bildirgec.org

lagos

11 yıl önce üye olmuş, 17 yazı yazmış. 95 yorum yazmış.

Denizyıldızı’nın Ahı

lagos | 24 August 2009 20:36

öncelikle empati temelli, “onun için farketti” mesajlı, kişisel gelişim kitaplarından dersanelere kadar düşen, klişe denizyıldızı hikayesi anlatmayacağımı belirtmek isterim.

17 yaşındayım. iskenderun‘a bağlı arsuz adlı tatil beldesindeyim. -bu şirin belde veya kasaba aynı zamanda memleketim olur.- denizin berraklığına dayanamayarak maske, şnorkel, palet üçlüsünü kaptığım gibi kendi dünyama dalıyorum. insanlardan uzaklaştıkça zihnimi farklı düşünceler kaplıyor, sadece ben varmışım gibi dünyada. ve bu karadaki yalnız kalmalara benzemiyor; odana kapanmak, bir ormanda yalnız olmak ya da hayalet bir kasabada insanlardan uzak olmak, hiçbirinin alakası bile yok. çünkü suyun altında sürekli duyduğun tek şey kendi nefes alış verişlerindir. ve orada dünyanın merkezi sensin..

Dalgakıran

lagos | 21 August 2009 17:56

adı kadar ürkütücü değil aslında.. dalgakıran..
olduğu yerde hiç istifini bozmadan duran, kendi halinde bir kayalar yığını. bilemiyorum onun duyguları var mı, birşey hisseder mi? ama bildiğim bir şey varsa o da dalganın duygularının olduğu..

dalgakıran hiç düşünür mü acaba, zayıflattığı dalgaların ruh halini? vicdanı sızlar mı hiç tüm heybetiyle gelen dalga eridiğinde? deniz onun yüzünden konuşamaz bazen, söylemek istedikleri içinde kalır. kini, öfkesi, nefreti dalgakıranla kırılır. ve sular altında kalır. deniz bu duygularını içindekilere püskürür bazen. o zaman daya birkaç balina karaya vurur ya da sürü halinde balık ölümleri gerçekleşir. belki bir yunus yüzemeyeceği sığ sulara atar kendini, intihar edercesine.

Deniz Kızı

lagos | 20 August 2009 15:13

varolmasını en çok istediğim canlı, kuşkusuz ki deniz kızı..

deniz ve sevdicek, iki aşkımı da bünyesinde barındıran insanüstü bir varlık. olsaydı hayatımın tek odak noktası olurdu, yaşamım ona endekslenince değer kazanırdı belki. şimdiyse sadece hayallerimin odak noktası..

saçları denizin çırpınışlarına adını verdi, dalga denildi. suyun içindeki her hareketi saçlarını öyle bir ahenkle savurdu ki denizin karşı koyması imkansızdı. o uyuduğunda deniz çarşaf gibi olurdu, durgun ve sessiz..

Denizanası, sahillere korku salan sinsi yaratık

lagos | 19 August 2009 14:49

başlığa bakınca akıllara gelen; aşağılık, pislik, haysiyetsiz denizanaları, şöyle kötüdür, böyle iğrençtir, gibi tanımlamalar yapmayacağım. aksine denizanasının kendi halinde, hayal dünyasında uzaklara dalmışçasına gezerken, kendisinden köpek balığı görmüşçesine kaçan insanları sallamamalrından, denizanasının nasıl yakalanacağından falan bahsedeceğim.

aslında denizanaları, zaten sizin yüzdüğünüz o kıyılara gelme meraklısı değildir, ama gelir. hiç sordunuz mu neden? onu çağıran sizsiniz. deniz anaları kirliliğin, pisliğin olduğu yere gelir. -evet marmara’da bu kadar çok olmasının sebebi bu- bunun suçlusu da denizi kirleten gerçek pislikler görüldüğü üzere..

bir erkeğin kabusu olarak alışveriş

lagos | 18 August 2009 17:04

bir kadın alışveriş yaparken mağazayla bütünleşir. kendini mağazanın bir objesiymiş gibi ve oradan hiç çıkmayacakmış gibi hisseder. belki de onun için sonsuzluk bir mango mağazasında veya bershka’nın pazar yerini andıran dükkanlarındadır. buraya kadar olayın mutluluk veren yönü bizlere yansıyor; ama kime? tabi ki başrol oyuncusu olan kadınlara.

bir de olayın, mağazaların figüranları diyebileceğimiz, hadi çok abartmayalım yardımcı oyuncuları olan erkekler açısından bir boyutu var ki, içler acısı..