bildirgec.org

Cuma akşamı yeni albüm çıkaran Duman grubununu konseri vardı ücretsiz. Son anda her hafta sonu ücretsiz takıldığımız barla anlaştıkları için iptal ettiler konseri. Üstelik bara girişi de paralı yaptılar ve biz hem her hafta gittiğimiz bara gidemeyeceğimiz için, hem de duman dinleyemeyeceğimiz için epeycene çınlattık kulaklarını. Aynı akşam Bornova Küçükparktayız. Parkta olağanüstü bir kalabalık var. Sonradan öğreniyoruz ki Emniyet bu barı 3 gün kapatmış. Acaip sevindim. Oh olsun dedim. Dün Alsancak’ta takıldık. Sonra Bornova Beri Bar’a gittim 12 sonrası DeTone dinlerim diye. Kapı önünde acaip bir kalabalık var. Beklettiler biraz. Umut’un sesi geliyordu önce. Sonra biraz sessizlik ve arkasından Kaan’ın sesi geldi “Beri gel beri gel beri bebek. Saçları altın bebek…” Off bu ne şanstı böyle. İlk şarkı bitmeden aldılar bizi de içeri. Bateristleri yanlarında olmadığı için yeni albümden çalamadılar ama olsun. Dumanlı kafalarıyla harika bir duman keyfi oldu …

kimin hayatı mükemmel ki?hangimiz tam anlamıyla memnunuz…Tamam şu sıralar bir çoğu gibi bunalım takılıyorum gelip geçer diyebilirsiniz ama içim sıkılio işte içkiye vurdum kendimi:(okula gidiorum yoklamadan kaytardıysam kantine hemen,öğrencilik işte ananemle kalıyorum boktan bi okulum var daa ne diim boktan da bi bölüm(allah hepimizin yardımcısı olsun) eve geliorum müziime hemen koşuyorum onsuz olmio,arkadaşlar gelio dışarı çıkioz yok başka bişi hep aynı monoton…bıktım artık kendimi dahası insanları mutlu etmekten birazda onlar beni mutlu ediversin(!)

Arkadaşlar “blogger teması” satın alabileceğim site bulma sıkıntısı yaşıyorum. “Premium Blogger Themes” şeklinde yaptığım aramalarda yüne ücretsiz dağıtılan temalara ulaşıyorum.

sadece şurayı bulabildim. ama seçeneklerimin fazla olmasını istiyorum. Profesyonel Blogger teması satın alabileceğim siteler hangileridir? şimdiden teşekkürler

Doğa Aktiviteleri Grubunun ve Filmsan’ın ortak organizasyonu olan Dağ Filmleri Festivalinde bu yıl gösterilecek filmler açıklandı. Burdan buyrun.

