bildirgec.org

nazokiraze

11 yıl önce üye olmuş, 527 yazı yazmış. 8804 yorum yazmış.

Korku Filmi Atölyesi

nazokiraze | 27 November 2009 11:32

MiM Sanat Merkezi bu yıl “Tan Tolga Demirci ile Korku Sineması Atölyesi” etkinliklerine on haftalık süreyle ev sahipliği yapacak. 21 Aralık 2009 Pazartesi gününden itibaren 19:30 ile 21:30 arası.

Tan Tolga Demirci tarafından düzenlenen bu organizasyon korku filmi meraklılarına, amatör yönetmen ve yapımcılara korku filmleri konusunda var olan tüm kavramların açıklanmasını hedefliyor: öğelerin kullanımı, çekim teknikleri, sırların açıklanması… merak edilen her soruya bu zaman diliminde cavap bulmak mümkün. Etkinliklerde film izleyeceklerini düşünenler yanılıyor; program ikişer saatlik dersler şeklinde planlanmış.

ölümünün 91. yılına yaklaşırken oyunbozan bir kadın Rosa Luxemburg

nazokiraze | 26 November 2009 10:52

Rosa Luxemburg Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 5 Mart 1871 yılında dünyaya geldi.Çok küçük yaşta kalça hastalığına tutularak bir yıl yatağa bağlı kaldı ve yatakta yattığı sürece beş yaşını doldurmadan kendi kendine okuma yazma öğrendi.Yaşamını kaybedene kadar taşıdığı aksaklığın sebebi bu hastalıktır.(Film)

Yaşıtı olan genç kızlardan daha farklıydı ,çok genç yaşta solcu gruplara katılarak sosyalizm ile haşır neşir oldu,herkes tarafından yola gelmez bir kız olarak tanımlanmaya başlandı Lehçe konuşmanın yasak olmasına sürekli karşı çıktı , bunlar yüzünden İsviçre’ye kaçtıgında ise henüz 18 yaşındaydı.Orada Zürih Üniversitesi’nde politika, tarih,ekonomi,doğa bilimleri ve matematik üzerine eğitim gördü. Marksizminin en önemli merkezi konumunda olan İsviçre aslında tam ona göre bir yerdi.

Aralık ayı yemek haberleri

nazokiraze | 24 November 2009 20:55

Tüyap -Beylikdüzü’nde 17-20 Aralık 2009 tarihleri arasında Gıdatek 2009 Fuarı var. Bu fuar bünyesinde 19 Aralık tarihinde bir yarışma yapılacak, Profesyonel şefler için düzenlenen yarışmanın konusu “Amerikan Pirinciyle Ekonomik ve Pratik Pilavlar

Son katılma tarihi 3 Aralık olan Arbella Ulusal Fotograf Yarışması , çeşitli kategorilerden oluşuyor. Kategoriler: Afiyetle Birlikte Yemek,Tarladan Mutfağa, Makarna ve Hayat.

ilk doktoralı kadın :Elena Lucrezia Cornaro Piscopia

nazokiraze | 24 November 2009 18:04

Elena Cornaro Piscopia (Elena Lucrezia Cornaro Piscopia) Venedik’te dünyaya geldikten yedi yıl sonra Latince ve Yunanca öğrenmeye başlar, ancak öğrenme arzusu herşeyin önüne geçer ve Elena henüz çok gençken Fransızca, İbranice, İspanyolca, Arapça gibi dilleri, matematik, ilahiyat ve astronomi gibi ilimlerde de ne kadar kabiliyetli oldugunu ispat eder. İlim ve yabancı dil konularının dışında müzik konusunda ne kadar yetenekli oldugunu pek çok müzik aleti çalarak gösterdiginde henüz onyedi yaşındadır.(o yaşta uzman müzisyen olarak otoritelerce kabul edilir)

Padua Üniversitesi‘ne girdiğinde 26 yaşında olan Elena Cornaro’nun hedefi ilahiyat konusunda doktora yapmaktır, ancak buna o dönem din adamları asla sıcak bakmaz, çünkü bir kadın bu alanda doktora yapmamalıdır.Babasından bu konuda tam destek alan Elena yaptıgı başvurularına cevap alamaz, ancak ısrarcı oluşu ve bilgileri din görevlilerini de etkiler, hatta üniversite yetkilileri din adamlarını protesto eder.Doktora yapması kabul edilir ancak ilahiyat bölümünde değil, felsefe bölümünde.Doktora tezi sınavı ise kalabalık oluşundan dolayı tiyatro salonunda yapılır.Babası tarafından kendisine çalıştıgı üniversite yakınında bir ev satın alınır.

bir first lady hikayesi

nazokiraze | 21 November 2009 11:38

Jacqueline Kennedy first lady ( evet bu gerçek anlamda first lady çünkü genellikle Amerikan başkanlarının eşleri için kullanılırdı bu kelime ) olarak geçirdiği zaman boyunca döneme şıklığı, zerafeti ve popülaritesi ile damga vurmuştur. Ülkesinin kadınlarının moda ikonu haline gelen Kennedy ( sonradan Onassis soyadı da eklendi) yıllar önce çıplak olarak fotograflandıgında bile derginin traji rekora yaklaşmıştı.

hızlı yaşamasalar efsane olamayacaklardı

nazokiraze | 20 November 2009 10:00

18 yaşındayken Oscar’a aday gösterildiginde, bu ödüle aday gösterilen en genç oyuncu kategorisinde 6. kişi ünvanını aldı (geçtiğimiz yıla kadar hala 6. kişi oydu, bu yıl ne oldu bilmiyorum)

Bahsettiğim kişi Gladyatör filminden tanıdıgımız Joaquin Phoenix’in de kardeşi olan (ölmeseydi ondan daha ünlü olacağına şüphe yok) River Phoenix.

