bildirgec.org

zaman hakkında tüm yazılar

zaman tüneli

sbaskentli | 30 March 2006 22:33

Günlerin geçmek bilmediği dönemler vardır hepimizin hayatında bir an önce zaman tünelinde yol alıp bir başka ana geçmek isteriz …

Mesela bir kaç saat sonrasına ya da bir kaç ve hatta evet hatta bir kaç ay sonrasına bile geçmek istediğimiz anlar olmuştur hepimizin hayatında..

halbuki ne kadarda basit matematikleştirmişler alimlerimiz. bir dk 60 sn , 60 dk 1 saat , 24 saat bir gün , 365 gün bir yıl…

yani hiç bir dk diğerinden uzun değil ya da hiç bir gün bire başkasından kısa değil…

Ama kimi zaman çile dolu zaman dilimleridir uzadıkca uzayan bitmek bilmeyen zaman dilimleri şeklinde yaşamımızda ki yerini alan kimi zamansa çok çaba isteyen emek isteyen uğraşlarla ilgilendiğimiz anlardır.

Çalınan hayatlar…….

sbaskentli | 19 March 2006 15:09

Günler geçmiyor ki zaman denilen karanlık tünel içerisinde bir takım hayatlar koybolmaya mahkum olmasın…

Her yeni güne umutla bakmak ve bir önceki günün tüm olumsuzluklarını kafadan silip atmak adına binlerce yorum ve telkin yapılır günüzmüzde . Ve hatta bunların bir kısmı bizzat bu süreci yaşadığını idda eden insanlar tarafından yazılmış ve insanlara sunulmuş yaşanmış hayat hikayeleri şeklindedir.

Ancak günümüz ekonomik sisteminde bu başarıya koşanlar gerçekten çok büyük işler bşaramışlardır. Ülkemizde yaşadığımız güncel şartları ve işleyen sistemi göz önüne aldığınızda aklıllara ilk gelen soru en azından bizim ülkemizde acaba ne gibi üçkağıtlarla bu kadar başarılar elde edildi bu kadar kazançlar sağlandı.

geleceğe e-posta

azurenus | 10 November 2005 09:05

forbes komünikasyon departmanının canı sıkılmış olacak ki kendinize veya bir başka e-posta adresine gelecekte gönderilmek üzere bir e-posta yollama yazılımı hazırlamış. 1, 3, 5, 10 ve 20 yıl seçenekleri var. gelecekteki ben’e çok “kuuul” bir posta göndermem lazım hemen.

[geleceğe e-posta]

Aşkın Hikayesi

doesdo | 23 October 2005 15:14

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.

Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman, Aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş.Aşk, “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş.Zenginlik, “Hayır, alamam.Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!”, Kibir “Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim.” Üzüntü “Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.” Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk’ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş. “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”Bu Aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk’a yardım eden yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi’ye sormuş: “Bana yardım eden kimdi?” Bilgi “O, Zaman’dı” diye cevap vermiş. “Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş:

sevgiliye

deniz_ | 21 October 2005 10:22

Bugün herkes sevdiğine “Seni Seviyorum” desin. Çünkü sevgimizi belli etmezsek bir gün bir bakmışız ki o başkasına “Seni Seviyorum” diyor. Lütfen geç kalmayın!

Eyvallah arkadaşlar buna da eyvallah;

sbaskentli | 06 October 2005 22:13

Günlerimizi gecelerimizi kovalasın diyemi yarattı sizce Yüce Yaradan … Yoksa boşboş harcayıpda har vurup hamrman savurma egolarımızı tatmin edelim diye mi ???

Bilinmez belki bu sorunun cevabı mechuldur kimileri için….

Ama kesin olan bir şey varsa biz bunu böyle yapıyoruz. Har vurup harman savurma konusunda en bonkör olduğumuz iki şeyden birisi değilmi her biri bir dah yaşanamayacak kadar özel olması gereken anlarımız.

Bir düşünsenize şu an saatime bakıyorum ve hemen buraya yazıyorum saat 21:41 06/10/2005 bir daha asla zaman sayacı bu anı göstermeyecek … hep yukarı doğru gidecek ama asla bir dakika öncesi olmayacak. Toplum olarak elimizde en çok olan şeyi bonkörce harcama dürtümüz hep vardır … Bunu yazdıklarımı belki milyonlarca kere duydunuz , okudunuz ve hatta belki sizde oturup düşündünüz…Ama bunu değiştirmek için ne yaptınız Allah aşkına bunu bir söyleyin ???Ama bana değil !!!!Başkalarına atıp tutmak kolaydır . Bunu kendinize bir söyleyin bakalım . Ne kadar kandırabileceksiniz kendi iradeniz sizi..Yazdıkca yazası konusdukca konusası geliyor bu konuda insanın ama kafa şişirmekten de hoşlanmam …