bildirgec.org

Kadın ve Kurban

menese | 30 December 2006 17:02

Duymuşsunuzdur; bir müftü efendimiz, yaklaşan Kurban Bayramı’nda “kadınların kurban kesip kesemeyeceği” gibi gayet “mühim” bir konuda fetvasını vermiştir..
Müftü efendi: “..Hanımlar kurban kesebilirler, ama işte erkeklerin kesmesi âdet olmuştur. Kadınların kurban kesmelerinde asla bir sakınca, dini mahsur yoktur. Ancak her önüne gelen kurban kesemez. Kurban kesmek güç de gerektiriyor.” buyurmuş..

Ben de sayın müftüyle aynı görüşteyim: Kadınlarda dinimizce kurban kesebilir, ancak unutulmaması gerekir ki bir de “adet ve görenekler” diye bir husus var..
Öncelikle, hayvan kesmek güç gerektiren bir iştir; öyle her önüne gelen -misal kadın- kurban kesemez..
Daha önemlisi, adetlerimiz, kurbanı erkeğin kesmesini bize söyler, kadının değil..

bir $ey daha.Sayfa

khan | 22 November 2000 14:19

bir $ey daha. Sayfada hersey Turkce notlarin birakildigi tarihler neden ingilizce? Cok mu elestiriyorum 🙂

2010 böyle geçti

admin | 30 December 2010 11:44

2010yılının en çarpıcı konuları şu şekilde sıralandı.

  • deniz baykalve sex kaseti
    deniz baykal’ın sex kaseti herkesi şaşırttı. kaset görüntülerinden sonra istifa eden deniz baykalhükümeti suçladı. deniz baykal’ın yerine chp ye genel başkan olan kemal kılıçdaroğlusürpriz isim oldu.
  • 2010’da terör konuşuldu
    bu yıl gündemde en çok yer alan konu hiç şüphesiz teröroldu. birçok eylemlerle medyada yer bulan pkkterör örgütü, hedeflerini sürekli değiştirdi. eylemsizlik kararı ve taksimdeki polislere yönelik yapılan canlı bombasaldırsı ise en sıcak gelişme oldu.

Atlas projesi evrenin sırlarını çözebilecek mi?

kursatt | 30 June 2008 09:01

İnsanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıldır yeryüzünde olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzündeki bu uzun ömrümüze rağmen maddenin tam olarak ne olduğu keşfedilemedi. Atom denilen parçacıkların varlığının bulunması maddenin üzerindeki esrarı bir parça kaldırdıysa da atomu oluşturan parçacıkların ne olduğu, atom içerisindeki hareketleri, momentumları problemler çözüm bekliyor. Bu problemlere çözüm bulmak için 20. yüzyılda yeni yeni gelişen bir bilim olan parçacık fiziği, maddenin yapısını oluşturan bu tanecikler arasındaki ilişkiyi konu alır.
Günümüzde parçacık fiziğinin en önemli deney parçası hızlandırıcılardır. Maddenin yapısının derinlerine inmek için hızlandırıcı adı verilen deney düzenekleri kurulmasının en iyi yol olduğu Ernest Lawrance’ın kiklotronu icadından sonra anlaşıldı.

Ernest Lawrance
Ernest Lawrance

Ancak hızlandırıcılar öylesine büyük ve pahalıydı ki Avrupa’nın bu düzenekleri tek başına kurması ve bu teknolojiyi elde etmesi ancak 20. yüzyılın 2. yarısında gerçekleşti. Avrupalı fizikçiler 1954’te İsviçre Cenova’da merkezi bir laboratuar kurmaya karar verdiler ve böylece CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) kurulmuş oldu. Bu tarihten sonra CERN yüksek enerji fiziğindeki teknik ve bilimsel gelişmelerde başrolü oynamaya başladı. CERN ‘in kurulmasından sonra parçacık fiziği bilgilerimiz hızla gelişti ve pek çok atomaltı denilen parçacık keşfedildi.

CERN logosu
CERN logosu

Hızlandırıcılarda parçacıklar elektromıknatıslarla hızlandırılıyor ve bir engele çarptırılıyorlardı. Çarpmışmadan sonra etrafa saçılan parçacıkların momentumlerı ölçülerek veriler toparlanıyor ve inceleniyordu. Büyük hızlandırıcılar macerasının başlamasından hemen sonra fizikçiler fark ettiler ki hızlandırılmış bir parçacık demeti sabit bir hedefe çarptığında, enerjinin çoğu hedefin geri tepmesinde harcanıyor ve asıl amaç olan parçacık çalışmaları ve parçacıkların etkileşim araştırmaları için geriye sadece küçük bir yüzde kalıyor, bu da gerçekçi sonuçlar vermeyebiliyordu. Bunun yerine eğer iki parçacık demeti birbiriyle kafa kafaya çarpıştırılırsa geri tepme için hiç enerji harcanmayacak, tüm enerji deneye kalacaktı. Bu düşünce ile çarpıştırıcı denilen deney düzenekleri kullanılmaya başlandı ve çarpıştırıcılar, atom hakkındaki bilgilerimizi sınırların çok ötesine taşıdı.

LHC'deki mıknatıslar....
LHC’deki mıknatıslar….

Diğer laboratuarlar elektronları çarpıştırmaya yoğunlaşırlarken, CERN protonlar üstünde çalışıyordu. Bu elektron çarpıştırmaya göre daha zor ve yüksek teknoloji isteyen bir işti. Ancak CERN fizikçileri pek çok teknolojik zorluğun da üstesinden gelerek ilk proton-proton kafa kafaya çarpışmasını 1971 yılında gerçekleştirdiler.
Dünya parçacık fiziği tarihinde çok önemli bir yerde bulunan CERN’in bu gün 20 asil ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmalarının) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten tatbikatçılardır.
CERN, parçacık fiziği alanında olduğu gibi günlük hayatın daha çok içinde yer alan bazı buluşlarda da etkili olmuştur. Örneğin; web kavramı, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.

çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör
çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör

Ultraviyole Oje Kurutma

semazem | 18 January 2007 00:59

Ojeyi sürdükten sonra odanın içinde koşuşturmaya, elleri kolları sallamaya, birilerine üfletmeye son. Bu aleti alıyorsunuz, önce içine 4 adet AA pil koyup sonra ojeyi sürüp sonra da elinizi altına koyuyorsunuz.