İlk önce günümüz market ve alış-veriş çılgınlığına değinmek istiyorum. Global dünyada artık alış-veriş yapılmadan durulması imkansız bir hal aldı. Dışarı gezmeye çıksak hava almak için en küçük birşey almadan eve gelmiyoruz. Bunu illa markete girip para harcamak olarak değerlendirmeyin. Aldığımız dondurma, mısır, çekirdek te sonuçta bir alış-veriş şekli.Marketler deseniz almış başına gidiyor. Her yerde her köşe başında “Süper Market” yazısını görmemek imkansız. O eskinin küçük bakkalları bile şimdileri market oluverdiler. Durum böle olunca 7’den 77’ye herkes alış-veriş yapıyor. Yapmaya da zorlanıyor sanki….Benim anlatmak istediğim şu: Bizim oturduğumuz yerde öle bir market var ki hiç sormayın gitsin yani. İsim vermek istemiyorum. Burada büyük ve tanınmış marketlerde gördüğümüz ürünlerin aynılarını çok ucuza satın alabiliyorsunuz. Ve de bence en garip olan bu marketin olduğu yere hangi büyük firmalar açıldı ise de tutunamadılar. Hepsi bir süre sonra kapatıp gittiler. Haklılar da. Millet başka yere gitmez oldu. Örneğin diğer yerlerde karpuzun kilosu 50 kuruşsa burda daha iyi karpuz 15 kuruşa satılıyor. Durum böle olunca da herkes burayı tercih ediyor.Domates mevsimi gelmeden diğer yerlerde domates cep yakıyordu fiyatlarıyla. Ama dediğim yerde cep yakmasını geçtim sudan ucuz. (suya da zam üstüne zam ama)Hal böle olunca koca 650.000’lik nüfusa sahip yerde bir tane market kaldı. Onlar da kazançlarını doğru yerde harcayarak radyo ve tv bile kurdular.Kısacası, gidecek yer bırakmadılar.