telefonun tuş sesini bi türlü kapatamıyorum. bütün menüleri karıştırdım tuş sesini kapat diye bir seçenek yok. 15 dk elimde kurcaladım ama babam ısrarla sanki ben aramamışım gibi ‘ver nasıl olmazmış’ diye kendi de oynamaya başladı. geçen hafta servise vermiştim arama yaptığımda karşı taraf telefonu açar açmaz telefonumun titreşimi devreye giriyordu. onu çözmüşler ama diğer şikayetlerimin hepsi yerli yerinde. üstüne üstlük bikaç tane daha eklemişler buna. şimdi de daha önce olan tuş sesi seçeneği yok telefonda. babam hala oynamaya devam ediyor, dıt dıt sesine dayanamıyorum. bitmeyen bir işkenceye dönüşüyor bende bu tarz tekrarlayan sesler. telefon servisten gelene kadar babama bikaç gün önce aldığımız telefonu kullanıyordum. ben telefonun doğru düzgün yapılmadığını bağırarak babama aktardığımda (ki bağırdığımın farkında değilim) babam telefonları değişelim, sen benimkini kullan ben seninkini dediğinde sert bi tavırla “ya onu sana aldık şimdi niye bana veriyorsun” diye çıkıştım. sanırım ben kötü bir evlatım.
işten çıktım otobüse bindim evin kapısına vardığımda ışıklar sönmüştü. kimse yoktu sokakta. o kadar sessizdi ki ortalık biran durdum. bir köpeğin ayak seslerini duyabiliyordum şimdi. bütün gün bilgisayarların fan seslerini, insanların bağırışmalarını duymayan (kaçan) ben bir köpeğin ayak seslerini duyabiliyorum bomboş sokakta. kaldırıma oturdum. hava soğuk ama buna değer doğrusu. aslında beni bir temiz dövseler aklım başıma gelecek.
yorumlar
ikinci paragrafta zamanlarla ilgili karmaşık bir durum var. geçmiş zaman ve şimdiki zamanla karışmış, kafa dağınıklığından olsa gerek. örneğin “duyabiliyordum şimdi”, burada şimdi ile kastedilen “o an”, zihinde o ana gidince yazıda da şimdi olarak belirmiş, halbuki yazının şimdisinde yazı yazılıyor olsa gerek, yoksa sesler geliyor muydu?
“aslında beni bir temiz dövseler aklım başıma gelecek.” aklın başına gelmesi için dayak yemek gereksiz bir aşama değil midir? yoksa bu, önceki paragrafta geçen “sanırım ben kötü bir evlatım.” cümlesinde ifade edilen durum için bir tür kendini cezalandırma mıdır? eğer öyleyse hiç kimseye yararı olmayacak dayak yemek yerine, cümlede sözü geçen diğer kişiye bir güzellik yapılması durumu kurtarır.
bende merak etim telefonun markası ve modeli ne? yetkili servise mi götürdün yoksa her köşe başında açılmış olan cep telonu satış merkezi (kendi deyimleriyle) ne mi?
ya ucuz diye almıştım. görünümü de imac’e benzediği için hoşuma gitmişti. benden sonra bir yığın insan aldı çevremde ama onlarda herhangi bir problem yok. benim talihsizliğim. Yetkili servise gönderdim.
@asymptot;
ordaki “d” harfinden kaynaklanıyor bu zaman kayması diyeceğim ama onu çıkardığımda da başka anlam kaymaları zaman sapıtmaları olabilir. iki ucu boklu değnek. :))
tuş sesi bölümü varsa muhtemelen sonuna kadar kısman gerekiyor.. benimkinde öyle mesela..
tuş sesi bölümünü kaybetmiş sanırım:)))