23 Nisan günü diğer günlerden farksız bir şekilde başlamıştı benim için. Gün her zamanki gibi olağan şekilde akıyordu. O günün “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olduğunu TRT kanalını açtığım zaman öğrenmiştim.
- Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çocuklar kendi kültürlerini gerek dans, gerek müzik, gerekse tiyatro şeklindeki emekleriyle milyonlara duyuruyordu. Çokta hoşuma gitmişti yapılan danslar, gösteriler ve söylenen müzikler, bir sonraki ne zaman başlayacak acaba diye sabırsızlanıyordum. Birçok ülke geldi geçti, hepside üstün emekleriyle birbirinden güzel gösterilerde bulundu ve sıra Filistine geldi. O an acaba bu çocuklar kendi ülkelerinde ne yapiyordu? var olan savaşın, kargasanin, vahşetin içinde diye düşünmeye dalmıştım (Dolayısıyla anons ne şekilde yapıldı duyamadım) neyse. İzlemeyenler için anlatmak istiyorum
- Çocukların yaklaşık yarısı kız ve yarısı erkekti ve yanılmıyorsam 8 ya da 10 kişiydiler. Ellerinde 2 sepet vardi. İçlerinde portakal dolu olan sepetler. Gayet neseli bir sekilde oyunlarina basladilar. Neşeli ve mutluydulartaki kulaklarini kapatıp diz çökene kimiside bilinçsiz bir şekilde etrafta koşuşturmaya başlayana kadar. İlk anda ne olduğunu, neden böyle yaptiklarini anlayamamıştım. Panik korku ve aci yüzlerindeki ifadeden belli oluyordu. Sonra ellerini kulaklarindan cektiler yaşanan olayların şokunu üzerlerinden attılar ve o saldirida kaybettikleri arkadaşlarını omuzlarina alıp taşıdılar.
- Orada ve o anda çocuklar çok şanslılardı çünkü orada ne gerçekten düşen bir bomba ne de gerçekten ölen arkadaşları vardı. Peki ya Filistindekiler onlarda diğerleri gibi hayali bombalara ve saldırılara maruz kalanlar kadar sanşlı mı? Onlarında böyle bir saldiridan sağ olarak kurtulma şansları var mı?
- Tabii ki HAYIR
Filistinde çocukların yaşadığı vahşeti unutmak mümkün değil. Babasının arkasına saklanarak yaşadığı olaylardan ÖLMEKTEN kaçmaya, kurtulmaya çalışan çocuğun öldürülüşünü unutmak mümkün değil
VAHSETIN RESMIOradaki yaşanan olayları ne Filistin ne İsrail ne de dünya çocukları hak ediyor. Dünya üzerinde yaşanan savaşları hiç birimiz hak etmiyoruz. Ama sanırım insanlık tarihine baktığımızda onca yıllık tarihte sadece yaklaşık 400 yılın barış içinde savaşsız bir şekildegeçmiş olması yaşanan her şeyi iyi kötü açıklamaya yetiyor. - Her ne kadar 23 Nisan’da yaşadıklarimi aktarmak güçte olsa, o gün benim hayatımda çok büyük bir üzüntü, çok kötü bir ani olarak kalacak.Tek temennim ise nerede ne sebeple olursa olsun var olan savaşların sona ermesi.
yorumlar
hile yapmayınız lütfen. Kimler yeni diye bir şey var. Ordan belli oluyor her şey.
Ulusal Egemenlik bayraminda, sadece ulusu egemen olan milletler bayram yapabilir. Filistin’deki cocuklarda (supervisor’lari ya da) o gun folklorlerini sergilemek yerine filistin’deki devlet teroru ve olenler icin agit okumayi sectiler. Ben cok taktir ettim. Ayrica tum filistinlilerin her ortamda bunu dile getiriyor olmalari, bu isten ne kadar aci duyduklarinin gostergesidir. Tayyip Sharon ile aksam yemeyi yeme planlari kursun, dibimizde bir ulus goz gore gore mahvediliyor.
