bildirgec.org

Bilindiği gibi artık internet de bir eğitim yolu. İnternet sayesinde belki de hayatımız boyunca göremeyeceğimiz bir üniversitedeki dersleri alma imkanımız var. Hani hep derler ya, üniversite bitirmek değil, kendini geliştirmek önemli diye. İşte fırsat, yabancı dili olanlar için 8 bedava online üniversite dersi alabileceğiniz site.

MIT OpenCourseware

MIT bilindiği gibi amerika’nın ve dünyanın en prestijli teknik okullarından birisi. Özellikle bilim, ekonomi ve mühendislik alanlarını kapsayan bir yapısı var. Site gerçek dersliklere konulmuş kameraların çektiği görüntüleri paylaşıyor. Tavsiyemdir.

Carnegie Mellon OpenLearning

Carnegie Mellon da amerika’nın pensilvanya eyaletinde bulunan bir üniversite. Fransızca, Kimya, Biyoloji, Ekonomi, İstatistik, Mühendislik gibi alanları var. MIT kadar iyi olmasa da kolayca takip edilebilir bir yapısı var. Fransızca kursu gayet iyi gözüküyor.

Artık günümüzde kimse bir dilin insana neler kattığını yadsıyacak değil. İnsan öğrendiği her dil ile kendisine farklı kapılar açabiliyor. “Bunu böyle söylemek kolay, gelgelelim öğrenmek hiç de kolay olmuyor” dediğinizi duyar gibiyim. Bu nedenle yeni bir dil öğrenme yolunda kendinizi motive etmeniz gerekiyor. İşte bu yazıda kendinizi motive etmeniz için üç ipucu vereceğim.

Bundan birkaç ay önce Fransızca öğrenmek istediğimi farkederek işe koyuldum. Ve aşağıda kullandığım stratejilerle oldukça ilerleme kaydettim denilebilir.

1- Sürekli girdiğiniz popüler siteleri o dilde kullanın

Bunu açıklamama müsaade edin. Bütün siteleri Fransızca / Almanca / Rusça kullanın demiyorum. Demek istediğim şu, dünya çapında popüler ve sizin de her gün kullandığınız 5 site belirleyin. Bunlar ne olabilir? Facebook, yahoo, google mesela. Bunları öğrenmeyi hedeflediğiniz dilde kullanın. Zamanla birkaç kelime öğrenmeye başlayacaksınız. Sürekli de kullandığınız için bir süre sonra bunları kanıksayacaksınız. Bu tarz global siteler zaten çok karmaşık bir dil kullanmazlar. Çünkü bütün insanlığı bir siteye toplamaya çalıştıklarından, mümkün olabildiğince kolay bir dil kullanacaklardır. Bu ipucunu pes etmeden bir süre uygulayın. Bir süre sonra öğrenmeye çalıştığınız dildeki basit bazı haber başlıklarını vs. anlamaya başladığınızı fark edeceksiniz.

2- Her güne bir sözcük tweetleme

Bunu da şöyle açıklayalım. Bilindiği gibi twitter, facebook artık hemen her internet kullanıcısı tarafından kullanılır oldu. Bu tarz yerler her güne bir sözcük olayını yapabileceğiniz mükemmel bir olanak sunuyor sizlere. Şu sitede her güne bir kelime sunuyor. Buradan ilgilendiğiniz dille ilgili bir kelime her gün yazılışı ve okunuşuyla size sunuluyor. Bu kelimeyi tweetlerinizden birinde cümle içinde kullanın. Böylece pasif öğrenme yeteneğiniz sayesinde birkaç kelime daha kazanmış olacaksınız. Bunu kendi rutini içinde değerlendirdiğinizde, tırmandığınız tepenin yüksekliğinin farkında olmayacaksınız.