-sıkıldım
-nezaman sıkıldın?
-ne önemi var bunun?hep sıkıntılıydım yada az önce sıkıldım yada belki daha sıkılmadım da bundan sonra sıkılırsam diye kaygılıyım.
-peki neyden sıkıldın?
-tırnaklarımın uzamasından mesala.
-nesi kötü bunun?
-uğraş gerektiriyo.uzadıkça kesmek gerek;kesmeyince
kırılıyor,kırılmazsa sağa sola takılıp zararlı olabiliyor.ve siyah
oluyor içleri dikkat çekiyor.
-buyüzden mi sıkkın canın?
-tek başına bu değil tabi.sürerliliği olan,başlangıcı,gelişimi sonucu
belirli olan olaylardan sıkıldım.benzerliklerden bide.
-hayatın sıradanlığını kabullenmeyi denesen?
-sıradanlık değil rahatsız eden.
-nedir?
-bu sorular ve olası cevaplar.bu fazladan hareketlilik ve kelimeler.
-çelişkili bu cevaplar…peki bu tarz denemesi neden?biraz daha net anlatamazmısın?.samimi ol.
-büyünce yazar olucam.
-nekadar var büyümene?
-saniyeler kaldı.
-daha çok var.
-evet.’samimi ol ‘dedin.sende bişiler bekliyosun.
-samimi olmanı istedim.zor mu?
-evet en zoru.
-neden?
-soru sormayı kesermisin?yormayın beni, üzerime gelmeyin.
-abartıyorsun.
-sizlersiniz abartan.
-kimsenin sana bişi dediği yok.
-herkes bişi söylüyor.
-kızmışsın sen.
-öyle değil.
-nasıl?
-zor geliyor.
-ney?
-herşey.
-ney?
-herşey
-ney?
-cevap vermek.anlaşıır olmak ve anlatmak.anlamaksa mümkün değil gibi geliyor.
-daha çok gençsin.
-kendimden daha genç değilim.diğerleride umrumda değil.kıyaslamaya kalkamayacağım kadar çok insan var.hem ne ilgisi var tüm bunların genç olmamla?
-ne zararı var insanların sana?
-rahat bırakmıyorlar.
-onlar olmasaydı..
-olmazlardı…bir diğerleri olurdu.benzerleri.aynıları belki..onlar
olurdu………..ben varken var olan diğer bütün kadınlar niye?yada madem onlar var olucaktı bana ne gerek vardı?
-kadınmısın sen?
-deliğim.
-nesi var kadınların?
-güzel olanları var,akıllı olanları,etkileyici olanları,baştan
çıkartanları,değerli olanları,aşık olunan kadınlar var,sevilen
kadınlar var,mutlu edilen kadınlar var,şımartılan kadınlar var,tatmin olan kadınlar var….bir yığın kadın var işte.
-kıskanıyormusun diğer kadınları?
-evet.
-neden kıskanıyorsun peki?
-bilemiyorum.emin değlim.
-en çok kimi kıskanıyosun?
-alevi..bide merali.
-kim bu kadınlar?
-bunlar kadınlar.diğer kadınlar kadar kadın.
-sen nasıl bir kadınsın?
-öylesine.
-sevebilirmisin sen?
-bilemiyorum zor gibi.
-sana öğretirim nasıl olduğunu.
-bahsettiğini biliyorum sanırım.
-seviyorsun yani?
-evet.
-nasıl?
-severek.
-nerden anlıyosun sevdiğini?
-‘seni seviyorum’ var ondan anlıyorum galiba.
-söylermisin bunu?
-sıklıkla.
-zor demiştin.
-söylemek pek değil.
-ne zor olan?
-anlamak.
-anlamayı boşversen?
-güzel olur.
-sıkılmışsın sen.
-vay canına.
-o seni seviyor mu?
-o kim?
-her kimse
-her kimse beni neden sevsin?
-sevdiğini söylediğin kimse.
-birden çoklar.hem nerden bilebilirim ki bunu?
-sen ne düşünüyosun?
-sevgisini haketmeye çabalıyorum.elimden geleni yapıyorum bunun için…ama ben elmayı seviyorum diye elmanında beni sevmesini beklemem yalnış olurmuş.
-akıllıca.peki seni seven elmanın seni sevmeyenden farkı ne?
-elma elmadır.hepsi bu…..sıkkınım.
-neyden?
-burnum kaşınıyor bu yüzden…birileri doğuyor ve birileri
ölüyor.doğuyor ve ölüyor.ölüyor ve doğuyor…..heplik hiçlik heplik hiçlik heplik hiçlik heplik hiçlik,yada hiçlik heplik hiçlik heplik
hiçlik heplik….
-senin sorunun ne?
-ezberim iyi değil..bide başarısızım.
-hangi konuda?
-ikna etme.
-sabırlı ol.
-küçükken de değildim.
-büyüdün artık.
-daha değil saniyeler var
-küçük değilsen büyüksündür.
-kelimeler der onu.uzun süredir mutlu değilim ben ama mutsuz da değilim.
-kelimeler le sorunun ne senin?
-kelimeler beni sınırlıyorlar ve sıkıştırıyorlar.
-mutlu olmayı denesene.
-deniyorum.
-nasıl?
-gülerek.
-gülerek mutlu olamazsın.
-ezberim iyi değil benim.ve sıkkınım.ve sıkıldım senden.senden ve senden.senden de .evet senden!.

sproe

Sözlükte şu başlığıgörünce hislerimizi birbirimize paylaştıralım istedim.

