– N’ooldu lan ağladın falan mı sen?
+ Abi çok kötü bişi oldu
– Ne oldu?
+ Yaa düşündükçe fena oluyorum
– Ne oldu lan? Kapının ağzında durma bari, gir içeri de öyle anlat.
+ Olm; bi koyunu paramparça edip öldürmüşler, sonra göğsünü açıp göğüs kafesindeki kemikleri tek tek ayırıp demir tokaçlarla dövmüşler, sonra da 2000 santigratlık kömürler üzerinde yakmışlar.
– E-eee?
+ İşte onu yedim ben farketmeden.
– Çok güzel. Yanında ne içtin peki?
+ Bişi içmedim lan kola içtim.
Hani bazı insanlar vardır, yaptıkları yemeklerin tarifini vermezler. işte bu insanlar microsoft gibi kapalı kod kullanırlar. Ama bilgisayar dünyasında olduğu gibi yemek dünyasında da birileri çıkıp açık kaynak kodlu yemek tarifi veriyor. buyrun burdan yiyeyim.
open source food
http://www.youtube.com/watch?v=-V0W1vKHvx8
http://www.annemmutfakta.tv/
http://www.ntv.com.tr/news/389766.asp
http://www.neredeneyenir.net/
http://www.techeblog.com/index.php/tech-gadget/underwater-submarine-restaurant
– akşama deniz manzaralı yemeğe davetlisin
– deniz manzarası demiştin denizin içindeyiz!
– tadını çıkar aa bak vatozlar
– cam kırılmaz dimi çok kötü bakıyorlarda…
sizi bilmem ama ben yemek falan yemezdim hayvanları izlerdim 🙂
Yemek yemek yemek. Onsuz malesef olmuyor bu dünya. Güçlenmemiz için yemek yemeliyiz, enerji için yemek yemeliyiz. Ama boş vakit yaratma zorluğu, ağırlaşan çalışma şartları, yemeklik bi’şeyler atıştırmak ya da pişirmek için fırsat bulamadığımız oluyor.
Ünlü bir mutfak markası da bunu düşünerek aşağıdaki pratik ofis mutfağını bizlere sunmuş.
Simon Kingston ve James Rennick adlı Alman abilerimiz, bu zamazingoyu tasarlamış. Sadece yemek pişirmek için bir fırını var zannetmeyin sakın. Oturmak için yerleri, buzdolabı olarak kullanıbilecek raflar, kesme tahtası kısmı varda var… O unutmadan meyve saklama gözleride varmış 🙂