Neil Armstong’un 1949 yılında yazdığı bir mektup

Letters of note: Yazarlar, politikacılar, astronotlar, sanatçılar ve daha sayamadığımız tarihe mâl olmuş kişilerin mektupları orjinal olarak bu sitede sergileniyor.

Khan Academy: Google’ın düzenlediği 10^100 yarışmasında 2 milyon dolar kazanan site. Site basitçe matematikten, ekonomiye, bankacılığa, biyolojiden kimyaya değişik alanlarda 1800 video-ders içeriyor.

Scribd: Bu siteyi basitçe açıklamak için kullanacağımız tabir, dökümanların youtube’u olabilir. Bir pdf, word, powerpoint dosyası var ve bunu depolamak veya başkalarına kolayca göstermek istiyorsunuz. İşte burası tam adresi. Akademisyenlerin ders notu, sunum paylaştıkları bir platform olarak da biliniyor Türkiye’de. Eğer facebook üyeliğiniz varsa site, akıllı sistemi sayesinde ilgilendiğiniz alanlarla ilgili bilgileri size sunuyor. Site hatrı sayılır derecede akademik döküman, kitap vs. barındırıyor.

Bugün geçen gün tanıştığım bir programı tanıtacağım; Miro. Miro birkaç programı biraraya getiriyor. Bunlar video oynatıcı, mp3 oynatıcı, bittorent tracker, tv oynatıcı, youtube-dailymotion gibi sitelerden video indirici, podcasts…

Biliyorsunuz, bir zamanların sihirli kutusu televizyonlar bile artık yaşamlarımızdan elini çekiyor. İnternetin hızı arttıkça birçok teknoloji ürünü bilgisayarlarımıza gelmeye devam ediyor. Artık hatrı sayılır bir çoğunluk televizyon dizilerini internetten izliyor, müziklerini internetten dinliyor, haberlerini internetten alıyor.

Bugün size tanıtacağım miro türkiye’de henüz çok yaygın değil, ancak yurtdışında podcast denilen teknoloji sayesinde insanlar sadece istediklerini izliyorlar.

Miro ücretsiz, açık kaynak bir hd-video oynatıcı. Bilgisayarınızdaki video dosyalarını ve 6.000’in üzerinde podcast yayınını oynatıyor. Miro’nun en önemli özelliği videoları “download” ederek izleme şansınızın olması. Bu şu anlama geliyor; internet olmayan herhangi bir yerde bile indirdiğiniz videoları izleyebilirsiniz.

Son bir kaç yılda çıkan daha iyi alternatifler hotmail’i geride bıraktı. Hotmail ve MSN ikilisi 2000’li yıllara damga vuran teknoloji devleriydi. En popüler oldukları zaman kime sorarsanız sorun msn’in rakibi olamayacağını söylüyordu. Kendi kişisel çevremden gördüğüm kadarıyla artık hotmail ve msn çok da fazla kullanılmıyor.

Bunu gören hotmail bir takım yenilikler yapıyor. Tabii bu yaptığı yenilikler gmail’e geçenleri geri getirir mi bilinmez ama bu son adım fikir olarak gayet güzel.

Freenew: Bilgisayara format attıktan sonra teker teker programları indirip, kurmakla uğraşmayın. Listeden programları seçin insin, rahatça kurulsun. Siz de bu arada kahvenizi yudumlayabilirsiniz! Siteye üye olursanız, listeler yaratıp bir dahaki seferlere kullanabilirsiniz. Çok kullanışlı!

Inspire me now: Site aslında Türkiye örneklerinden de alışık olduğumuz tarzda mizah, sanatsal, düşünmeye sevk eden resimler paylaşıyor. Bakıp anlamak için ingilizceye gerek yok, çünkü pek dille işiniz yok, malum resim ve fotoğraf diller üstü bir “dil”. Yeni keşfettiğim bu siteyi herkese öneririm.

Önceki günlerde çevrimiçi müzik dinleyebileceğiniz beş siteyi incelemiştik.