Ben tekerlemeye evsahipliği yapan şehirde Red Light District, Red Light District değilken bulunmuştum. Şöyle ki; zamanında pek feci bir yermiş burası. Ben oraları keşfetmeye çalıştığım tarihlerde Asyalı(muhtemelen capon)turist kafilelerin itibarlı babaneleriyle yanyana yürüdüğüm anlar oldu. Böylesine dejenere edilmişti yani. Suyu çıkmış, eski vakur havası gitmişti.

Günün yoğun temposu sonucu soluklanmak için bir puba oturdum. Dün gibi hatırımda. Yörenin manzarasına hakim bir yerdeydi. Dışarıya bakan bir tezgahta tabureme kuruldum. İşletmecilerin dükkanları saatle kiraladığı bu beldede “Ulan” dedim “ben yer değiştireceğime onlar yer değiştirsin”. İşte bu kıçı yerleştirme safhasını yaşarken yanımdaki hareketli grup dikkatimi çekti. Eşşek kadar herifler gülüyor eğleniyordu. Ulan biraz ağır olun molla desinlerdememe kalmadı. Bu zevzekliklerinin sebebini öğrendim. Bu aslan yüreklinin torunları meğer bachelors party veriyorlarmış. Özne odalardan birini kiralamış, bir elbise giymiş, süslenmiş makyaj yapmış, kafaya da peruk takmış bir vaziyette benim mekandan karşıya geçip dükkanı devren kiralık aldı.

sevgili günlük,
bu hafta şunu farkettim ki pandora last.fm‘den çok daha başarılı… neden mi? çünkü pandorada yarattığım istasyonlar gerçekten ne düşünerek ve hangi albümü ya da grubu/şarkıcıyı seçerek yarattıysam ona çok yakın şeyler çalıyor. ayrıca “beğendim” “beğenmedim” uyarılarımı ciddi ciddi hesaba katıyor. last.fm ise sanırım kullanıcıların etiketleme olayını suistimal etmesi yüzünden “ne alakası var yahu” dedirten seçimlerle çıkıyor karşıma. örneğin pink floyd kanalı yaratıyorum 2 şarkı sonra pandora çalıyor. ne bileyim cure seçiyorum 3 şarkı sonra karşıma chemical brothers çıkıyor. kötü mü demeli bana mı uymuyor demeli bilmiyorum ama bir gariplik var.
bunun yanısıra işyerimde (yüksek hızda bağlantı) pandora neredeyse hiç kesilmiyorken last.fm sürekli kesik kesik çalışıyor. haa aklıma gelmişken last.fm‘de ses düzeyi şarkıdan şarkıya inanılmaz değişiklikler gösterirken pandora sabit bir düzeyde yayın yapıyor ki bu işyerinde arada bir çevredekilerin “ne oluyor yahu bu ses ne” der gibi bakışlarından beni koruyor.
yani günlük anlayacağın, pandora‘yı seçiyorum…

çin malı

son günlerde virtinlerde görmeye alıştığımız çift hatlı,televizyonlu,dokunmatik ekran özellikleriyle dikkat çeken çin malları telefonlar piyasaya dağılmış durumda.ama dikkat etmeniz gereken bir şey var.eğer o tür telefonlardan birine sahipseniz.sakın mms gönermeyin.çünkü telefonunuzun imei kodu görünüyor.ve mcks imei kontrol servisinde otomatik olarak cihaz bilgisi değiştirilmiş cihaz bilgisi olarak görüp cihazı en geç 1 gün içinde kapatıyor.telefonunuz da *#06# yi tuşlayın ve imei numarası 350 ile başlıyorsa güvendeniz aksi halde durumunuz riskli.

not:haberi ben araştırdım.kaynak olarak vereceğim bir link yok.ama haberi dikkate alın!

Brad Pitt ve Oscar Ödüllü aktör Robert Redford‘un başrollerini paylaştığı “Spy Game“, emekliliğine hazırlanan Nathan Muir‘in, yıllar önce yetiştirdiği profesyonel ajan Tom Bishop‘a yardım etmek için emeklilik hayallerine veda etmesini konu ediniyor.

1975 yılında Vietnam‘da tanışan Muir ve Bishop, ‘öğretmen – öğrenci’ ilişkisinin dışına pek çıkamamış gibi görünse de, yıllar sonra Muir‘den gelecek olan büyük jest, her ikisi için de unutamayacakları bir deneyim olacaktır.