Not: 23 Nisan gosterilerinde sahnenin ortasinda koskocaman bir koc logosu vardi. Pes dedim artik. TRT’yi herhalde KOC’a sattik ki bu kadar buyuk logoyu oraya koyabilmis diye dusundum. El insaf ve TRT, dunyada onderligini yaptigin belki de tek organizasyonu da boyle tek sponsorla gecistirmissin ya, helal sana da seni yonetenlerin haysiyetine de. Paran yoksa devletten odenek al, KOC TRT personelinin tum sene boyunca maaslarini odemeyi kabul etse gene de o tip bir reklam yapma hakkini bulmamaliydi. Belli ki, el sIkistiniz koc ile, ve tum salonu hic kontrol bile etmeden (yani ugrasmadan) koc’un duzenlemesine izin verdiniz. Valla helal olsun. Tayyib’in atadigi mudurlerden de bu beklenirdi zaten.
anti-trt
yok yok, destek vermiyorum, merak etme…
Söylediklerine kesinlikle katiliyorum filistinli cocuklar ve filistin halkı için ama sunuda unutmayalim Turkiye oradaki olaya hicbirsey yapmaz cunku orada mucadele veren halk israile karsi savasiyor. bizler her zaman israil ve abdnin dostu(!) olmus insanlariz. Askeriyenin ihaleleri devamli israile veriliyor. ee bundan sonra biz hangi gormemezlikten bahsediyoruz…KOC meselesine gelince yanlıs hatirlamiyorsam son 3 yildir devamli koc sponsor oluyor 23 Nisan şenliklerine. Kendi düşüncemi sana soyleyeyimbu ülkede medya olarak en güvenilen kurumun trt oldugu düşünülüyor.. ve kocunda halkala barismasi halka kendini guzel ve iyi gostermesi gerekiyor. Cunku bu reklama ihtiyaci var. Halk tarafindan sevilmiyor Koc Holding. Bunu yapmanin en iyi ve ucuz yolu bence bu. Ama az öncede söylediğim gibi düşüncelerine kesinlikle katılıyorum.
Bir de soyle dusunun. Koc Hurriyet’in ilk 5 sayfasina tam sayfa koc amblemini koysa ‘reklam’ diye? Ne derdiniz? Yuh hurriyet’te amma kifayetsizmis boyle reklam alinir mi demez misiniz? Sponsorlar zaten reklam yapmak icin sponsor oluyor. Siz onlara imkan verdikce daha fazlasini ister reklam icin, cok abarttik felan demez. Bu dengeyi sponsor alan olarak sizin kurmaniz lazim. Koc’a kalsa etkinligin adini 23 Nisan Koc Holding Ulusal Egemenlik Senligi koyar. Sorun burada iste. Hani diyecegim ki para yok ne yapalim koc’a muhtaciz. Oyle bir sey de yok, TRT istese bu tip bir etkinlik icin sponsorlari siraya dizer. Ama o ugras istiyor, insanlarla konusacaksiniz, sponsor dosyalari hazirlayacaksiniz vs. vs. Ne gerek var, ver TRT’nin ihalelerini koc’a sonra koc’ta boyle yerlerde ‘tek basina’ sorgusuz suhalsiz, bir genel mudurun ricasiyla sponsor olsun. Sonuc’ta bu iste. Gozumuze sokar gibi koc logolari her yerde.
Bu arada koc sponsor olsun olmasin demiyorum, tabi ki ulkenin bu kadar ekmegini yemis bir holding’in bu tip etkinliklerde on saflarda olacak. Ancak sponsor olmak demekte bu sekilde kayitsiz sartsiz reklam yapmak demek degildir. Hata kocun mudur? Ona bu rahatligi verenin midir? Onu da siz dusunun.
TRT’nin her organizasyonu gibi “23 Nisan” da fiyaskoydu, doğal olarak.