Müzisyen ve oyuncu olan River Phoenix; Genç Astronotlar, Indiana Jones: Son Macera, Benim Güzel Idaho’m, Şifreciler, Dogfight, Little Nikita filmleriyle oldukça başarılı bulundu , küçük yaşta tanıştıgı kameralar sayesinde zaten gençliğin sevgilisiydi, yirmili yaşlara geldiğinde kendini o kabuktan sıyırmaya başlayarak önemli rollere imza attı. (Ölmeseydi Vampirle Görüşme filminde de oynayacaktı ve bu film ona adandı)

Abisi ve arkadaşlarıyla gittiği Viper Room adlı gece klübü (klüp o dönem Johnny Depp’indi ve bu olaydan sonra her yıl 31 ekimde orayı kapattı) genç aktörün yaşadığı son yerdir. Aniden nefessiz kalan ve kusmaya başlayan Phoenix hastaneye kaldırılsa da kurtarılamaz ve 23 yaşında hayatını kaybeder. Ölümü için uyuşturucu denen oyuncu için yakınları onun uyuşturucudan nefret ettiğini şeklinde açıklama yaparak ölümünü şüpheli bulmuşlardır.

”Hızlı Yaşa Genç Öl Cesedin Yakışıklı Olsun” denince ilk akla gelen kişi olan James Dean, sinema tarihinin efsaneleşmiş kişileri arasında en önemli yere sahip kişilerden biridir, çevirdiği birkaç filme ve yıllar önce ölmesine rağmen, her nesil tarafından bilinir. Hala en seksi aktörler sıralamasında üst sıralardadır.

Bugün yaşasaydı 78 yaşında olacaktı James Dean, ama o 24 yaşında ölerek efsane olarak tarihe kazındı.

kaçınılmaz son hikayeleri bölüm 2

nazokiraze | 16 November 2009 20:17

Televizyonlar iki kanallı iken ilkokulda okuduğum sırada Cover Up (gizli görevli) adlı bir dizi vardı, orada oynayan yakışıklılar yakışıklısı delikanlıya bayılıyorduk, sonrasında onun ölüm haberini almıştık.(Zamanda Yolculuk dizisinde de oynamış ben bilmiyorum) Yıllar sonra ölümünün sebebini öğrenme şansım oldu, küçüktüm sebebini merak etmemiştim ve unutup gitmiştim.(Mac Harper rolündeydi)

Hexum, dizinin çekimleri arasında arkadaşlarına şaka yapmak amaçlı silahı şakağına dayar ve tetiği çeker.Boş kuru sıkı silah geri tepince de kafatasında çatlaklar oluşur, hastaneye kaldırılan genç oyuncu altı gün sonra ölür.Ve eleştirmenlerce geleceğin yıldızı olarak görülen Jon Eric Hexum şöhrete tırmandığı sırada hayattan göçer. Dizi hem onun ölümüyle hemde “Holding out for a hero” (O Benim Dünyam şarkısının orjinali) şarkısıyla anılarda yer alır.(öldüğünde 26 yaşındaydı)

Geçmiş dönem Türk korku filmleri

nazokiraze | 14 November 2009 19:02

Drakula İstanbul’da pek çok festivalde oldukça ilgi görmüş bir filmdir. Azmi’nin Dracula’nın şatosuna gitmesiyle gelişen olayların konu edildiği filmde Dracula romanından pek çok farklı yönler var. Film sarmısak kokusundan bıkan ev ahalisinin eve bir daha sarmısak sokmama kararı ile bitiyor (Film Ali Rıza Seyfi’nin “Kazıklı Voyvoda” romanından uyarlandı). Dracula İstanbul’da filminde haç yoktur, onun yerine sarmısak kullanılır. Ayrıca müziğinin vampir filmlerine uymadığı da yapılan eleştiriler arasında yer alıyor. (Yönetmen:Mehmet Muhtar)

güzel oyuncuların hayatlarının berbat senaryoları BÖLÜM 2

nazokiraze | 13 November 2009 09:47

Marilyn Monroe gibi güzel ve genç yaşta efsane olmuş bir sanatçının rakibi olarak görülmek elbetteki Jayne Mansfield‘ın çok hoşuna gidiyordu.Ancak bazı çevrelerce Monroe’nin ucuz bir kopyası olarak görülüyordu.(Aynı zamanda Mariska Hargitay‘ın annesidir)

Şeytan Kilisesi kurucusu Anton LaVey ile ilişkisi oldugu söylenen Mansfield kilisenin çırak üyelerinden biriydi.Ancak sonradan bu ilişki düşmanlığa dönüştü.