Avril Lavigne son albümü ‘the best damn thing’den çıkardığı ilk single ‘girlfriend’ de şarkının orjinali dışında intro ve nakarat kısımlarında yer alan sözleri ispanyolcadan japoncaya birçok dilde yorumlayarak aynı kumaştan farklı renkte elbiseler çıkarmayı denemiş. Olmuş mu peki? Olmuş olmuş, özelliklede ispanyolca yorumu pek bi ‘sugar’. Severim bu tarz oyunları zaten. Şarkı enerji ve melodisiyle insana ‘kalk ayağa ve dans et’ diyor. Ben bu çağrıya uyanlar listesindeyim sizi bilmem:) Videosu da eğlenceli olmuş şarkının fakat Avril’in hemen her klibinde ‘bakın ben arkadaşlarımla birlikte acayip eğleniyorum bunu not edin’ halleri insanı sinir ediyor ama şu da varki show girl imajı kızımıza pek bi yakışmış. Avril bu albümde pür neşe bu arada ve yine ortaya güzel bir iş çıkarmış. Gwen Stefani ve Pink karışımı bir etkileşimde gözlerden kaçmıyor tabi. Bu yaz İstanbulda ilki düzenlenen ‘Masstival’in de headliner’ı kendisi. Konser alanının yaş ortalaması düşük teenageler tarafından işgal edileceğini tahmin ediyorum, keza Evanescence konserinde de aynı potansiyel durum sözkonusu. Fakat sırf ‘whisper’ şarkısını dinlemek için bile gidilir o konsere, hele birde şarkı sırasında yağmur yağarsa ve arkada senfonik bir ekip olursa tadından yenmez. Ne şarkı ama… çok iyi desem olmaz, süper desem karşılamaz, mükemmel desem evet bu kelime imdadıma yetişir sanırım. Bu yaz İstanbul kaynıyor gerçekten. Tori Amos, Smashing Pumpkins, Marilyn Manson ve daha birçok isim. Geçici olarak İstanbul’a yerleşmek gerek yazları. ‘Yaşasın müzik ve sanat’ sloganımız olsun, kalbiniz neşeyle dolsun ve bu yazı da burda son bulsun.