Aslında Youtube’un kendi sitesinden listeler (playlist) yaratıp sırasıyla videoları dinleyip izleyebiliyorsunuz. Ancak vereceğim siteler bu listeleri gelişmiş özelliklerle birlikte sunuyor ve insanı görsel anlamda da tatmin ediyor.

StreamDrag
Bu site youtube’dan listeler yaratmanızı ve dinlemenizi sağlıyor. Siteyi kullanmak için kayıt olmanıza gerek yok, ancak kayıt olursanız birden çok playlist yaratabiliyorsunuz. Playlist yaratmak için tek yapmanız gereken istediğiniz şarkı / şarkıcıyı aratıp, istediğiniz öğeleri +’ya basıp listenize eklemek. Sitenin İngilizce ve Almanca desteği var.

MuzakBox

Siyah temasıyla biraz iç bunaltsa da, fonksiyonları gayet kullanışlı bir site. Aradığınız sanatçı ismi ile size bir liste yaratıyor ve çal butonuna bastığınız andan itibaren çalmaya başlıyor. Ancak şunu not edelim, eğer üst üste aynı sanatçıyı dinlemekten sıkılanlardansanız bu site size uygun olmayabilir.

Pogo: Arkadaşlarımızla oturduğumuzda oynadığımız scrabble, monopoly gibi oyunları online oynamaya ne dersiniz. arkadaş ortamındaki tadı vermese de aynı anda 3000 kişi bu oyunu oynuyorsa oyun internette oynandığındaki maksimum zevki veriyor demektir. Ben monopoly oyununu çok severim, tabii ki arkadaşlarımla oynadığım tadı vermedi ama oyun bilgisayar için iyi düşünülmüş uykusuz gecelerde okey oynamaktan sıkılanlara ilaç gibi gelecek. Sitenin monopoly’nin resmi sitesinde desteklendiğini hatırlatalım.

Readeasy: Daha önce bu alanda işlev gören üç google chrome eklentisini paylaşmıştım. Ancak bu sitenin okumayı kolaylaştırmaktan öte başka işlevleri de var. Örneğin bir dijital kütüphane yaratmak için site size imkan sağlıyor.

Bilgisayara format attıktan sonra veya bilgisayar aldığınızda ilk yüklediğimiz programlardan birisi de Adobe Reader’dır. bu programın hiç alternatifi yok mu diye düşündünüz mü hiç?

Ben adobe reader’ın alternatifini, bir pdf dosyasını açmak için beklemekte olduğum uzun zaman dilimlerinde düşündüm ve şöyle bir piyasa araştırması yaptım. İncelemeye değer iki program buldum ve bunlarla adobe reader arasındaki farkları araştırdım. Yani “cnet download”da karşılaştığım yoruma ithafen şunu söyleyebilirim: “Ben Adobe’un bisikletinden inip; bir ferrariye binmek istiyorum.”

Bir akademisyen, fazla araştıran bir öğrenci veya değişik alanlara meraklı biri iseniz pdf dosyaları bilgisayarınızdan hiç eksik olmuyor. Bunları da okuyup arşivliyorsanız işte o zaman bir okuduğunuzu tekrar okumak için belirli bir zaman harcıyor olabilirsiniz. Dolasıyla bir pdf dosyasının üzerinde maksimum oynama yapmak isteği duyuyor insan. Altını çizmek, üstüne not almak, belki işaretler koymak istiyorsunuz. Tıpkı kitap okur gibi.

Google bildiğimiz gibi sadece arama motoru olarak çalışmıyor. Satın aldığı, kendi geliştirdiği ek siteler de mevcut. Google bu hizmetlerini zaman zaman güncelliyor. Güncellediği zaman da bunları kendi bloglarından duyuruyor. Ancak o kadar fazla blog olmuş olacak ki, google bunların takip edilebilirliğini artırmak amacıyla Google New sitesini duyurdu.