bildirgec.org

Her sey Evren’in Ruhu’na kazınmıstir ve ebediyen orada kalacaktir. -Bulduğun şey “saf madde”den yapılmışsa hiç bir zaman çürümeyecektir. Ve oraya bir gün geri döneceksin…

O kadar çok şeyi arkamda bırakıyorum ki ışık hızıyla . Bazen diyorum ki yahu etrafındaki herkesin iyi kötü bi eşi- iyi kötü bi işi- bir kaç veledi ya da doğru düzgün bi ailesi var. Sana ne oluyor ya da soruyu şöyle düzeltiim sana niye böyle saçma sapan olaylar denk geliyor . Bu mu yani benim kişisel menkıbem .Bu kişisel menkıbe olayı da yeni hortladı nerden mi hemen açıkliim

“Dünyanın ilk görünmez kadın pilotunu görmek istiyorum…Körfez Savaşı’nda 70 camiyi yıkmış !”

Kings and Queens

bunun yüzünden (ki takdir edilesi bir yasa) bir haftadır bütün çalışanlar paranoyak bir bekleyiş içindeydi ve beklenen oldu …Kanlı cuma diye tarihteki yerini aldı 14 mart .

Bizim bünyeden 1000 kişi gitti . Show tv de kim kaldı bilmiyorum personelin % 70 ini göndermişler daha bunun gibi onlarca örnek . Türkiye genelinde tam 6 milyon kişi işsiz kaldı bu yasa yüzünden . ama beklenen olmadı şimdilik sadece bu yürürlükte…

…Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Kulaklarımda azar azar çoğalan bir ses , birileri tempo tutuyor, ıslıklar, tezahuratlar . Yavaşça açıyorum gözlerimi ,göz kapaklarımı taşıyamıyor sanki gözlerim .Bu ne kalabalık tanrım , mahşer yeri gibi her taraf . Yanımda uzanan bir el -al abla diyor ,bakıyorum bir konser afişi ‘dinle sevgili ülkem’ -burda mıyız diyorum kafasını evet der gibi sallıyor. Çok şükür nerde olduğum ortaya çıktı. Şimdi kimlerle geldiğimi bulmalıyım. Birden rahat mısın diyen bir ses evet bu sesi tanıyorum baktım gülümseyen yorgun bi surat, gülümsedim yanımda oturan birkaç kişiyle konuşmaya başladı onları da tanıyorum . Konuşulanları duymuyorum ama orda merdivenlerin orda bir siluet el sallıyor bana. Yüzünde ; belki de şimdiye kadar hiç görmediğim kadar içten bir gülümseme var , gel diyor eliyle. Kalkıyorum yanımdakilerin umurunda diil ..

Adamın ya da “kadının” kafasını kırmak, suratını dümdüz etmek, façasını bozmak, yamultmak; yaşadığımız coğrafyanın hepimizce malum gerçekleridir. Memleket çocukları uzunca yıllar, uzak doğu dövüş sanatları içerikli sinemalara gidip, o dolduruşla çıkışta birbirinin kafasını gözünü yarmıştır. Bu alışkanlık her ne kadar kaybolmuş zannedilse de hayatın bir çok alanında hala sürmekte. Bu nedenle bu blogun departmanı “çık lan dışarı” zaten…

“Çık lan dışarı” başlı başına bir fenomendir. Bulunduğunuz ortamdan, tartışmaya başladığınız mekandan, hasmınızı dışarıya çağırırsınız. Maksat ortamın huzurunu bozmamak, amiyane delikanlıca “biz kozumuzu paylaşalım ama içerdekiler rahatsız olmasın” demek.

matrix’teki kedi olayını hatırlayan var mı? hatırlayamıyorum ,,,

şimdi efendim yer eminönü ; saat 17 civarları ,tam kadıköy iskelesinin önü . Nasıl bir rüzgar fırtına insan öleyimde kurtulayım diyor şu rüzgardan o derece sinir bozucu .

Ben bu tabloda neredeyim tam iskelenin önünde ayakta dikiliyorum ; niye deli miyim hayır servis bekliyorum . Elimdeki Kestanelerle ısıtmaya çalışırken avuçlarımı gözüme telefon kulübeleri ilişti ; baktım bi kaç tanesi boş hadi gireyim kulübenin içinde bekliim dedim olay buraya kadar normal asıl kafamı karıştıran bundan sonrası,,,

Telefon kulübesine doğru ilerlerken birdenbire aklıma telefon çalarsa açıp açmıycam sorusu geldi (amerikan filmi tadı) biri bana gizli görev vericek haha hihi diye pek bi eğlendim .

Telefon kulübesine girdim ohh rüzgar yok bide sigara yaktım değmeyin keyfime derkennn zırrr aha telefon çalıyo hadi canım dedim evet telefon çalıyoo ;4.çalışta açtım .

Ben tam görev yerimi beklerken karşı taraftan şöyle bir ses duydum – alooo beni aramışsınız kimsinizzz ?(telefon kulübelerinin numarası çıkıyor cep telefonu ekranında da o sebep )

ben adama bu numaranın bir telefon kulübesine ait olduğunu , muhtemelen benden önceki bir zat-ı muhteremin aradığını ama görünürde kimsenin olmadığını söylesemde adam o halde sizinle konuşalım sesiniz pek hoşmuş gibi saçma sapan bi şeyler zırvalamaya başladı bende beyefendi çok önemli bir telefon bekliyorum bu çok gizli bir görev ben mit ajanıyım kapatın yoksa sizin için hiç iyi olmaz diip suratına kapattım .

Şimdi….

telefonun çalacağını bilmem 6.his midir yoksa deja vu olayını beynin önceden farketmesi mi(tesadüf diil çünkü bu ara çok sık böyle şeyler oluyor )

Deja vu yaşarken farkına vardım geçende o esnada yani , eskiden olay bittikten sonra aaa ben bu anı yaşamıştım derdim şimdi yaşarken a ha işte deja vu diyorum ,,,

Acaba mayıs yaklaştıkça bu tip programlama hatalarımı oluyor bünyede ; göksel ataların gelmesi yaklaştıkça yani,,,

Zecharia sitchin

Hala hayatın anlamını arayan var mıdır ya da dünyanın sırrı hımmm bi dakka hesaplamalarıma göre…diyen ? çok sıkıldım herşeyden en çok kendimden hayır depresyonda diilim hayır meyillide diilim bir kaç kişi haricinde etrafımdaki herkes .öt tabii bunlara soracak olursan da ben .ötüm büyük ihtimalle Eski sevgilim (gerçi yeni sevgilimde artık eski sevgilim oldu)evlendi.Ben evlenmedim ;bir şairle nasıl evlenebilirsin ondan nefret ediyosan evlen ama aşıksan asla . Aşıktım ;evlenmedim ama o evlendi ; başkasıyla tabii . Hiç ağlamadım yoo çok güçlüyüm tribinde diilim ağlamadım işte . Yeni sevgilim hayatımdayken aldım şairin evlendi haberini .Belki ondan ağlamadım bilmem , şu sebep aramalarım delirtiyo bazen .Gerçi artık yeni sevgilimde yok ,,, İşimi seviyorum ama o beni seviyomu bilmem hayatımdaki herşey tek taraflı bitiyor çünkü . Tek taraflı başlamıyor oysa…

tam bizim kaypaklara göre

Bir zarfın üzeri: ‘Memet, Nâzım Hikmet’in oğlu, Türkiye’diye yazılı. Moskova’da mektupları birer birer kendim dağıtırım adreslerine. Yalnız Memedin mektubunu götüremem yerine. hattâ yollıyamam.