bildirgec.org

donakisot

11 yıl önce üye olmuş, 8 yazı yazmış. 19 yorum yazmış.

4’10”

donakisot | 05 December 2007 08:16

İçimden dozerler geçiyor, rutin dozunu aşmış
Ve bir hilti, bir tilki kurnazlığında, beynimin loblarında
Biliyorum – aslında, rahme daha yeni düşmüş bir ‘bilmek istiyorum’-
Bu sadece bir şarkı
4’10’’
9/8’lik ritmden uzak
Biraz telliler, veryansın distortion; yakıcı, yıkıcı, yırtıcı
Biraz manik tuşlular, tuş edici depresyon
Biraz hüzünkâr yaylılar, yaylımcı

**********

Kuşatma altında sıkıntılar köşe kapmaca oynuyor içimde
İçimde binlerce çocuk sesi, çocuk parkı, ivedi yağlanmalı bir tahterevalli
Pudra uçuculuğunda saklambaç kokusu
Ebe kim?
Gümeci

suç “KANDIRAN”da… peki o kim?

donakisot | 04 September 2007 12:45

Kolumu kıpırdatacak halim yok. Bunca zaman kıpırdattıklarıma saymış gibi, öylesine yürüyorum sokakta. Ama sanki “içim” dışımda, tepemde, evet, kesinlikle nasıl göründüğümü, nasıl yürüdüğümü görecek kadar yüksekten arkamdan süzülüyor. Nasıl gördüğümü ise bilmeden, bilmesine gerek olacak bir görüşüm de yokken üstelik…

Ne güzel ki, kof ve şeffaf maddem ile yine şeffaf ve nü ruhumun seyahatini kimse fark etmiyor. Yoksa “ne acı” mı? … Bedenimi ruhumdan ayırmak suretiyle yanımı sadece ruhum ile doldurmam, yalınlığımı gidermenin artık içsel bir boyuta terfi ettiğini (?) hastalıklı bir şekilde yüzüme vuruyor. Benim yapabileceğim ise, öbür yanağımı da ona doğru çevirmek… Emir komutaya amade, esarete saygıyla…

s(D)önüşüm

donakisot | 30 August 2007 14:26

sözlerimle göz süzdüm
gözlerimle söz verdim
ellerimi senden çektiğim yerde
akordu bozuk DO gamı
kuyruklu piyano
kuyruklu yalan

KOPya çektim de eski sevinçlerimden
sevgimi senden çekemedim
“KOP ya!” dedim de eski repliklerimden
sen beni çekemedin
akordu bozuktu tüm gamların
kuyrukluydu piyanolar
kuyrukluydu yalanlar
İNANAN bir AĞIRdım ben
sense hafif ve kalaBALIK
hal böyle iken
adım DEVEGOR soyadım SANSA
tragedya bu ya
türüm sudan çıkmış BALIK

ya da kızma bana KAFKA ha!
atalım üç-beş KAHKA-ha
ben Kanan Böceği
o Kuyruklu Piyano
geri kalan
kuyruklu yalan

muhteşem oldu
işte S(D)ÖNÜŞÜM!

en fazla teğet geçer (değmez hiçbirşeye)

donakisot | 30 August 2007 11:41

zamandan çalıyorum. dostlarımsa benden… ne kadar kolaymış meğer yarı yolda terk edip gitmek ve ne kadar kolaymış insanları dost bilmek de yanılmak.
şimdi bir kadehten bakıyorsam dünyaya, şimdi o kadehin arkasına saklanıp seyrediyorsam ışık oyunlarını, yansımaları, anlıyorum ki yanılsamalarımdanmış… gözyaşlarım öylesine süzülüp yanağımdan, kalbimden akıyor her yerime. ve içimde külçelerce bir ağırlık

değer ne ki değersizliği bilip uzak durayım
doğru neredeki yanlışı görünce uzaklaşayım

hadi gel sen de geç üstümden, geç içimden, yak, yık, sök, çiz, yırt, parçala
duyumsamak? algılamak?
yok öyle bir dünya artık buralarda, yok, kalmadı
çektiğim acılara değmiyor bile
teğetim dünyaya çünkü ben
teğetim
geçip gidiyorum işte
her gün biraz daha,
birazları biriktirip eski ve büzgülü bir kesede oldukçalara, onca mesaiden sonra oldukçalardan çoklara terfi edip,
çoklardan da hiçlere sapıp aniden, refleks ustalığı ile direksiyonu kırıp, hemen az ilerden? yoksa oldukça mı? çok mu ilerden?
boş veriyorum artık:
ileri bile yok
………………..

hep 6 harf

donakisot | 29 August 2007 12:38

Saçlarından da kırık hayatında elini kesmeyen tek bir tercihin kalmamış. Öykündüğünün ne olduğunu bilmediğin gibi serzenişte bulunmanın da kanlı çözümlerden başka hiçbir şey getirmediğini görüyorsun. Acı, çok acı.

