.