Elmalarla armutların toplanamayacağı yönündeki ilkokul öğretisinin sağlaması gibi sanki, iki yanlış insandan bir doğru ilişkinin doğmayışı; başka başka yarımlardan tek bir tamın çıkmayacağı ortada. Acı, çok acı.

Abaküste yanlışlarını sayıyorsun her gece. Bir sınav sistemindekinden ne kadar da öte oysa gerçek hayattaki hesap; 4 yanlış değil bir doğruyu götüren, sensin, ta kendin. Getir(e)medikten sonra götür(ebil)eceğin bir doğrun bile yok üstelik. Biliyorsun da sonraki eyleme hazırlıksızsın. Sanmaz oluyorsun, eminsin artık, şaşalı bir korkak, yalandan bir cengâversin. Acı, çok acı.

uyumak lazım belki de…

donakisot | 28 August 2007 16:34

Herkesin dosdoğru önüne baktığı o yerler var ya, salıveriyordun gözyaşını umarsızca.
Vapur beklemek bu yüzden güzeldi, sanki beklediğin vapurdu tam da kalbinin orta yerindeki hüznüne kan ter içinde dört bir yana koşturarak kahkahalarla karışık çığlıklar atarak kovalamaca oynayan bir grup çocuğun tasasızlığını, mutluluğunu ve özgürlüğünü yapıştıran.
Hele bir de yıllara sanki senin kulağında meydan okuyan o ezgiler de sızıverdi mi ortakulağından içerilere doğru… Değmesindi kimsecikler sana değil mi?… Keyif sandın bunu ve bir ömürdür bozmadın…bozmadın…

pollyphonic monophobi 2

donakisot | 26 August 2007 18:54

Gel bakalım gel üstüme çekinme
Ne olacak birlikte görelim
Kırık bir kalbin gücü var ellerimde
Ah sen ve senin gibiler: şizofrenik merkezler
Jules Verne sizin için yazdı değil mi!
Tahammülsüzlüğüm duvarlara mülteci
Saymıyorum artık, yürüyorum sadece alıp başımı ileri doğru
Çokça güzel sokak ayaklarıma tav buralarda
Ve yasemin kokuları
Duyularıma serenat…
45 numara gözyaşım, bana çok, kadıköy belediyesine az
Kadran dar geliyor ibreye…
Organizmamı özledim
Çiğneyip yutmayı özledim
Geç bunları ya geç
Ben insanı özledim
Geç mi kaldım, erken mi geldim
Neredeyim ki ben kimse yok
Bir merhaba
Bir elveda…
Korkar mıyım ben karanlıktan
Paranoya mahsulü tıkırtıdan
Sanmaktan
Sinmekten
Sızmaktan
Susmaktan
Issızlıktan
Islı adaya düşmek ve yanıma hiçbir şey almamak istiyorum
Isssssss
Çok mu?!
Yalınlığımdan fışkıran tüm serzenişim
Anlayışınıza mülteci
Sığınabilir miyim
Ta içinize, en derininize
Yer verin lütfen bana, elinizi uzatın
Teninize susadım
Sesinize kanadım
Sevginize… Tahayyül sizin
Kaç kırık kalp gücündeyim bilmiyorum
Ama gözyaşım 45 numara

ı.t.

pollyphonic monophobi 1

donakisot | 26 August 2007 13:28

Yok kalem, yok kağıt, insan gibi, ses ve seda gibi
Duvardan ibaret bir kalabalık içinde tekliğime aşık olacağım o huşu anına özlemim
Gece kadar acıtmazken sözler
Acıtacak sözlere bile açım, acıkmış acım, azcıkmış?
Düşüşe geçiyorum kule, yüksek müsaadenle!
Tekillik kürü de böyle bir şeymiş: alçak müşahede…

ı.t.